English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Dragons

Dragons Çeviri İngilizce

1,884 parallel translation
Evet, ejderhalar için geldin.
No, you came for the dragons.
Ejderhaların Annesi'ni memnun etmek istiyorsun.
You want to please the Mother of Dragons.
Ejderhalar nerede?
Where are the dragons?
Ben olmazsam ejderhalar ölür.
Without me, the dragons will die.
Ejderhaların bu dünyaya ölüm ve sefaletten başka bir şey getirmeyecek canım.
Your dragons will bring the world nothing but death and misery, my dear.
Ejderhaların Annesi haklı.
The mother of dragons is in the right.
Ejderhalarım sizde mi?
You have my dragons?
Kedi boyunda üç ejderha ve bir şarlatanın dostluğu seni kral yapmaz.
Three dragons the size of cats and an alliance with a charlatan do not make you a king.
Ejderhaların Annesi evlatlarıyla birlikte olacak.
The Mother of Dragons will be with her babies.
Ejderhaların seni Ölümsüzler Sarayı'nda bekliyor.
Your dragons wait for you in the House of the Undying.
Üç ejderhası var.
She has three dragons.
Ejderhalarım onların elinde.
They have my dragons.
Sana Ejderhaların Anası diyorlar ve onları sevdiğini biliyorum ama onları rahminde büyütmedin.
I know they call you the Mother of Dragons and I know you love them, but you didn't grow them in your womb.
Onlar ejderha Khaleesi.
They are dragons, Khaleesi.
Ejderhalarım Ölümsüzler Evinde'yse beni oraya götür.
If my dragons are in the House of the Undying, then take me there.
Bu çocuğu kurtaracağız ve sonra Mrakovlast bizi ejderhalarla, canavarlarla korkutamaz!
We'll save this boy and then... no Mrakovlast with dragons and monsters can scare us!
Nihayet, Mrakovlast'ın son ejderhasını yenmişler...
And then they defeated the last of Mrakovlast's dragons...
Ejderhaların doğduğunda sihrimiz yeniden doğru.
When your dragons were born, our magic was born again.
- Dolaşıp ejderha katlediyorsun.
- You go around slaying dragons.
Anneme işiyle ilgili bir şey soracak olursan, sana... rakiplerini hunharca katleden yalnız, faziletli bir davacı olduğunu söyleyecektir.
If-If you ask my mother about her work, she'll tell you, she's a solo crusader righteously slaying dragons.
İlk defa hacktivizm falan yaptığımızdan değildi. Ama kesinlikle bir rönesans görüyorduk. Ve bu karmaşıklık, iyi karmaşıklık olabilir, tarafsız veya kötü olabilir, eğer Dungeons and Dragons oyunu terimleriyle ifade edersek.
It's not like the first time we had hacktivism, but we're definitely seeing, like a renaissance in it and chaotic, could be chaotic good, neutral or evil, if you go back to deal with Dungeons and Dragons terms
Tepedeki kodamanlar onu ciddiye alır mı?
Dragons on the clouds will ignore him
Ondan berisi işte ejderhalar.
Beyond that, here be dragons.
- Ejderhalar mitolojik şeyler sanıyordum.
Oh, I thought dragons were mythological.
- Ejderhalar öyle.
Dragons are.
Taht Oyunları serisinde Xaro ejderlerin annesiyle tanışmak isteyen zengin bir tüccar. Harika...
In Game of Thrones, Xaro is a rich merchant prince who wishes to acquaint himself with the mother of dragons.
Ejderhaların erkek torunuyla, perilerin kadın torunu evlenir.
A male descendent of the dragons wed a female descendent of the fairies.
Hep ejderhalara bayıldığından bahsederdin.
You always said you liked dragons.
Sürekli bahsettin.
You've always loved dragons.
Ne yani, artık sevmiyor musun?
Oh, what? So you don't like dragons any more?
Ejdarha yani işte.
They're dragons.
Hep "Ejderhaları sevmem." demiştim.
All I said was, "I don't like dragons".
Bu şekilde mi "Ejderhaları sevmem." diyecektim?
In what way am I supposed to say "I don't like dragons"?
Ejdarhaları severdin.
You used to love dragons.
Hâlâ seviyorum onları.
I do still love dragons.
... Dungeons Dragons saçmalığını getirmek için.
... Dungeons Dragons crap you ordered.
Ejderhalarla savaştık.
Fought dragons.
Şimdi de ejderhalar geliyor.
There are dragons now too.
Tabi Stormfly'ın Ejderhalar kitabındaki en hızlı ejderha olmasını istiyorsan o başka.
Unless you want Stormfly to be the fastest one in the Book of Dragons.
Ejderhaların gündelik hayatımıza girebilmeleri için onları eğitiyoruz.
We've been training the dragons to become part of our everyday lives.
Peki, bay Fishlegs, ejderhalar kitabının kayıt ustası.
So, Mr. Fishlegs, log master of the Book of Dragons.
- Tabi ki. Söyle bana, muhteşem Gronckle hakkında ejderhalar kitabında
Tell me, what would one find in the Book of Dragons
- Gronckle kaya sınıfı ejderhalar grubuna girer.
- Well, the Gronckle is a member of the Boulder class of dragons.
Ejderhalar kitabı.
The Book of Dragons.
O ejderhalar kitabını okuyordu?
She's reading the Book of Dragons!
Ejderhalar hakkında ne öğrendin?
What have you learned about the dragons?
Bir Ejderhalar kitabı.
A Book of Dragons.
Alvin'in ejderhaları kontrol etmek için isteyeceği her şey.
Everything Alvin could ever hope to learn about controlling dragons.
Hayvanat bahçesinde yeni bir sürüngen evi açılmış. Sence Lucas, Sunda Kertenkeleleri'ni görüp incelemek ister mi?
You think Lucas might want to go down there and check out the komodo dragons?
Bence Lucas onlarla yaşamak bile ister.
I think Lucas would like to live with the komodo dragons.
Öyle bir ejderden bahsetmiyorlar.
- Not those kind of dragons.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]