Cecile Çeviri İngilizce
551 parallel translation
Cecile!
Cecil-san!
Tamam. Ama Cecile, sen neden buradasın...?
why are you here...?
Cecile!
Cecile!
Cecile, başarılı olursam, benimle evlenir misin?
Cecile, will you marry me when I'm a success?
Cecile?
Cecile?
Cecile, bu Jaques, seninle tanışmak için ölüyor.
Cecile, this is Jacques, who's dying to meet you.
Günaydın, Cecile.
Good morning, Cecile.
Cecile, hangisini tercih edersin, mücevher mi, kürk mü?
Cecile, which would you rather have, jewels or furs?
Cecile'in bana verdiği horoscoba göre ben doğuştan şanslıyım ve...
That horoscope Cecile got for me says I was born lucky and...
- Cecile neden yemeğe kalmasını istemedi?
- Why didn't Cecile ask him to dinner?
Ben hanımefendi olacak kadar yaşlı değilim, öyle değil mi, Cecile?
I love it. I'm not old enough to be madame, am I? Cecile?
"Anne, Cecile artık bir çocuk değil."
" Anne, Cecile is no longer a child.
Teşekkür ederim Cecile.
Thank you, Cecile.
- Sorun nedir, Cecile?
- What's the matter, Cecile?
Bu tür bayağı konuşmaları sevmem Cecile.
I don't like vulgarities, Cecile.
Cecile, sakıncası yoksa beni yalnız bırakır mısın?
Cecile, would you mind leaving me alone?
- Cecile?
- Cecile?
Cecile, senin yatma vaktin gelmedi mi?
Cecile, isn't it time you were in bed?
Cecile, herkese mücevher ve kürk geliyor.
Cecile, it's jewels and furs for everybody.
Cecile, canım.
Cecile, my dear.
- Cecile için bir oyun arkadaşı.
- As a playmate for Cecile.
- Günaydın Cecile.
- Good morning, Cecile.
Söyle Cecile.
Say anything, Cecile.
- Öyle değil mi Cecile? - Evet.
- Doesn't she, Cecile?
- Lütfen Onu bir daha görme Cecile.
- Please don't see him again, Cecile.
Philippe'i bir daha görmeni istemiyorum Cecile.
I don't want you to see Philippe again, Cecile.
Cecile de kibar. Ben de onu seviyorum ama ikisinin birlikte yapacakları birşey yok.
Cecile is nice and I like her, but they have nothing to do.
Ceciile, bir kaç hafta ders çalışmak bu kadar zor mu?
Cecile, would it be so hard to study just for a few weeks?
- Cecile.
- Cecile.
- Fakat Cecile...?
- But Cecile...?
Cecile.
Cecile.
- Hey, Cecile. Bekle biraz.
- Now, wait, Cecile.
Cecile, gerçekten şimdiye kadar hiç çalışma yaptın mı?
Cecile, have you actually done any studying at all?
Küçük Cecile babasının evliliği hakkında ne düşünüyor?
How does little Cecile feel about her father getting married?
Küçük Cecile kocaman bir bardak içki içecekmiş gibi hissediyor.
Little Cecile feels like having a great big drink.
- Cecile.
- Cecile!
- Cecile! - Bu iş çığrından çıkıyor.
It's getting out of hand.
Lütfen Cecile. Gitmeme izin ver.
Please, Cecile, let go.
Cecile, geri dön!
Cecile, come back!
Yolumuza koyulmalıyız, değil mi Cecile?
We must be getting on our way, mustn't we, Cecile?
Hayatımın tamamını Baskerville Konağı'nda geçirmedim Cecile.
I haven't spent all my life at Baskerville Hall, Cecile.
Seni tanımak istiyorum ; Cecile.
I want to know you, Cecile.
Neden beni öptün Cecile?
Why did you kiss me, Cecile?
Güzel. Cecile, bana da bir bardak doldur.
Cecile, fetch another tankard for me.
Hayal kırıklığına uğrayacaklar ve Cecile de beni aşağıda bekliyor.
They'll be very disappointed, and Cecile is waiting for me downstairs.
Cecile de Planer.
Cecile de Planer.
Cecile de Planer, Rahibe Marie Joseph olarak tanınacak.
Cecile de Planer will be known as Sister Marie Joseph.
Nasıl buldun, Cecile?
Cecile-kun?
Cecile...
Cecile...
Cecile.
- Cecile.
- Selam Cécile.
- Hello, Cécile.