Demek öyle ha Çeviri İngilizce
117 parallel translation
- Demek öyle ha?
- Oh, he does, does he?
Demek öyle ha?
Is that so?
Demek öyle ha?
Oh, you did, eh?
Demek öyle ha!
So you say!
- Demek öyle ha!
- You think you can!
senin yüzünden, dilekçeyi aldılar baba, sana yalvarmıştım onlar sana merhamet etti ama sen etmedin demek öyle ha... onlar için babana ihanet ettin!
It's thanks to you, that she has it Dad, I had begged you to let go ofLu and Yan They've pardoned you, now you can't blame anyone
- Demek öyle ha?
- Are you?
- Demek öyle ha?
- Just like that, huh?
Demek öyle ha.
Oh, so that's it.
Demek öyle ha?
You did, huh?
Demek öyle ha?
He does, huh?
Demek öyle ha? Kes şunun burnunu.
Speaking of axes, chop off her nose.
Yaşlanıyorsun. Demek öyle ha.
You must be getting pretty old.
Demek öyle ha? Bu Hayson'un yanına kalacak.
So Hayson just gets away with it.
Demek öyle ha?
You mean it?
Demek öyle ha?
Oh, it's like that, huh?
- Demek öyle ha?
- Oh, right. That I gotta see.
Demek öyle ha.
So that's it.
- Demek öyle ha?
- Never!
Demek öyle ha?
She did, huh?
Demek öyle, ha?
So that's what's going on...
Demek öyle, ha?
So that's it, huh?
Demek öyle yaparsın ha?
Oh, you too, huh?
- Ah, demek öyle, ha?
- Ah, you don't, ha?
Ha demek öyle bir şey?
Oh, that kind, eh?
- Öyle demek ha?
- They are?
Demek öyle düşünüyorsunuz, ha?
So, that's what you're thinking, is it?
Öyle demek, ha?
You don't?
- Demek öyle, ha?
Well, that's that, huh? That's that.
Demek kaçmak istiyorsun ha? Öyle değil mi? Ha?
So you wanted to get away, my dear, did you, eh?
Demek öyle, ha?
Oh, it is, is it?
- Öyle demek ha?
- Really?
Oh, demek öyle, ha?
Oh, he does, does he?
Demek öyle, aramızdaki küçük anlaşma, ha?
So that is our little arrangement?
Demek öyle, ha!
How can you talk like this?
- Demek öyle, ha?
- Oh, it's gonna be that way, is it?
Demek öyle diyorsun ha.
I suppose you could put it that way.
Demek öyle, ha?
It's like that, is it?
- Ha, demek öyle?
- Oh, they do, do they?
Demek seçilen kisi sensin, öyle mi?
You're the chosen one, ha?
Demek öyle, ha?
Well, what do you think, huh?
Demek öyle, ha?
So that's the way it's gonna be?
Demek öyle, ha?
That's the way you want it?
Ha, demek Atticus hala efsanevi Atlantis'i ariyor, öyle mi?
So Atticus is still hunting for the mythical Atlantis, is he?
- Demek öyle, ha?
- Just like that, huh?
- Demek öyle, ha?
Oh, is that how it is?
- benim gelmem kötü bişey yani öylemi - hayır hayır Yani öyle demek istemedim... önce şunu bi alayım
- y ou called me a problem! - I don'mean ha... Give his o me.
Bebe de böyle söylüyor ona göre film kahramanı yada bir model olmalıymışım ben öyle bişey demek istemedim sizin ne demek istediğinizi anladım.
Even Bebe says ha. According o her. I should have been a hero or a model.
Demek öyle, ha?
Is this it?
Öyle mi ne demek o? Ha?
- What's that supposed to mean?
- Demek öyle, ha?
Oh, you do, do you?