Cuma mı Çeviri İngilizce
2,029 parallel translation
- Bu cuma mı?
maybe you might want to come along? - This Friday?
Sinyor, bugün cuma mı?
Senor, is today Friday?
Cuma gecesi birlikte oluruz, tamam mı? Hala çıkma gecemiz değil mi?
- We'll be together Friday night, right?
George geçen cuma bardayım herifin birisini eve attım.
So George, last Friday I'm at a bar, I take this guy home. He's a little fat, whatever, right?
William'ı Cuma günü senden 5'te alacağıma, 3 gibi alacağım.
I'm gonna pick up William early on Friday, at 3 : 00 here instead of 5 : 00 at your place.
- Çünkü Perşembe, yeni Cuma'mız.
- Because Thursday's the new Friday.
Programımı boşaltıp cuma sabahı erken saatte bir duruşma ayarlayın.
Please clear my calendar and schedule a hearing for first thing Friday morning.
- Cuma sabahı 10'da.
- They want Friday morning, 10 : 00 a. m.
Her cuma akşamı seninle Applebee's'e gidip lisede nasıl büyük bir futbolcu olduğunu anlattığın hikayeleri tekrar dinlemek için can mı atacak?
That's gonna be, like, psyched to go to Applebee's with you every Friday night and hear the same football stories about how you rocked in high school?
Cuma akşamı çıkalım mı?
Would you like to go out on Friday night?
Kasım'ın ilk Cuma günü.
First Friday of November.
Tamam, birkaç işimi halletmem gerekiyor Cuma sabahı halledeceğim.
Okay, I'm gonna take care of some things I need to do on Friday morning.
Ayrıca Şükran Günü sonrası cuma günü alışverişi geliyor yani çok meşgul olacağım.
And besides, Black Friday's coming, so my dance card's gonna be pretty full.
Peki, Miguel eğer cuma günleri benim altımda çalışacaksan ve yükseleceksen sakin olman lazım tamam mı?
Okay, Miguel, if you're going to step up and work under me on Friday night, - you got to keep your cool, okay? - Yes, ese.
Cuma mı?
Friday?
Cuma'nın iyi olduğundan emin olmalıyım.
I need to make sure Friday's okay.
Cuma'nın mızrağı kayıp.
Friday's spear's missing.
Sanırım "Cuma etkisi" denen şey bu.
Well, I guess that is what they call "the Friday effect".
Ben bir ucundan taşıyacağım, Cuma da diğer ucundan.
I'll carry one end, and Friday the other.
Onlar seni tanımıyor, onlarla önce benim konuşmam lazım yoksa Cuma ile ilgili bir yanlış anlaşılma olabilir.
They don't know you. I need to talk to them first. Otherwise, there could be a misunderstanding with Friday.
Sanırım Cuma tarafından.
I think it's Friday.
Cuma günleri de konuklarımız için özel gurme yemeğimiz var.
And mummy, mummy's the villain that brendan fraser chases in the movies.
Binlerce defa söyledim tatlım. Maaşımı Cuma alıyorum.
I told you a hundred times, sweetheart, payday.
Cuma günü The Mint'de açılışı ben yapıyorum.
I'm opening at The Mint on Friday.
Dediğim, cuma günü The Mint'de açılışı ben yapıyorum.
All I'm saying is that I'm opening at The Mint on Friday.
Cuma gecesi bir yardımlaşma günü düzenliyorum.
I'm having a little fundraiser here on Friday night.
- Cuma, yemeği ben pişiriyorum.
- Friday, I'm cooking.
Cuma'ya bir toplantı ayarlarım.
I'll set it up for Friday.
Cuma gecesi, yıllık dansımızda bu şanslı kızlardan biri Lake Monroe Lisesi balo kraliçesi olarak taç giyecek.
On Friday night, at our annual dance, one of these lucky girls will be crowned your homecoming queen of Lake Monroe High.
Dans bu cuma akşamı, ve yardım etmek istediğim bazı insanlar var.
Well, the dance is on Friday night, and there's some people that I want to help.
Ben Eddie Spaz. Bu cuma gecesi benimle birlikte olacaksınız. Ben süper Spaz ile birlikte duraksız geçireceğimiz Spaz-a-thon haftasonun başlaması için şimdi geri sayım başlasın.
This is Eddie the Spaz coming to you this Friday night, and the countdown begins right now to a nonstop weekend Spaz-a-thon, with me, the Super Spaz.
Ama sanırım çocuklar cuma günü Joel'da olacak.
But I thought Joel had the kids on Fridays.
Bu yüzden, sana Alvin sözü veriyorum ki, Cuma günkü şarkı yarışmasında olacağım.
That's why I'm giving you the Alvin guarantee that I will be at that sing - off Friday night.
Umarım Cuma günkü yarışmaya gideceksindir.
I hope you're going to the sing - off Friday.
Cuma günü ameliyat olacağım.
I'm gonna have my surgery on Friday.
Cuma saat 7'de, tamam mı?
So, Friday at 7 : 00?
Cuma günü görüşürüz, tamam mı?
I'll see you Friday, okay?
Cuma akşamı ve yapacak bir şey bulmalıyım.
It's Friday night. I need something to do.
Today's Show'da saçımı kestikten sonra bu cuma kimse Tracy Jordan'dan bahsetmeyecek.
No one will be talking about Tracy Jordan this Friday when I cut my hair off on The Today Show.
Halletmeye çalışıyorum. Ve Tracy cuma gecesine kadar burada olacak.
I'm handling it, and Tracy will be here by Friday night.
Cuma gecesi onun şarkılarından birisini söyleyecektim.
I'm supposed to sing one of her songs Friday night.
- Cuma meşgul değilim, sadece öyle olduğumu söylemiştim.
I'm not busy Friday. I just said I was.
Cuma gecesi, emri hiçe sayarak yardım gecesine gittin.
And yet you went to the benefit last Friday night, ignoring the restraining order.
Geçen cuma, akşam 19 : 45'de.
7 : 45 p. m. last Friday.
Cuma günü aradım.
I called on Friday.
Aslında cuma gecesi ne yapacağını soracaktım.
Actually, I was wondering what you were up to Friday night.
"Sor bakalım Jane cuma gecesi ne yapıyormuş."
"ASK JANE WHAT SHE WAS DOING AT THE AMERICAN LEGION ON FRIDAY NIGHT."
Bakın ne diyeceğim. Bu Cuma sabahı saat 3 : 30'da herkes bize gelsin.
This Friday morning, everyone can come to our place 3 : 30 A.M.
Aslında istediğimizle çıkmakta özgürüz. üstelik cuma günü için müsaitim.
Actually, we're free to date whomever we want, and it just so happens i'm available on friday.
- Diyorum ki Bayan Plummer cuma günü bir şeyler yapalım. Daha sonra sizi arar, plan yaparız, tamam mı?
We should do something friday, and I'll call you later and we'll just shore up some plans, OK?
Cuma günleri genellikle sadece boynumu çalıştırırım.
Fridays, usually I just like to work neck.