Düşünmek mi Çeviri İngilizce
319 parallel translation
Düşünmek mi?
Reflect in?
Üzerinde düşünmek mi?
Think it over?
Babanı? Onları düşünmek mi?
Think of them?
Beni düşünmek mi?
Think about me?
- Ne yapmak istiyorsun, oturup düşünmek mi?
- What do you want to do, sit and think?
- Düşünmek mi?
- Think?
- Düşünmek mi?
- Think about it?
Gerçekten böyle mi düşünüyorsun, yoksa böyle düşünmek mi istiyorsun?
Is that what you really think, or what you'd like to think?
Düşünmek mi?
Thinking?
Onu düşünmek mi?
Think about her?
Düşünmek mi?
Think?
Evliliği düşünmek mideni bulandırıyor değil mi?
The thought of marriage disgusts you, doesn't it?
Seni düşünmek mi?
Thinking about you?
- Buna düşünmek mi diyorsun?
- You call that thinking?
Düşünmek mi? Asla değişmeyeceksin, Milena.
You'll never change, Milena.
Düşünmek mi?
- Think?
Düşünmek mi?
Thinking of it?
Düşünmek bile korkutucu değil mi?
Even the thought is scary, isn't it?
Bu geceden sonra hep birlikte olacağımızı düşünmek harika değil mi? Evet.
isn't it marvelous to think that after tonight we should always be together?
Bu deney yüzünden, bir zamanlar kazığa bağlanmış büyücüler gibi yakıldığımızı düşünmek ilginç değil mi?
It is interesting to think that once upon a time we should have been burnt at the stake as wizards for this experiment.
Hayatta olup istediğimi elde ettiğimi düşünmek bile istemiyorsun, değil mi?
You hate to think I'll be alive and have what I want.
- Düşünmek mi?
- Think it over?
Ne var ki bunları düşünmek için artık hayli geç, değil mi?
However, it's a bit late in the day to think of that, isn't it?
O da bu konu hakkında düşünmek istemezdi, öyle mi?
She didn't want to think about it either, is that it?
Düşünmek insanı çirkinleştirir mi?
Thinking makes one ugly?
Düşünmek çirkinleştirir mi?
I ask if it turns one ugly?
Her şeyi ben mi düşünmek zorundayım.
I have to think of everything.
Hâlâ dışarı çıkma konusunu düşünmek istemiyorsun, öyle değil mi?
You still won't let yourself think about getting out, will you?
- Böyle düşünmek istersin, değil mi?
- You would like to think that, wouldn't you?
Beni aldattığını düşünmek hakkım değil mi?
Wasn't I right to think she was cheating on me?
Bu masum gibi görünen nesnenin böyle büyük bir iş.... kapasitesine sahip olduğunu düşünmek inanılmaz değil mi.
It's just incredible, isn't it, to think that this innocent-seeming object... is, is capable of such great deeds.
Aile geçmişlerini düşünmek için sence sabahın 2'si biraz geç değil mi?
Don't you think 2 : 00 in the morning is a little late for family histories?
Senin olduğunu düşünmek isterdim ama... böyle şeylerle borsada pek ilgilenmiyorlar, değil mi?
I'd like to think it was you, but... they don't deal in these items on the stock exchange, do they?
Başka birinin birine yardım edebileceğini düşünmek çok aptalca, değil mi?
It's just so silly to think that somebody else can help anybody, isn't it?
Kaybedeceğin şeylerdense bulacağın şeyleri düşünmek daha iyi değil mi?
is it not better to think of what you will find than what you will lose?
Sırların olduğunu düşünmek istemezsin değil mi?
You don't imagine you have any secrets, do you?
Resimdekinin ben olduğumu düşünmek sonuna kadar hakkınız, değil mi?
You have every right to think it's me, true?
Tanrı'yı düşünmek için mi?
To think about God?
- Düşünmek mi? Neyi?
Think about what?
- Her şeyi ben mi düşünmek zorundayım?
- Do I have to think of everything?
Yılbaşına kadar neler olabileceğini düşünmek bile insanı korkutuyor, değil mi?
It's frightening to imagine what could happen by Christmas, isn't it?
Bu dükkanda her şeyi ben mi düşünmek zorundayım?
Do I have to think everything around here?
Aklımı mı kaçırıyorum yoksa sen ağzından "düşünmek" kelimesini mi kaçırdın?
Am I going mad or did the word "think" escape your lips?
Bir demokraside yaşadığımızı düşünmek için yeterince saf değilsin, değil mi, Buddy?
You're not naive enough to think we're living in a democracy, are you, Buddy?
Bütün yapabildiğin kendini mi düşünmek?
And all you can do is think about yourself?
- Her şeyi ben mi düşünmek zorundayım?
Okay, hey, suit yourself.
Yani buraya bunlar düşünmek için mi geldin?
So, you just came back here so that you could think about it?
- Düşünmek istediğim şey mi?
- What I want to think?
Tanrı aşkına, her şeyi ben mi düşünmek zorundayım?
Do I have to think of everything?
Bir demokraside yaşadığımızı düşünmek için yeterince saf değilsin, değil mi, Buddy?
You're not naive enough to think we're living in a democracy, are you, Buddy? It's the free market.
İlişkili olduklarını düşünmek makul olacaktır. Öyle değil mi?
It's reasonable to assume they're related.