Fark ettiniz mi Çeviri İngilizce
593 parallel translation
Kolu fark ettiniz mi, baştan başlamıyor.
Notice that the arm doesn't start at the beginning.
Şimdi matmazel... Mösyö La Valle'in sekreteri olduğunuz kısa süre zarfında... onda bir değişiklik fark ettiniz mi?
Now, mademoiselle... in the short time that you have been Monsieur La Valle's secretary, have you noticed any change in him?
İmparatorluk yavrusunun babasına ne kadar benzediğini fark ettiniz mi Majesteleri?
Have you noticed, Your Majesty... how the imperial duckling resembles his father?
Rehinciyle işinizi görürken başka birini daha fark ettiniz mi?
While you were doing business with the pawnbroker did you notice anyone else?
Anlaşılır insanlara baktığınızda nasıl göründüklerini hiç fark ettiniz mi?
Have you ever noticed how transparent people are when you really look at them?
Fark ettiniz mi bilmiyorum ama yağmur durdu.
I don't know whether you've noticed it, but it stopped raining.
Hiç doktorların ve cerrahların tertemiz, bembeyaz elleri olduğunu fark ettiniz mi?
Ever noticed how doctors and surgeons have such clean, white hands?
Çeklerin kullandığı çeliğin bizimkilerden daha kaliteli olduğunu fark ettiniz mi?
Do you realize that the steel used by the Czechs is better than anything we have got?
Fabrini Carlsen'da işe başladıktan sonra Bn. Carlsen'ın garaja eskisinden daha sık geldiğini fark ettiniz mi?
Did you ever notice that after Fabrini came to work at Carlsen's that Mrs. Carlsen frequented the garage more than she had previously?
Fark ettiniz mi, bilmiyorum ama eğer sizce bir sakıncası yoksa..... benim niyetim, Bayan Harrington'a..... yani kızınıza... evlenme teklif etmek.
I don't know whether you noticed, but, uh... If you have no objections, it was... It was my intention to, uh, ask Miss Harrington...
Genç adam, fark ettiniz mi saat çoktan 7 : 00?
Young man, did you realize it was already after 7 o'clock?
Her ismi geçtiğinde nasıl da kızardığını fark ettiniz mi?
Did you notice her blush every time we mentioned his name?
Odayı temizlerken şarap kadehini fark ettiniz mi?
While you were cleaning up the room, did you notice the wine glass?
Beni fark ettiniz mi?
You noticed me?
Hiç fark ettiniz mi, bankalar para sayma odalarını gözden uzak yerlere koyarlar ki...
You ever notice in a bank, they always keep the counting room out of sight so the customers won't get tempted.
Özel bir şey fark ettiniz mi?
Did you notice anything special about him?
Yıldızların asla gecikmediğini hiç fark ettiniz mi, sevgili bayan?
Have you ever noticed, my dear lady, that the stars are never late?
Siz saati fark ettiniz mi Bayan Wendice?
Did you notice, Mrs. Wendice?
Fark ettiniz mi?
Did you notice?
Arkanızdaki metal tabakanın şu bölgesini fark ettiniz mi?
Notice that section of lead plate behind you?
- Şeyi fark ettiniz mi - -
Do you notice...
Yüzlerinde zalim bir ifade fark ettiniz mi?
Would you notice any brutish expressions on their faces?
Bunu fark ettiniz mi?
Did you notice that?
Mösyö, izlendiğinizi hiç fark ettiniz mi?
Monsieur, did you ever know that you were being followed?
Evet, Bay Froy, kavganız sırasında Kontun cüzdanının yere düştüğünü bir şekilde fark ettiniz mi?
Yes, Mr. Froy, did you happen to notice the Count's wallet drop to the floor, during your struggle?
Her çizginin sonundaki notu fark ettiniz mi?
Do you note the times indicated in each line?
Geri çekilmeye başladığımızda bütün bayrakların nasıl kaybolduğunu fark ettiniz mi?
Notice how all those flags disappeared when we pulled out?
Fark ettiniz mi bilmiyorum ama gemi oldukça yan yatmış durumda.
I don't know whether you gentlemen have noticed it... but this ship has gotten quite a list on it now.
Bu otelde yaşayan insanları fark ettiniz mi?
Have you noticed the people who live in this hotel?
Her Whitsuntide'da kriket oynadığımı fark ettiniz mi?
( imitating MacKenzie-Smith ) : You do realize I play cricket every Whitsuntide?
- Bir şeyler fark ettiniz mi?
- Have you noticed anything?
Bu melodram için nasıl ustalıkla tatil bahtlılığı ve Paris arkaplanından yararlandığımı fark ettiniz mi?
Notice, Miss Simpson, how cleverly I play our suspense-filled melodrama against a background of holiday serendipity in "gay Paris".
Bir şey fark ettiniz mi?
Have you noticed something?
Alışılagelmedik güçlere sahip olduğunu fark ettiniz mi?
Have you noted evidence of unusual powers?
Spock'ta herhangi bir tuhaflık fark ettiniz mi?
It's Spock. You noticed anything strange about him?
Bende sıra dışı bir şey fark ettiniz mi acaba?
Have you noticed anything peculiar about me?
Hep alacakaranlıkla birlikte geri dönüyorlar, fark ettiniz mi?
They always return by dusk, have you noticed?
- Fark ettiniz mi?
- You've noticed it?
Fark ettiniz mi, Scotty?
Did you notice, Scotty?
Sıradışı belirtiler fark ettiniz mi?
Did you notice any unusual symptoms while we were gone?
Fark ettiniz mi bilmiyorum Doktor ama düzeni seviyor.
Have you noticed, Doctor? He has a passion for order.
Gemimize çarpan şok dalgasından sonra tarih göstergesinin geriye saydığını fark ettiniz mi?
Did you notice the date meter clicking down after the shock wave hit our ship?
Bir şey fark ettiniz mi?
Do you notice something?
Buraya gelirken bir şey fark ettiniz mi?
Did you notice anything on the way here?
Fark ettiniz mi bilmiyorum ama kilo sorunum var.
I don't know if you noticed... but I have this weight problem.
Bay Nightlinger'ın avuçlarının pembe olduğunu fark ettiniz mi?
Did ya ever notice how pink Mr. Nightlinger's palms are?
Üstelik en çok öpüşülen meslek, fark ettiniz mi?
And in your job, you're always kissing. As you say...
Bugün buraya gelmediğini fark ettiniz mi?
You notice he didn't show up here today.
Kaptandaki belirtileri ilk siz mi fark ettiniz?
You were the first to notice the captain's psychotic symptoms?
- Siz de fark ettiniz, değil mi?
- Have you noticed it, too?
Fark ettiniz mi?
One must always be curious.