English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Edıyorum

Edıyorum Çeviri İngilizce

155 parallel translation
Ed Cantrell'ın yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum.
I just can't wait to see that Ed Cantrell's face.
Biliyor musun Ed, hiç birimizin kelepir olduğumuzu sanmıyorum ama bence Ellen benimle evlenmekle daha iyi yaptı.
You know, Ed, I don't think either one of us are a bargain... but I think Ellen's better off married to me.
Ed Fabre'ın senin gibi tuhaf bir herifi nasıl gönderdiğini anlayamıyorum.
You know, I can't understand how... Ed Fabre sent a peculiar guy like you.
- Edd diye birini tanımıyorum, Edd kim?
DON'T YOU KNOW? I DON'T KNOW ANY ED.
- Sana niye anlatıyorum, bilmiyorum.
WITH SOMEBODY NAM ED LE I LA
Tüm hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Seni sevmek için yaşıyorum, yalnızca seni.
OH, DARLING, IT'S SO WON DERFU L BEING MARRI ED TO YOU.
Fotoğraf yorumlayıcılar bize bunun bir roket olduğunu söylüyor ve buna oldukça inanıyorum.
Well. The photographic interpreters tell us it's a rocket. And I'm quite satisfied it is.
O lanet şeyleri Ed Hewitt'in Şapel Fon'una vermeye çalışıyorum...
Well, I'm trying to give the damn things to Ed Hewitt's Chapel Fund,
Ed Foley'i hatırlıyorum.
I remember Ed Foley now.
Bayan Roper öldükten sonra artık hiçbir şeyi umursamıyorum Martin.
Wel l, I'I I tel I you, si n ce M rs. Rop er d i ed I d on't real I y mu ch care, M arti n.
Zorlukları anlıyorum, Ed.
Appreciate the difficulty, Ed.
Ve sana katılıyorum, Ed yanlış izi takip ediyor.
And I agree with you, Ed's on the wrong track.
Sanmıyorum ki... sanmıyorum ki Ed beni hiç sevmiş olsun.
I don't think that... I don't think that Ed ever loved me.
Büyük Ed Mustafa'yı arıyorum.
I'm looking for Big Ed Mustapha.
Ed Mustafa'yı arıyorum.
I'm looking for Ed Mustapha.
Ben Koca Ed'i arıyorum.
I'm looking for a guy named
Hayır tanımıyorum. Burada kim Koca Ed'i Tanıyor? Bu bayan bakıyor.
[Speaking in spanish]
Onu tanıyorum. O benim arkadaşım.
I know fat ed.
Bakın senyor, ben Koca Ed'i tanımıyorum.
Is or I'm going to kill you. I don't know no fat ed.
Koca ed'i arıyorum, size sormam söylendi.
Fat ed. I was told to look for him here.
- Çin mutfağına bayılıyorum.
- I feel like I've been dim-sum-ed out of my mind.
Israr ed ¡ yorum.
I insist.
S ¡ md ¡, ¡ zn ¡ n ¡ r ¡ ca ed ¡ yorum.
Now, I'm afraid I must excuse myself.
Ben ¡ st ¡ fa ed ¡ yorum.
I quit.
Ben Ed Macias, havaalanından arıyorum.
This is Ed Macias calling from the airport.
Onlarla iki haftadır işbirliği yapıyorum.
– Oh — I've been cooperating for two weeks, Ed!
Dinle Ed, bu odadan çıkamıyorum çünkü bir telefon bekliyorum.
You see, Ed, you see, I can't leave the room here because I happen to be waiting for a phone call.
Bay Ed'i serbest bırakmaya çalışıyorum.
I'm trying to release your Mister Ed.
Senden hoşlanıyorum, Ed.
I like you, Ed.
Dille, niçin arıyorum.
Listen, ed, here's why I'm calling.
İnanıyorum Ed.
This is a brilliant manipulation of negative space.
Elektrik şirketi için 27 yıldır yer altında çalışıyorum.
Your Honor, I've been working underground for Con Ed for 27 years.
Ed, 88'den beri kapalı alanlarda yaşıyorum.
Ed, I've been on the wagon since'88.
- Hiç sanmıyorum.
Ed?
- Ben, Ed anlıyorum.
- I understand, Ed.
Ed Roydlick'i aramıyorum.
I'm not calling Ed Roydlick.
Şimdi gecelik ve terliklerimle burada oturmuş, Bay Ed'i tartışıyorum.
Now I'm sittin'here in a robe discussing'Mr Ed with these guys.
- Ed çıldırıyor. - Hayır, çıldırmıyorum.
- Ed's going down the pipes.
Ed tuvalete gidene kadar ben de gitmiyorum... böylece hiçbir şey kaçırmıyorum.
I try not to go to the bathroom until Ed goes to the bathroom... so I don't miss anything.
Bay Fredricks'ten seks eğitimi dersi alıyorum.
I'M TAKING SEX ED WITH MR. FREDRICKS.
Bu yüzden Big Ed'de çalışıyorum.
That's why I work for Big Ed.
Bu yüzden Big Ed'de çalışıyorum...
That's why I work for Big Ed.
Ed, dörtlü cinayet üstünde çalışıyorum.
Ed... I'm working this quadruple.
Yanılıyorsam düzeltin sayın başkan ama Okul İdare Heyeti'nin sırf çocuklarımızdan biri çocuk gibi davrandı diye delinin birinin ölüm cezaları dağıtmasına izin veren bir kuralı kabul ettiğini hatırlamıyorum.
I mean, correct me if I'm wrong, superintendent. I don't recall the Board of Ed passing a rule that allows a lunatic to start handing out death sentences just because one of our kids acted like a kid!
Ed Harding'e bu kadar arkadaş canlısı olacağını sanmıyorum.
I don't think you would have been as friendly to Ed Harding.
Zimmetime para geçiriyorum ve bunu kendi karımdan yapıyorum.
Embezzlin', Ed. Embezzlin'from my own goddamn wife.
Evet şimdi Ed Sullivan ile röportaj yapıyorum.
OK, this is me interviewing Ed Sullivan.
- Burada çalışıyorum.
You, too? ED : I work here.
İki aydır Ed'i seni yemeğe davet etmesi için ikna etmeye çalışıyorum.
I've been trying to get Ed to invite you for dinner for months now.
Size yardımcı olabilir miyim? - Koca Ed Deline'ı arıyorum.
- I'm looking for Big Ed Deline.
Ed, Sana açık davranıyorum.
Ed, I'm coming clean with you here.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]