Bridgeport Çeviri İngilizce
120 parallel translation
Sahibi leoparını Bridgeport'a götürmeni istiyor.
He wants you to take his leopard to Bridgeport.
- Bridgeport neresi?
- Where is Bridgeport?
Bridgeport'u bulamıyorum.
I can't find Bridgeport.
Bridgeport yolunu biliyor musunuz?
Do you know the way to Bridgeport?
Ben Bridgeport'a gitmiyorum.
I'm not going to Bridgeport.
Biz gidiyoruz.
We're going to Bridgeport.
" Bridgeportlu benzin istasyonu işletmecisi San Francisco cinayeti için aranıyor.
" Bridgeport service station operator sought in San Francisco slaying.
"Bir zamanlar özel dedektiflik de yapan ve son dönemde Birdegeport'ta küçük bir benzin istasyonu işleten Jeff Bailey iki cinayetten aranıyor."
"Jeff Bailey, at one time private detective and more recently... operator of a small gas station in Bridgeport... - is hunted for two murders."
Bridgeport'un 20 mil güneyinde yol tutulmuş durumda.
Road is now blocked 20 miles south of Bridgeport.
Bridgeport, Connecticut, Citizens Bankası, 8740 dolar 30 sent.
Bridgeport, Connecticut, Citizens Bank : $ 8,740.30.
" Bridgeport'a giden yoldan 100 yarda uzakta bulunan nokta,
" Or the spot 100 yards off the road to Bridgeport,
Ve tarih, Eylülün 1'i, ve Bridgeport'a giden yoldan 100 yarda uzakta, Stanrod'la burası arasında yarı yolda?
And the date, September 1, and the spot, 100 yards off the road to Bridgeport, halfway between Stanford and there?
Sizin bu muhteşem organizasyonunuzun bir parçası olmak benim için büyük bir zevk ve onur.
[Speaking French] Where are you from, bridgeport or someplace?
- Bridgeport! - Bridgeport mu?
It doesn't even matter which country.
Peki dostun?
- Bridgeport?
Stamford dediğini duyayım. - Bridgeport!
I don't think they announce Stamford.
- Gelin hadi.
CONDUCTOR : Bridgeport! BENSON :
Dikkat dikkat. 19 : 15 treni Bridgeport'a vardı.
[TRAIN WHEELS SQUEALING ] ANNOUNCER [ OVER PA] : Your attention please.
Bu son durak. Yolcu kalmasın.
This is the 7 : 15 arriving at Bridgeport.
Bridgeport. Durağı kaçırdım.
We're gonna get a cab.
Hal'in akrabaları Bridgeport'lu İrlandalılar.
Hal's relatives are Irish, Bridgeport.
Senin için Bridgeport'tan buraya kadar direksiyon salladım.
Well, wait, here. And I drove all the way from Bridgeport to make it with you.
Benim Bridgeport üçlememde harika bir iş çıkardı
He did a wonderful job with... My Bridgeport trilogy.
Bridgeport'ta çok fazla Ermeni bulunmaz.
There weren't a whole lot of Armenians in Bridgeport.
Batı Bridgeport'taki polis karakolunun merdivenlerinde bir elma kasasının içinde bulunmuşum.
I was found in an apple crate on the steps of a police station in West Bridgeport.
Kesişme ihtimali en yüksek olan iki yerin konumları birisi Cutters kavşağının 10.2 mil kuzeyinde, diğeri de Bridgeport kasabası denen yerin 6.7 mil kuzey-kuzeydoğusunda.
The two most likely places for intercept are 10.2 miles north of Cutter's Crossing and 6. 7 miles north-northeast of a town called Bridgeport.
Norm, Bridgeport'ta suyun çekildiği zamanki gibi kokuyorsun.
Norm, you smell like low tide in Bridgeport.
- Bridgeport'tan dört gün önce ayrıldık.
We left Bridgeport four days ago.
Büyük John'la Bridgeport'ta randevumuz vardı.
We were supposed to rendezvous with Big John over in Bridgeport.
Bridgeport'ta.
Over in Bridgeport.
Bridgeport'tan.
Bridgeport.
Bridgeport mu?
Bridgeport?
Tamam Bridgeport.
Okay, Bridgeport.
Bridgeport Altın E ldiven şampiyonu.
A Golden Gloves champion from Bridgeport.
Rakibi, kırmızı köşede, Bridgeport Bombacısı.
His opponent in the Red corner, the Bridgeport Bomber.
Boston istikametine giden tren Stamford, Bridgeport...
Bound for Boston and serving Stamford, Bridgeport,
Cadde, Bridgeport'ta.
- 35th, over in Bridgeport.
- Marsha Bridgeport adında çok zarif bir hanım sizi arayacak.
- should I- - - I`II have Marsha Bridgeport call you.
Şimdi, Marsha Bridgeport aradığında ona istediği bilgileri... verirsen ona çok yardımcı olmuş olursun.
Now, when she calls you and tells you her name is Marsha Bridgeport... it`II help if you give her the benefit of the doubt.
Bridgeport Sahil Güvenlik! Sahil Güvenlik, haydi.
Bridgeport Coast Guard, come in.
Bridgeport Sahil Güvenlik cevap verin Iütfen.
Bridgeport Coast Guard, come in, please.
Bridgeport telsizi. Cevap verin Iütfen, Bridgeport.
- Bridgeport radio, come in, please.
Şuna bir bak Jordan.
- Bridgeport Naval Base. - Wait.
Bridgeport'tan, Eugene'den, Oregon'dan, ya da lanet olası başka bir yerden gelmiş olabilirsin.
Or Bridgeport, Or Eugene, Oregon, Or Some Goddamn Place.
Ben Bridgeport'ta büyüdüm. O yüzden pek yabancılık çekmiyorum.
I grew up in Bridgeport, so it's not like it's a foreign country.
Bridgeport, Connecticut.
Bridgeport, Connecticut.
Onu bu akşam Corner Pocket de bulabilirsiniz Bridgeport da.
You can find him at the Corner Pocket tonight in Bridgeport.
Bridgeport'a tombala oynamaya gitti.
She went to bingo in Bridgeport.
- Bir davada tanık olarak çağırmıştım.
- I called him as a witness on the Bridgeport murder case.
- Ben de Stanford'da.
Bridgeport!
Ama sorun değil taksiye bineceğiz.
Bridgeport.