Doldurayım mı Çeviri İngilizce
426 parallel translation
Doldurayım mı?
Fill her up?
- Size de doldurayım mı?
- Shall I pour you one?
Depoyu doldurayım mı?
Fill her up? No.
Doldurayım mı?
Shall I fill it up?
Doldurayım mı?
Have a drink?
Doldurayım mı?
More?
Depoyu da doldurayım mı?
You want me to fill her up, too?
Craddock, efendim. Doldurayım mı?
Craddock, sir, Shall I pour?
Doldurayım mı?
How? Hey.
İşler pek bir durgundu da. İçki doldurayım mı size?
Today is so disengaged, let me pour the wine.
- Hocam, bir bardak daha doldurayım mı?
What's the matter, teacher? Another drink?
- Doldurayım mı?
How?
- Doldurayım mı?
- A refill?
Doldurayım mı?
- Fill her up?
- Doldurayım mı?
Another drink?
- Banyo küvetinizi doldurayım mı?
Shall I fill your bath?
Yeniden doldurayım mı?
Refill?
- Doldurayım mı? - Evet.
- Want me to fill it up?
Doldurayım mı efendim?
Fill it up, sir?
Doldurayım mı?
Fill'er up?
Şunu doldurayım.
I'll fill in this now.
Piponu doldurayım.
I'll get you your pipe.
- General'in lavabosunu doldurayım.
- I can fill the General's washbasin.
Doldurayım diye uğraşma doktor.
Never mind filling it, Doc.
Müsaade et doldurayım.
Let me pour for you.
Katsumi, Gruver-san'a ben doldurayım.
Katsumi, I pour for Gruver-san now.
Azizim Dave, önce sana büyülü bir martini doldurayım.
Dear Dave, first let me mix you a martini that's pure magic.
Bırak da doldurayım.
Uh, let me fill up your glass.
İsterseniz, büyücünün kulağına kurşun doldurayım ama burada yatmak, onunla yalnız kalmak istemiyorum.
If you want, I can fill the sorcerer's ears with lead... but I don't want to be lying here, alone with him
Tekrar doldurayım.
Let me fill it.
Doldurayım, sonra konuş.
Let me fill it, and then the toast.
Doldurayım da içelim hadi.
Please ¡ £
- Ötekini de doldurayım mı?
See you.
Doldurayım mı?
How about?
Bardağınızı doldurayım.
Let me fill your glass.
Yok bir şey. Bardağınızı doldurayım.
- Let me fill up your glass.
Bir tane daha doldurayım.
Let me pour you another.
Ben o zaman gidip mataraları doldurayım.
Well, I'll just go and fill the water bags.
- Dur sana bir içki doldurayım.
- Let me pour you a drink.
Buyurun biraz doldurayım.
Here, let me pour you one.
Su torbalarını doldurayım.
I'll fill the water bags.
Ben şunu doldurayım.
Got to refill it.
Bir yudum sake doldurayım sana!
I'll make you drink a whole bottle of sake in one gulp!
Sana bir bardak brendi doldurayım.
Let me pour you a brandy.
Şimdi, Usta Ichi, izin ver içkini doldurayım.
Now, Master Ichi, let me pouryou a drink.
- Senin için küveti doldurayım.
I'll run a bath for you.
Biraz daha doldurayım.
Let me pour you some more
Kadehini doldurayım.
Let me fill your glass.
Bana boş bir sipariş formu ver... onu ben doldurayım, böylece defileye gelmen gerekmez.
Why don't you just give me an open end order... and I'll fill it personally and then you won't have to come to the show?
O zaman ben bir başvuru formu doldurayım.
Well, I'll fill out an application.
Su doldurayım mı?
Should I put on some water?