Duymak istemiyorum Çeviri İngilizce
3,300 parallel translation
Biftekle ilgili hiçbir şey duymak istemiyorum.
I don't want to hear about a steak dinner.
Artık tarikatlarla ve çadırlarla ilgili bir şey duymak istemiyorum!
I don't want to hear any more about cult stuff or pup tents!
Onun hakkında söyleyeceğin hiç bir şeyi duymak istemiyorum.
I don't want to hear anything you have to say about her.
Bunu artık duymak istemiyorum, Andrea.
I really don't need to hear it anymore, Andrea.
Artık bunu duymak istemiyorum!
I can't listen to this anymore!
İmkansız, Bunu duymak istemiyorum.
it's impossible, I don't want to hear this.
bunu duymak istemiyorum.
I don't want to hear it.
Seni duymak istemiyorum.
I don't want to hear you.
Puro ve güzel sohbet için sağ ol ama diğer kadın meselesini duymak istemiyorum.
Thank you for the cigar and the pleasant conversation, but I don't want to hear about another woman.
Hiçbirşey duymak istemiyorum.
I don't want to hear it.
Yeter, artık duymak istemiyorum.
No, I don't want to hear any more of this.
Bu konuda bir şey duymak istemiyorum.
I don't want to hear about it.
Ben artık aptal bir çocuktan duymak istemiyorum.
I don't want to hear from the stupid kid anymore!
Hayır, bunu duymak istemiyorum.
You know, I can't-I can't wait to hear this one.
- Ama ben duymak istemiyorum.
- I don't wanna hear it.
Seni görmek ya da duymak istemiyorum.
I don't want to look at you, I don't want to listen to you, I don't want anything to do with you.
Artık ofisimde daha fazla Mars lafı duymak istemiyorum.
I don't want anymore talk about Mars in this office.
Onun hakkında hiçbir şey duymak istemiyorum.
I don't even want to hear about him.
Hepimiz buraya böyle geldik ama bunu duymak istemiyorum.
That's how we all got here, but I don't want to hear about it.
Bunu şuan duymak istemiyorum.
I don't want to hear this right now.
- Benim hareketimi kullandığını duymak istemiyorum.
I don't wanna hear on the street that he's using my move.
- Duymak istemiyorum.
- I don't wanna hear it.
- Bunları duymak istemiyorum!
I don't want to hear this!
Daha fazla bir şey duymak istemiyorum.
So I really don't need to hear anything else.
- Tanrım, bunu duymak istemiyorum!
- Oh my God, I don't want to hear that! - What?
Daha fazla özür duymak istemiyorum.
I don't want to hear any more of your apologies.
Ben duymak istemiyorum.
Don't tell me
Daha fazla duymak istemiyorum.
All right, I don't need to hear any more.
Daha fazla duymak istemiyorum.
I don't want to hear about it any more.
Dursun bu fişekler, duymak istemiyorum.
Stop those fireworks. I don't want to hear them.
Senin sesini duymak istemiyorum!
I don't want to hear your voice.
Alaycı herhangi birşey duymak istemiyorum ama kocası.. .. Bruce biran olsun desteğini kesmedi.
I don't want to sound cynical but her husband Bruce hasn't wavered in his support for her for one moment.
Hadi ama bişey duymak istemiyorum
- You love him. - Shut up!
Bunları duymak istemiyorum.
I don't want to hear it.
Duymak istemiyorum.
I don't wanna hear it.
Az sonra edeceğin cümle, Terrence King'in dizi iyi değilse bunu duymak istemiyorum.
"Terrence King's knees are gonna be fine," I don't want to hear it.
Hey, dostum, senin şikayetlerini duymak istemiyorum.
Hey, man, I don't want to hear you complain.
- Duymak istemiyorum.
- I don't want to hear it.
- Hayır, tatlım. Duymak istemiyorum.
- No no, sweetie, I don't want to hear.
Ama duymak istemiyorum.
But I don't want to hear it.
Onun adını bir daha duymak istemiyorum.
I don't ever want to hear his name again!
Beni dinle Sky ve şunu aklına sok. Onun adını bir daha duymak istemiyorum onun olan hiçbir eşyayı istemiyorum. Anlaşıldı mı?
Listen to me, Sky, and remember - I don't want to hear his name again, and I don't want you to have anything to do with him.
Hey, kamp yapma hakkında daha fazla şikayet duymak istemiyorum.
Hey, I don't wanna hear any more complaints about camping.
Bir şey duymak istemiyorum
I don't hear anything
Bunun hakkında başka bir şey duymak istemiyorum.
I don't wanna hear another word about it.
Duymak istemiyorum.
I don't want to hear it.
Artık o lanet kolyeye ait bir kelime dahi duymak istemiyorum.
I am never going to hear the end of that damn necklace.
- Duymak istemiyorum.
That doctor's a criminal, man.
- Duymak bile istemiyorum!
- I don't even want to hear it!
Tüm bunları nereden bildiğini duymak bile istemiyorum.
I don't even want to know how you know that.
Cidden... Duymak istemiyorum zaten ben de öylesine söyledim.
Did you think I really wanted to hear it?
istemiyorum 1125
duymak istiyorum 38
duymadım 111
duymamış olayım 17
duymadın mı 217
duymak ister misin 46
duymadınız mı 75
duymak istiyorum 38
duymadım 111
duymamış olayım 17
duymadın mı 217
duymak ister misin 46
duymadınız mı 75