Cesaret edemezsin Çeviri İngilizce
203 parallel translation
Cesaret edemezsin!
You wouldn't dare!
Cesaret edemezsin.
- You wouldn't dare.
- Buna cesaret edemezsin.
- You wouldn't dare.
- Sizi durdurmak zorundayım. - Buna cesaret edemezsin.
You touch those reins and I'll slap you in the guardhouse!
Yaşlı Huk'la erkek erkeğe dövüşmeye cesaret edemezsin!
You wouldn't dare fight old Hook man-to-man!
çünkü cesaret edemezsin. çünkü ne diyeceğini biliyorsun.
You don't dare to, because you know what he'd say.
Cesaret edemezsin.
You haven't got the guts.
Bu kadarına cesaret edemezsin.
You wouldn't dare.
Buna cesaret edemezsin.
You wouldn't dare!
- Cesaret edemezsin.
You wouldn't dare.
Cesaret edemezsin.
You wouldn't have the nerve.
Elime sertçe vurmağa cesaret edemezsin.
You wouldn't have the nerve to slap me real hard.
Buna cesaret edemezsin.
Why, you wouldn't dare.
Buna cesaret edemezsin.
I bet you don't dare.
Cesaret edemezsin.
You wouldn't dare.
- Sana dersini vereceğim. - Buna cesaret edemezsin.
- I think I'll give you what you deserve.
- Cesaret edemezsin.
- You wouldn't dare.
Buna cesaret edemezsin!
You wouldn't dare!
Onu vurmaya cesaret edemezsin!
You wouldn't dare shoot him!
Süper Polis Atlatma Arabami durdurmaya cesaret edemezsin.
I dare you to stop me in my Super Cop Clobberer.
Cesaret edemezsin!
You do not dare.
Cesaret edemezsin. Benden 20 papel.
And 20 bucks says you got no balls.
- Buna cesaret edemezsin...
- You wouldn't dare...
- Buna cesaret edemezsin.
- You would not dare.
Ve bizi yarı yolda Bırakmaya cesaret edemezsin
And you won't have the heart to leave us in the lurch.
Cesaret edemezsin.
Oh, you wouldn't.
Benim atımın kuyruğunun olduğu yere kendi atının burnunu bile getirmeye cesaret edemezsin sen.
You won't have the courage to bring your horse's nose where my horse's tail will be.
Bizi yok etmeye cesaret edemezsin.
You dare not destroy us.
- Cesaret edemezsin!
- You wouldn't dare!
beni öldürmeye cesaret edemezsin şaka yaptığımı mı sanıyorsun.
You don't dare to kill me. Make fun on me? Go to hell.
- Cesaret edemezsin.
- Don't you dare.
Cesaret edemezsin!
You don't dare!
Bir kelime daha edersen divanı harbe gidersin. Buna cesaret edemezsin.
One more word, mister, and I'll see you court-martialed.
Buna cesaret edemezsin.
You wouldn't dare.
- Cesaret edemezsin.
- You wouldn't.
Buna cesaret edemezsin.
I dare you.
-... barı yakıp kül ederim. - Cesaret edemezsin.
- l'll burn the bar to the ground.
- Kalbimi kırmaya cesaret edemezsin.
- l dare you to break my heart.
Buna cesaret edemezsin.
You don't have the guts.
Benimle gelmeye cesaret edemezsin!
Don't you dare come with me!
- Ama cesaret edemezsin.
- But you won't dare.
Cesaret edemezsin... yaralanmış bir kadına olmaz.
You wouldn't dare. Not to an injured woman.
Oh, bana sanki "Sırlarımı söylemeye cesaret edemezsin" dermiş gibi sert sert baktı.
Oh, he looked at me black as thunder as if to say, "You dare tell my secrets abroad".
Buna cesaret edemezsin?
You wouldn't dare!
Buna cesaret edemezsin!
You don't dare!
Arkanda Hunlar olmadan asla cesaret edemezsin.
You would never dare without the Huns at your back.
- Buna cesaret edemezsin.
You'll never get that to stick.
- Beni öldürmeye cesaret edemezsin!
- You don't dare kill me!
Hayır, cesaret bile edemezsin, çünkü sen bir korkaksın.
No, you don't dare to hit me. Because you are a coward.
Cesaret... edemezsin!
You... do not dare.
O kapıdan çıkmaya cesaret edemezsin.
Don't you dare walk out that door.