Bu böyle olmayacak Çeviri İngilizce
182 parallel translation
Amerika'da, bu böyle olmayacak.
In America, well, that will not be necessary.
Hayır, bu böyle olmayacak!
She doesn't know me anymore.
Bu böyle olmayacak
She's not gonna get away with this.
Bu böyle olmayacak. Ve sen bu işi sökene dek... bütün gece uyanığız.
This is not going to work, and we're going to be up all night until you get this.
Bu böyle olmayacak.
This will never work.
Bu böyle olmayacak
He won't let you go
Bu böyle olmayacak.
This ain't gonna work.
Şef, yardımınız için teşekkür ederim ama... -... bu böyle olmayacak. - Benim sözüm senettir!
Chief, I appreciate your help, but it's not gonna work out.
Bu böyle olmayacak, bir kap getireyim.
This won't work. I'm getting a stool.
Kiraz Hanım, bu böyle olmayacak.
Kiraz, it will not work out like that.
Bu böyle olmayacak.
It's not gonna work.
Bak, bu böyle olmayacak.
Listen, this is not gonna work out.
Adam, bu böyle olmayacak.
Adam, I can't go through with it.
Bu böyle olmayacak.
This is not working.
Bu böyle olmayacak.
This just won't do.
Bu böyle olmayacak hayatım.
We're not connecting here, honey.
Bu böyle olmayacak.
This ain't working out.
Bu böyle olmayacak, Eugene.
This isn't going to work, Eugene.
Pekala, bu böyle olmayacak.
Okay, I'll bite.
Bu böyle olmayacak.
This can't go on.
Bu böyle olmayacak.
This is going nowhere.
Çok uzun sürdü... bu böyle olmayacak.
Too long... this is not gonna go away.
Bu böyle olmayacak.
Doesn't work doing that.
Bu böyle olmayacak!
This is not going to work
Bu böyle olmayacak.
This isn't going to work.
Şahitleri hazırlayın. Bu böyle yapmaya devam ederse hiç hoş manzara olmayacak.
Let the witnesses know that it may not be very pleasant.
Bu arada bir daha böyle bir şey olmayacak.
We won't have any more of this agitation.
Böyle konuşmayın, bu asla olmayacak!
It can't happen!
Bu gece çok sarhoşum ama gelecek sefere böyle olmayacak!
I've had too much to drink tonight but next time, it won't be like this!
Doğru ama bu her zaman böyle olmayacak öyle değil mi?
Yeah, but that's not what that's always all about, is it?
Bay B, bu Fransa yolculuğunu bir daha düşündüm de, böyle görünüp, böyle kokunca benim de başarı şansım çok olmayacak.
Mr B, I've been having second thoughts about this trip to France. Looking and smelling like this there's not much chance of me scoring, either.
Böyle bir şey olmayacak! Bu son uyarı :
It will not happen.
Bu sefer böyle olmayacak.
It does not happen this time.
Bu palavra diyarından geri dönelim, çünkü böyle bir şey olmayacak.
Let ´ s return from la-la land, because that ain ´ t gonna happen.
- Bu iş böyle olmayacak.
- This isn't working.
Bu şirkette artık çalışmadığım için bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
And rest assured that it will never happen again... as I am no longer in the employ of the bank.
Böyle olmayacak. Bu şekilde yapamam.
This is not going to work.
Bak, bu iş böyle olmayacak.
Look, this isn't gonna work.
Sen onu böyle şeylerde yenmeye devam edersen Eric hiçbirzaman senin erkek arkadaşın olmayacak 139 00 : 08 : 23,957 - - 00 : 08 : 26,517 Tamam, bu tıpkı Batı Tarafının Öyküleri. gibi
Eric will never be your boyfriend if you keep beating him at stuff.
Ya böyle olacak, ya da bu kadar insanın gidecek yeri olmayacak.
It's either that, or all these people have nowhere else to go.
Sonra beni dalmaya götürdü ve evcil denizatlarıyla tanıştırdı bu arada üstüme geliyordu, ama böyle bir şey olmayacak.
Then, he took me diving and he introduced me to his pet seahorse, who, by the way, was totally coming on to me, and please, that is not gonna happen.
Bu kez böyle olmayacak.
That's not gonna happen here!
O bu konuda çok açıktı Böyle bir şey olmayacak.
She's made it pretty clear, it is not going to happen.
- Bu ileride böyle olmayacak.
- It will not always be this way.
Bu sefer böyle olmayacak.
But not this time.
Bu hep böyle olmayacak.
It's not always gonna be this way.
Bay Buford, bu olmayacak böyle.
Mr. Buford, that's not gonna work.
Bu onlar için böyle olmayacak. Çünkü Rum kilisesinde olmayacak.
But it won't be for them, because it can't be in our church.
Siz böyle davranırken. Bu hiç de iyi bir sınıf olmayacak.
With you being like that, it's not gonna be a good class.
Bu iş böyle olmayacak.
Oh, to hell with this.
Ama bu kez böyle olmayacak, Annie.
But not this time, Annie.
bu böyle 18
bu böyle olmaz 16
bu böyledir 20
bu böyle gitmez 19
bu böyle devam edemez 31
böyle olmayacak 17
olmayacaksın 18
olmayacak 119
olmayacak mı 17
bu boş 30
bu böyle olmaz 16
bu böyledir 20
bu böyle gitmez 19
bu böyle devam edemez 31
böyle olmayacak 17
olmayacaksın 18
olmayacak 119
olmayacak mı 17
bu boş 30