Düzelecek Çeviri İngilizce
3,942 parallel translation
Her şey düzelecek, tamam mı? - Mari-Lynn.
You're gonna be okay, all right?
Her şey düzelecek.
Everything is gonna be fine.
Her şey düzelecek.
Everything's going to be fine.
Her şey düzelecek.
Everything is going to be all right.
Telafi düzelecek bir şeyler olduğu zaman anlam ifade eder.
Amends would imply that there's something to be mended.
Her şey düzelecek.
It's gonna be fine.
Düzelecek.
It's going to be okay.
Unutursam her şey düzelecek.
It's going to be all right if I forget everything.
Amanda, bir gün daha ve sonra söz veriyorum her şey düzelecek.
Amanda, one more day, and I promise, everything is gonna be fine.
İhtiyacım olan şey olumlu düşünüp, arkadaş canlısı olmak, ve her şey düzelecek.
I just need to think positive, be friendly, and everything will work out fine.
Dr. Reed, ofisin durumu düzelecek mi?
Dr. Reed, is the practice gonna be all right?
Evet, işler düzelecek.
Okay, it's gonna be great.
Ofis düzelecek.
The practice is gonna be fine.
Düzelecek.
It's okay. It'll be okay.
- Düzelecek.
- It's gonna be fine.
Her şey düzelecek.
Everything is gonna be okay.
Her şey düzelecek.
It's going to be ok!
Her şey düzelecek.
I promise.
Her şey düzelecek.
Things will be better.
Her şey düzelecek.
Everything's gonna be fine.
Her şey düzelecek.
Everything's gonna be all right.
Revirdekilere konuştum, durumu düzelecek diyorlar.
But I talked to the medics, they said he's gonna be all right.
Bu şekilde, dünya düzelecek.
That way, the world will be restored.
Yeni bir proje bulur bulmaz moralin düzelecek.
Oh, you'll feel better when you find a new project.
Her şey düzelecek.
It's all good.
- Düzelecek, Priya.
It'll be fine, Priya.
Her şey düzelecek Jack.
It's gonna be okay, Jack.
Her şey düzelecek, söz.
I promise that everything is going to be fine.
Düzelecek.
Yeah, he'll be fine.
- Laura, her şey düzelecek.
- Laura, it's gonna be okay.
Düzelecek herşey.
It's going to be okay.
Aramız düzelecek mi oğlum?
Are we gonna be all right, kid?
Herşey düzelecek
It's gonna be all right.
Fakat her şey düzelecek.
But everything gonna be okay.
Her şey düzelecek.
Everything will be fine.
Her şey düzelecek.
Everything's gonna be okay.
Kaptan, yakında düzelecek.
Captain, it'll be over soon. Hang tough.
Düzelecek.
It's gonna be okay.
Git hadi, her şey düzelecek.
Go on, now. Everything's gonna be all right. Everything's gonna be fine.
Sabah olunca her şey düzelecek.
He'll be a sack of meat scraps by dawn.
Her şey düzelecek.
It's all going to be OK.
Hava düzelecek de bana Trent.
Tell me this is gonna clear, Trent.
Hava düzelecek.
It's gonna clear.
Her şey düzelecek. Her şey düzelecek.
It's gonna be okay, it's gonna be okay.
Sen bu işi benim için yaparsan herşey düzelecek mi?
And if you go out there and do that for me and things go sour?
Her şey düzelecek.
You gonna be okay?
Her şey düzelecek.
It's gonna be okay.
Her şey düzelecek. - Sen yapamayacaksan silahı bana ver.
Give me the gun if you can't do it!
Herşey düzelecek.
Everything's gonna be fine.
Sadece sakin ol. Herşey düzelecek, tamam mı?
Just be cool, and everything will be all right, okay?
- Her şey düzelecek.
It'll be all right.