English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Ezik

Ezik Çeviri İngilizce

3,485 parallel translation
O ezik dediğin kişi benim oğlum.
Hey, hey, that loser is my son.
Senin ezik bahanelerin umrumda değil
I don't want to hear your lame excuses!
Bovling bizim için ezik kalıyor.
Bowling is for lame-os.
Ezik ve morluklar, kardeşi ve diğer iki kurban üzerindeki silah izleri ile aynı özellik gösteriyor.
Contusions and bruisings are indicative of the same type of weapon used on her brother and the other two victims.
Ne ezik ama!
What a loser!
Hadi gidip ona üstünde "Kaybettiğin için üzgünüm, seni şişko ezik" yazan bir kart alalım.
Let's go get him a nice little card that says, "Sorry you lost, you fat loser."
Ama hepsi bir avuç ezik çıktı...
But they're all a bunch of bloody losers.
Ben ezik değilim.
I'm not a loser.
Bana ezik oğlu Ravi'yi ayarlamak istiyor.
SHE WANTS TO SET ME UP WITH HER LOSER SON, RAVI.
Han, bu iş ezik işi.
Han, this is totally lame.
Sekizinci sınıftan beri böyle ezik hissetmemiştim.
I haven't felt this unpopular since the eighth grade.
Karın öldükten sonra içkiyi mi bıraktın, ezik!
You quit drinking after your wife died? Loser
Lim Soo Bin, ezik!
Lim Soo-bin Loser
Nolan sen ezik değilsin.
Nolan, you're not a loser.
Video oyunu yapmak, o ezik şerefsize Parsonian zehrimi yönlendirme şeklim sadece.
Just creating a game where I can take out this dancing, vile loser is my way of channeling my Parsonian venom.
Cezalandırılma ve ceza odasına tamamen değdi, artık annemizin ne kadar ezik biri olduğunu biliyor.
All of this being grounded, and In-School Suspension... it was totally worth it, now that she knows what a loser our birth mom is.
Belki de kötü bir koçtum çünkü çocuğum bir ezik oldu çıktı.
Maybe I was a bad coach,'cause my kid ended up a loser.
- Ezik.
Lame.
Ama sadece Dyson'a ezik keşişlerin boktan şovuna iki bilet almak için anlatacağım.
But just in case, I will tell Dyson to score us two tickets to this loser recluse's shit show.
Ezik olmayanlar mı?
Wow, non-losers?
Sen de bunu benin kadar iyi biliyorsun ki bunu sadece ezik olduğundan teklif ediyor.
You know as well as I do, he's only offering this'cause he knows he's got a loser.
Miğferli, hiçbir L.O.C., çok ezik birlikte boyun ve omurga.
Helmeted, no L.O.C., multiple contusions along neck and spine.
En ezik iş bu.
Lamest job ever.
Yarın görüşürüz ezik.
See you tomorrow, loser.
"Gel ve çılgın ol Ya da ezik biri!"
"Come and be naughty Or else a nonentity!"
Önce planımın içine ettiniz şimdi ezik gibi beni eve geri paketliyorsunuz
You ruined my plan and now like losers, sending me back home
"Ben arkadaşını kafasını ezen ezik bir keşten başka bir şey değilim".
"I'm a no-good junkie loser who smashed my friend's head in".
Sonra görüşürüz, ezik.
Smell ya'later, sucker.
Ezik değilim ben!
I'm not a loser!
Olamaz ezik geliyor.
Boom. Oh, no, sucker, you're coming in.
Sadece bir şeyleri kanıtlamak için biriyle takılırsam, o zaman tam ezik olurdum...
And if I just went and hooked up with someone to prove something, then I truly would be a loser...
Üzüldüğünü hissettim insanların ne kadar salak ve ezik olduğu hakkında, ve bu benim işim, senin değil.
I feel like you're getting sad about how stupid and lame people are, and that is my job, not yours.
Ağabeyinin doğu Kudüs'ten gerçek arkadaşları vardı. Böyle Beit Sahour'daki gibi ezik değillerdi.
Your brother has real friends, from East Jerusalem, not losers from Beit Sahour.
Çünkü onun büyük bir ezik olduğunu duymuştum.
'Cause I hear that guy's a real big loser.
Ezik olduğunu düşünmüyorum.
I don't think you're a loser.
Ezik!
Loser!
- Ezik arkadaşlarımız mı?
- Our lame ass friends?
Tam bir ezik.
He is a real loser.
Ezik şeyler.
You dwarf.
Burada ezik gibi bekliyordum.
You know, I've been sat here waiting like a div.
Ya da ezik bir adamdır.
Or a teeny, weeny little willy.
Şu hukuk şeysi işe yaramasaydı ezik çocuk Friday gibi olacağını bilmeme yetecek kadar.
Long enough to know that if this law thing doesn't work out, you'd make a lousy boy Friday.
Ezik birini getireyim deme.
Don't get me a tomato can.
Sormazsan ben soracağım ve sen de ezik bir sahtekâr olduğunu anlayacaksın.
If you don't, I'm gonna, and you're gonna know you're a lame fraud.
Selam ezik.
Hey looser.
Ödül almak için oyun oynamak istemiyorum. Ezik geliyor bana.
Nah, I don't want to play a game to get an award.
Ezik zaten. " Bu sizin götünüz mü?
That feels lame. It is lame.
Beni etkiledi, kendimi ezik gibi hissettim.
They just ripped me off, made me feel little.
Ezik.
Lame.
- Ezik.
- Dipwad.
Asıl ezik olan ne biliyor musun?
Oh, closer to the hole, sir? You know what's lame?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]