Duymadınız mı Çeviri İngilizce
1,126 parallel translation
Zil çaldı, duymadınız mı?
The bell rang. Didn't you hear it?
Hiç "tuhaf" sözcüğünü duymadınız mı?
You've never heard the word "peculiar"?
Duymadınız mı?
Haven't you heard?
Aynı anda iki pehlivanla güreş tuttuğunu hiç duymadınız mı?
He wrestles with two wrestler at the same time, you never heard that?
Haydi, duymadınız mı beni?
Now, go ahead, you heard me!
- Onu duymadınız mı?
- Didn't you hear him?
Siz hiç Forge Vadisi'ni veya Bunker Tepesi'ni duymadınız mı?
Didn't you guys ever hear of Valley Forge or Bunker Hill?
Ee, beni duymadınız mı?
Well, didn't you hear me?
Millennium Falcon adını duymadınız mı?
You've never heard of the Millennium Falcon?
Hiç duymadınız mı? ... benim bir huyum vardır.
Haven't you heard,... that I've a habit?
- Bir daha onun hakkında bir şey duymadınız mı?
- Hear from him, now and then?
- Sonra bir şey duymadınız mı?
And you didn't see or hear anything after that that might help us?
Birader He, duymadınız mı?
Brother He, did Ma tell you?
30 yıl önce yenilmez..... olduğumuzu ve dövüş dünyasına hükmettiğimizi duymadınız mı?
Have you not heard that... we've been invincible, in the boxers world for 60 years?
Duymadınız mı?
Didn't you hear it?
Duymadınız mı?
Didn't you hear?
Hiçbir şey duymadınız mı siz?
Haven't you people heard anything?
Siz duymadınız mı?
Did you not?
Siz saatte 90 km hızla giden kulübü hiç duymadınız mı?
Have you not heard of the 50-mile-an-hour club?
Balear Adaları'nda ki uçak kazasını... duymadınız mı?
You don't know about the plane crash in the Balear Islands?
Beni duymadınız mı?
Didn't you hear me?
Siz duymadınız mı? Sopa ve taşlarla kemiklerini kıracağım.
Haven't you heard " sticks and stones will break my bones...
Siz insanlar hiç yerçekimsiz yolculuk diye bir şey duymadınız mı?
DILLON : Haven't you people ever heard of anti-gravity travel?
Siz insanlar hiç yerçekimsiz yolculuk diye bir şey duymadınız mı?
Haven't you people ever heard of anti-gravity travel?
için tuttu bizi temin duymadınız mı beni... babam ve kılıçlar o gün ortadan kaybolmuştu
Didn't you hear... my father and the blade were missing in the frontier
Beni duymadınız mı?
I said, out! Didn't you hear me?
Ustanın ne dediğini duymadınız mı?
Didn't you hear what the Master said?
Paraşüt nedir duymadınız mı hiç?
Ever heard of parachutes?
Yani bu kaza hakkında hiçbir şey duymadınız mı?
So, you've heard nothing of this incident?
- Duymadınız mı?
- Haven't you heard?
"Duymadınız mı, ebedi Tanrı, dünyanın yaratıcısı, ne gücünü kaybeder, ne de yorulur."
"Hast thou not heard that the everlasting God, the Lord, the creator of the ends of the earth, fainteth not, neither is weary?"
Duymadınız mı, Ye zaten Yian'nin peşinde?
Didn't you know that Ye is already after Yin?
Bizim kasabadaki memurların son zaferini duymadınız mı?
Took a three week strike to win!
Onu duymadınız mı?
Didn't you hear him?
- Beni duymadınız mı?
Didn't you hear me?
Silah sesini duymadınız mı?
Didn't you hear shooting?
Korna sesini duymadınız mı?
You didn't hear the horn?
Doğru, haberleri duymadınız mı?
That's right, didn't you hear the news?
Duydunuz mu duymadınız mı?
Did you hear that or not?
Şu deyişi duymadınız mı?
Didn't the verse say it all?
- Kitabımı hiç duymadınız mı? - Hayır efendim.
You never heard of the book?
dağılın dedim, duymadınız mı?
I said class is dismissed, didn't you hear?
Oh, sanırım duymadınız.
Oh, I guess you haven't heard.
Don Miller, kiminle sevişirken kalp krizi geçirirse....... bütün serveti o kızın olacak, bunu duymadın mı?
Don't you know that whoever sleeps with Don Miller is only a heart attack away from his fortune?
Sanırım kapıyı çaldığımı duymadınız.
Apparently, you didn't hear me at the front door.
Sanırım haberi duyup duymadığınızı sormama gerek yok.
I guess I don't have to ask if you've heard the news.
Kapıyı çaldım ama sanırım hiçbiriniz beni dışarıdan duymadınız.
I knocked, but I reckon y'all couldn't hear me outside.
Bu, Beaumont'un kaçışını neden duymadığımızı açıklıyor.
That's why we didn't hear from Beaumont after he escaped.
Duymadınız mı?
That's an order!
- Ve benim adımı da duymadınız.
- And you never heard of me.
Öyleyse A Takımı ya da o adamlar hakkında bir şey duymadınız?
So you never heard of the A-Team or any of these guys?