Elektrikçi Çeviri İngilizce
311 parallel translation
Elektrikçi!
Electrician!
Lambanın kabloları kesildiğinde neler olacağını... size bir elektrikçi söyleyebilir.
An electrician can tell you what happened... when the wires were cut from that lamp.
Elektrikçi, evet.
Electrician. Yes.
Farkında mısın, bir su tesisatçısı, bir marangoz, ya da bir elektrikçi olmak için...
Do you realize in order to be a plumber, or a carpenter, or an electrician....
Elektrikçi benim.
I'm the electrician.
Sizin elektrikçi Cooper'a benziyor mu?
Does your electrician look like Cooper?
Elektrikçi.
Electrician.
- Elektrikçi değil misin?
- You're not the electrician?
Üçüncü keredir şu elektrikçi popoma elliyor.
That's the third time the electrician jabbed my behind.
Bazılarınız marangoz, tamirci, elektrikçi olmak için İngilizce'nin ne yararı var diyebilir.
Some of you may wonder if English can help you get a job as a carpenter, a mechanic or an electrician.
Çünkü sadece Times Meydanı'nda bir elektrikçi sayesinde şafak söker.
Because only in Times Square... the dawn gets turned on by an electrician.
Elektrikçi olmaya çalışıyorum.
I'm studying to become an electrician.
Dün elektrikçi geldi.
A man came yesterday to collect money for the electricity bill.
Elektrikçi hapisteymiş.
He's in prison, the electrician.
Bize elektrikçi lazım.
We need a master electrician.
" Sen elektrikçi misin?
- Are you an electrician?
Bilmiyordum, elektrikçi çağırdım. Ahmak!
Why did you get an electrician for a thing like this, stupid?
- Harris, elektrikçi.
- Harris, electrician.
Elektrikçi, lambaları değiştirmeye gelmiş.
The electricians wanted to fix the lights.
- Hemen bir elektrikçi çağırın.
- Well, call an electrician immediately.
Sen de elektrikçi misin?
- You an electrical engineer?
Elektrikçi sandığın adam bir gün sonra yapımcı oluyor.
One day you're an electrician, the next day you're a producer.
- Elektrikçi.
- Meter man.
Ben de bunları yeni öğreniyorum. Televizyonumda da aynı sorun oldu. Karım saçını kurutunca oldu, elektrikçi anlattı.
I didn't know anything about this myself... till I had trouble with my TV when my wife used the hair dryer.
Özür dilerim, elektrikler hala kesik, yarın bir elektrikçi çağıracağım.
I'm sorry, we're still out of power, tomorrow I'll call an electrician...
Bu yüzden bana : "Elektrikçi mi yoksa gitarist mi olacağına karar vermelisin." dedi.
So he said, "You should make up your mind about either being an electrician or playing guitar."
Bir elektrikçi.
An electrician.
Elektrikçi, Bay Merlin.
It`s the electrician, Mr. Merlin.
Elektrikçi, burada mıydı?
Was the electrician here?
Ailede sadece büyükbaba elektrikçi.
The electrician's grandfather.
Yarın şu mağazaya uğrayın Bir elektrikçi arıyorlar
Go the Canes store tomorrow they're looking for an electrician
İyi para harcıyor ama, elektrikçi olarak part-time çalışıyor.
He's lives on a good-sized pension but he works part-time as an electrician.
- Elektrikçi falan misin?
- You an electrician or something?
- Elektrikçi!
- Electrician!
Marcel Dupin, elektrikçi.
Marcel Dupin, electrician.
- Bize bir elektrikçi lazım.
We need an electrician.
- Elektrikçi!
An electrician!
Elektrikçi mi? Elektrikçi hakkında bir şey söylemedin bana.
You didn't say anything about an electrician.
Ve elektrikçi gelmedi.
And the electric man hasn't come.
"Bize duvar ustası, elektrikçi her tür usta lazım."
"We need masons, electricians, all the trades."
Elbiseyi ütülemem lazım! Elektrikçi ekstra lambaları getirmiş mi?
The electrician, does he have the special light?
- Güvenebileceğin bir elektrikçi var mı?
- Is there an electrician?
Sasha, bu sana bahsettiğim elektrikçi, Abraham Weiss.
Sasha, this is Abraham Weiss, the electrician that I spoke to you about.
Bill Towner. Elektrikçi.
- Bill, Bill Towner, electrician.
Bir de elektrikçi var.
Oh, and then there's the electrician.
Çok yakında bizim elektrikçi yaşıyor, büyük bir evleri var.
Our electrician lives very near, they have a big house.
Elektrikçi ve duvarcı.
Electrician and mason.
Oklahamadan buraya taşındığımda, elektrikçi olarak çalışmaya başladım.
WHEN I GOT HERE FROM OKLAHOMA, I CAUGHT ON AS AN ELECTRICIAN,
Elektrikçi.
The electrician.
- Elektrikçi.
- Electrician.
Bill Towner, elektrikçi.
- Bill Towner, electrician.