Biraz mı Çeviri İngilizce
87,451 parallel translation
Ben biraz daha kalacağım.
I'll stay a bit longer.
Umarım dünyayı biraz daha güvenli bir hâle getirmişizdir.
Hope we made the world a little safer.
- Biraz dağıtalım mı?
- Spread it around a little?
Baskıyı bacaklarından biraz alacak, tamam mı?
It will release some pressure off your legs, okay?
Sana biraz kan vermemiz lazım.
Gotta get some blood into you.
Korkarım biraz olacak Isabel'in başka bir ziyarete başlamasından önce.
I'm afraid it's going to be a while before Isabel's ready to receive another visit.
Dinle, tamamına inandığımı söylemiyorum. Ya biraz da olsa haklıysa?
I'm not saying I believe all of it... what if he's just a little bit right?
Biraz kahve yapacağım, sende biraz kal...
You know what? I'm gonna make some coffee and... just... stay, and...
Evet, sadece biraz yorgunum.
Yeah, yeah. I... I'm just tired.
Biraz isyan et bakalım şimdilik, sonra yoluna girer herşey.
A little rebellion now and then could be good for you.
Bu yüzden, hadi çalışma faslını geçelim şimdilik ve biraz eğlenmeye bakalım.
So let's skip study hall for now and let's start having some fun.
- Yol için biraz kereviz sapı ve ranch sos hazırlayayım mı?
Oh, should I grab some celery sticks and ranch for the road?
Sadece... biraz boşluğa ihtiyacım varmış gibi hissediyorum...
I just... feel like I need a little space or...
Ama korkarım, bunun için biraz çalışmamız gerekiyor. İkimizin de.
But I'm afraid that's gonna take some work for both of us.
Çocuğa biraz izin verelim, tamam mı?
Maybe we should give the kid some privacy, yeah?
Yani biraz daha eşeleyeceğim. Eğer bir şey bulursam, fabrikaya gidersin.
So I'm going to dig... and if I find something, you're going to the Factory.
Biraz burayı okuyalım.
Let's read a little bit about that here.
Bu akşam seninle konuşacağız ve bana biraz cevap vereceksin, tamam mı?
You and I are gonna talk this through tonight, and you are gonna give me some answers, okay?
Biraz içmeye ihtiyacım var.
I need a drink.
Senin için biraz endişeliyim... fakat kendime hiçbir soru sormayacağıma dair... söz vermiştim, bu yüzden...
I'm a little worried about you, but I promised myself I wouldn't ask you any questions, so...
Hey, sanırım burada biraz peçetem var.
Hey, I think I've got some Kleenex in here.
Biraz daha fazlasına ihtiyacım var.
I need some more.
Biraz daha ihtiyacım var.
I need some more.
Susadım, biraz suya ihtiyacım var.
Thirsty. I need some water.
Hadi biraz yürüyelim, tamam mı?
Let's take a walk, all right?
Biraz yardım alacaksın.
You're gonna get some help.
Biraz suya ihtiyacım var.
I need... I need... I need some water.
Güzel, görünüşümde biraz değişiklik yapayım dedim, ayrıca Charlie'yle de uyuştu.
Good, yeah, I thought it was time to just mix up my look, plus it goes with Charlie.
Pekala, yani biraz daha yavaştan almamı mı istiyorsun?
All right, so, you're saying just... slow things down?
Arkadaşım bana "Make-A-Match" i önerdiğinde biraz ön yargılıydım.
When my best friend introduced me to Make A Match, I was a little skeptical.
Biraz daha kalsak olmaz mı?
Let's just stay here a little while longer, okay?
Biraz saygı gösterir sanmıştım.
I thought he would at least show some respect.
Yaklaşık 10 yılda yemek yapmadım, Bu yüzden biraz pratiksizim.
I haven't done dishes in about 10 years, so I'm a little out of practice.
Kendimiz oynamak için biraz zamana ihtiyacımız var, tamam mı?
We just need some time to play by ourselves, all right?
Ona nereden vurdun? Göğüste sanırım Ama vurduğumda biraz taşındı.
In the chest, I think, but he moved a little bit when I shot.
Biraz daha deneyin, tamam mı?
Give it another try then, all right?
Biraz koşsam iyi olur.
I'm gonna finish my run.
Sadece biraz zamanını alacağım, yaklaşık yirmi yıl kadar.
Just a little of your time, about 20 years.
Kafam karıştı biraz.
Um, I'm a little confused.
Hayır, hayır lütfen izin ver de biraz erkeklik yapayım.
No, no, please, give me a... a little dignity, huh?
Şu an şekerden kafa mı buldun naptın bilmem ama şu neşeni biraz azaltabilirsen eğer...
Look, I know you're basically stoned on sugar, but if you could just dial down the chipper...
Bağ İlkelerinden biraz yardım alabilirsin.
Uh, maybe you could use a bit of help with the Binding Principle.
Biraz acelemiz var hayatım.
We are a bit on the clock, darling.
Ben benimkini biraz farklı aldım aslında.
I actually got mine a little differently.
Acaba omzuma da biraz sürebilir misin?
I'm wondering if maybe you could rub a little into my shoulder.
- Kıza biraz yer açın, tamam mı?
Give the girl some room, would you? Okay.
Tamam, belki onunla biraz oynardım.
Okay, maybe I was playing with him a little.
Tatlım, biraz daha buz getirmemi ister misin?
Honey, do you want me to get you some more ice?
Evet, korkarım biraz zaman ayırmanızı isteyeceğim.
Yes, and I'm afraid I need a moment of your time.
Dediklerine göre biraz horluyormuşum yani rahatsız olursanız dürtün.
Rumor is I'm a bit of a snorer, so if it gets vexatious, just give me a nudge.
Sanırım senden tamamen tiksinmekle biraz peşin hükümlü davrandım.
Well, I guess it is a little judgy of me to be completely disgusted by you.