Freaky Çeviri İngilizce
1,687 parallel translation
Bu biraz korkutucu.
It's a bit freaky.
Bu acayip tren gibi mi!
Like, check out that freaky freight train.
Evet, acayip.
Yeah, freaky.
Birkaç hikaye duydum ama senin hikayen beni bayağı çarptı.
I'm hearing a couple of stories, and your story strikes me as just a little freaky.
Bu, bu çok çılgınca!
It's... It's freaky stuff!
Genç kızlarla çıkar ve korkunç şeyler yapar.
He dates young girls and likes to do freaky things.
Kaçık bir doktor mu?
Is it a freaky doctor?
Yaratıklar sizi takip ediyor, haydi gidelim.
Those freaky things are following you.
- Gerçekten çok üzgünüm...
- It's really freaky...
Bu inanılmaz.
Oh, this is freaky.
Canavar gobelinler kitabı istiyorlarsa, ver onlara gitsin!
If freaky goblins want this book, I say we give it to them!
Sen sadece büyük, ucube...
You're just a big, freaky...
Neden yara izi olan garip bir adam onu istedi?
Why did the freaky man with the scars want it?
Yani... diyorsun ki bir grup elma-yiyen evsiz insan bizim bodrumda yaşıyor ve tüm bu tuhaf şeyleri bizi korkutmak için mi yapıyorlar?
So... you're saying that a bunch of apple-eatin'homeless people living in our basement are doing all this freaky stuff just to scare us off?
Ben ve çılgın fingirdeğim için bakir topraklar.
Virgin territory for me and my freaky-deaky.
Acayip korkutucu bir şey.
It's freaky scary.
Acayip korkutucu.
Huh... Freaky scary.
Eğlence amaçlı kullanılan bu ürün bünyede kısa sürede bağımlılık yapıyor ve bu karaborsa ürününü sağlayan vampirlere genelde bu iş kötü niyetli insan süzücülerce zorla yaptırılıyor.
The truth is out there in the world people are weird, people get freaky, it's okay. ( Laughs ) Janina Gavankar : Ball : "The horrors of intimacy," I have to admit, is a phrase I pulled out of my ass when somebody at HBO...
Sen tuhaf kızın tuvalete doğru gideceğini nasıl anladın?
You know how freaky your girl gotta be to let you hit her over the toilet?
Eminim bu kaçık şeyin içine dahil olmak isteyeceksin.
I'm sure you'd get into that freaky shit.
O lanet barbarın bu kaçık şeyin içine girmek istediğini biliyorsun.
Yeah, you know she's into that freaky Goth shit. Yeah.
Anne, sana kaç defa söyledim? Böyle yapınca beni korkutuyorsun.
Mom, how many times have I told you it's freaky when you do that?
Garip, dostum.
It's fucking freaky, man.
Bilmem, korkutucu.
I don't know, it's freaky.
Herkes baloyu hayatlarının geri kalanında hatırlayacak kadar çok büyütüyor. Fakat gerçekte bu, bir araya toplanıp tepinmek için uydurulmuş çocukça bir bahane.
Everyone thinks prom is this big event that they're gonna remember for the rest of their life, but really it's just an excuse for kids to get together and get freaky on the dance floor.
Freaky Friday filminde az kalsın Jamie Lee Curtis'i kör ediyordum.
I almost blinded Jamie Lee Curtis on Freaky Friday, okay?
Bekle daha garip bir şeyler yap.
Wait. Will you do something else freaky, or...
Belki acayip bir yemek pişiriyordu.
Maybe he was cookin'up a freaky lunch.
Bu çok manyakça.
This is freaky.
Bu lanet maske de ne?
What is that freaky mask?
Bir garip.
It's freaky, you guys.
Adamlar ucubeye benziyordu.
Those men were freaky.
Belki de garip, kafası güzel, tuhaf bir herif olduğu için sevmiyorsundur.
So maybe you don't like him because he's a freaky, stoner weirdo.
Şu oyunu doğru düzgün oynamayacak mısın?
Would you stop it with that freaky off-the-rails shit?
Tam bir dahi ölüm makinesi.
She's like some freaky little deadly genius.
Zincirleri boşaltalım.
Let's get freaky.
Neden ben senin düşüncelerini okuyamıyorum?
Freaky. Why can't I read your thoughts?
En korkuncu ise, Karanlık Varlıkların düşünceleri de, seninki gibi okunmaması.
Freaky thing is, the Dark Ones'thoughts are unreadable, just like yours.
O MacBook'uyla koklaşmakla meşgulken ben süper alemlerde uçacağım.
While he's making out with his MacBook, I'm gonna be getting my Spitzy freaky freak on.
O süper ucube, süper ucube.
She's a super freak, super freak She's super freaky
Harikulade bir karides kokteylimiz var. Tabi o korkunç kabuğu parçalamak senin için bir problem değilse.
We have a spectacular shrimp cocktail, if you don't mind ripping apart their freaky exoskeletons.
- Peki şu Ürkütücü Freddy...
Okay! So this Freaky Freddy dude...
Garip bacakli.
It's just freaky.
Çok korkutucuydu.
It was fucking freaky.
Bu garip küçük siteyi Google'da ucuz karton kutu ararken bulmuştum.
It's this freaky little deep Google site I found googling cheap cardboard boxes.
- Korkunç bir şey duymak ister misin?
Wanna hear something freaky?
İşte bu ürkütücü.
That's freaky.
Bu fotoğrafların geri kalanı haberlere manşet olsun istemiyorsan halkıma sahip çık derim.
Unless you want the rest of this freaky shit to hit the news I suggest you take care of me and my people.
İnanılmaz bir şey.
Pretty freaky.
Bu çok garipti Meg.
- That was freaky, Meg.
Ona çok benziyorsun.
That's freaky.