Franko Çeviri İngilizce

Salamanca Üniversitesindeki amfi tiyatroda, ırkdaş gününde Franko destekçisi, savaşta sakat kalan Katalonya ve Bask bölgesinde de yaralanan General Milan Astray destekçilerinin haykırışlarını duyuyordu : "Yaşasın Ölüm!"

On Day of the Race, in Salamanca, in the amphitheater of the university the francist Gen. MiIan Astray, mutilated in the war, injured in Catalonia and the Basque provinces, hears his supporters shout :

" Franko, V.R.

" Franko, V.R.

Adı Franko, efendim.

His name is Franko, sir.

Franko, bir dakika buraya gel.

Franko, come over here a minute.

Mahkum Victor Franko, efendim.

General prisoner Franko, Victor, sir.

Acım binbaşıyı rahatsız etti ha?

Franko's pain bothers the major?

Victor Franko'yu tanımıyorsun.

You don't know Victor Franko.

Öyleyse, beni tanımıyorsun.

If you do, then you don't know Victor Franko.

Haydi, Franko.

Okay, Franko.

Franko, söndür sigaranı.

All right, Franko, get rid of that cigarette.

- Franko haklı.

- Franko's right.

Ayrıntılara önem veren Bay Franko mahkumların yerinin hazır olmadığını gördü.

Mr. Franko, with his keen eye for detail... has noted that the prisoners quarters are not yet ready.

Hey, Franko, numara lütfen.

Hey, Franko, number please.

Franko'nun peşindeler.

They're after Franko.

Pekala Franko, sıra sende.

All right, Franko, you're next.

Franko, otur.

Franko, sit down.

Franko, bu sefer ne var?

Franko, what is it this time?

Franko kararlı.

Franko means it.

Franko kendini kaynar suya atıyorsun.

You're gonna get yourself into hot water, Franko.

Bence Franko bu kez haklı.

You know, I think Franko might be right this time.

Bay Franko'dan saygılarla.

Courtesy of Mr. Franko.

Şu Franko'yu seviyorum.

Boy, do I love that Franko.

- Yapacağını biliyorum.

- I know you will. - Hey, Franko.

- Hayrola, Franko?

What is it, man?

- Franko dediğini yapar!

- Whatever Franko says, Franko does!

- Franko, in!

- Franko, out!

- Haydi Franko.

- Come on, Franko.

- Franko'yu görmek güç.

- Franko goes up without being seen.

- Mayonez kabloyu keser Franko da telefonu.

- Mayonnaise cuts the cable... Franko cuts the phone.

- Franko içeri girip ötekilere katılır.

- Fifteen. - Franko goes in... where the others have been.

- On beş. - Franko içeri girip ötekilere katılır. ´

- Fifteen.

Franko, neden herkes tırmanma eğitimi yaptı anladın mı?

All right, Franko, now you know why we all checked out on that rope, huh?

- Gılpin kabloyu keser Franko da telefonu.

- Gilpin cuts the cables... Franko cuts the phone.

Franko ile ötekiler hala aşağıda.

Franko and the others are still down there.

- Franko, o köşeyi koru.

- Franko, cover that corner.

Franko!

Franko!

Franko V.R.

Franko, V.R.

- D. Franko nişanlılar B. Brondoukov, M. Ilyenko, V. Pantchenko rahip

- D. Franko Suitors - B. Brondukov, M. Illienko, V. Panchenko

- Franko-Amerikan Finans Şirketi.

Franco-American Finance Company.

Franko öldükten sonra İspanya tahtına kim geldi?

- Yes, I know. I used to be on the horses in my childhood. - He's lying.

İspanya tahtına Franko'dan sonra Mahmut Hoca gelmiştir.

- It looks like a scabby animal but.. Let's try!

Franko hepsini vurdurdu mu yoksa?

Or did Franco have them all shot?

Gazpaço, Endülüs tavuğu, İspanyol patlıcanı... Franko böreği, ben de yapabilirim.

Gazpacho, chicken andaluz, eggplant español, Franco Fritters, I can do it.

Adım Franko.

My name is Franco,

- Franko-Alman sınırında, Orta Çağda Burgundy hanedanlığı tarafından ele geçirilen küçük, bağımsız bir devlet.

Small, little independent state on the Franco-German border, swallowed up by Burgundy in the Middle Ages.

Franko'ya karşı savaşacağım.

I'm gonna fight against Franco.

Franko'ya karşı savaşacağım.

I'm going to fight against Franco, the Catholic Church and all that.

- Franko'dan uzak mı? - Evet.

- Are they for Franco?

Franko öldü.

Franco is dead.

Franko öldü.

- Franco is dead!

Franko öldü. - Ne?

Franco is dead!