Gecelim Çeviri İngilizce
5,023 parallel translation
Şöyle geçelim.
Over there.
Pekâlâ, üzerinden geçelim.
All right, let's go over it again.
Tamam, bir daha üzerinden geçelim.
Okay, so walk me through it.
Ben bu rock star yaşam tarzımızdan vazgeçip doğruca elektroniğe geçelim derim.
We gotta go. I say we give up our rock star lifestyles and go straight electronic, dude.
Tekrar kaybetmek ister misin yoksa Elena'sız Damon'un ikinci aşamasına geçelim mi?
Care to lose again, or shall we move on to step two of Elenaless Damon?
Depodan geçelim.
In the stockroom.
Bırakın da geçelim. Size sorun çıkarmaya gelmedik.
Just let us pass and you won't have any trouble.
"X planına" geçelim.
Let's go back to "plan X."
- Başkentten John'a geçelim.
Let's hand off to John in DC.
Gereksiz konuları geçelim.
Let's cut right through the crap.
Gel hadi, yemeğe geçelim.
Come on. Let's eat.
- Acaba biz... - İçeri geçelim mi?
- Do you mind, maybe we can...
- Evet, çok iyi, içeri geçelim.
- Yeah, that'd be great, let's go inside.
İçeri geçelim.
We should go inside.
99 model bir Buick LeSabre için anons geçelim.
We'll put out an alert on a'99 Buick LeSabre.
O yüzden boş konuşmaları geçelim.
Let's just skip the small talk.
Neyse, "eğil ve öksür" faslına geçelim.
- Hmm. - Anyway, let's get to the squat and cough.
Ofisime geçelim.
Step into my office.
Sonraki soruya geçelim.
Next question.
Bir kez olsun diğer hastanelerin önüne geçelim.
For once, let us be ahead of the other hospitals.
İçeri geçelim.
- Let's go inside.
Harekete geçelim.
We gotta move.
Angarya işlerine geçelim.
Onto chores.
Ofise geçelim isterseniz.
You-you want to step in the office?
Temel bakım ve koruma işlemlerine geçelim.
Let's move on to basic care and welfare.
- Tamam, yeni konulara geçelim.
Okay, new business.
- Ofisinize geçelim.
- Follow me to your office.
İçeri geçelim.
Here I come.
O zaman harekete geçelim, yolumuz uzun.
Better get a move on ; we've quite a hike.
Hadi içeri geçelim.
Come on inside.
Sharon, içeri geçelim.
Sharon, let's go inside.
Motoru ateşleyelim ve pistten hızlıca geçelim.
Engine ignites. And we're racing across the runway.
İçeri geçelim.
Let's go inside.
- Tamam hadi biz odama geçelim.
OK, we're gonna go to my room.
Ve sonra sağ elimizdekine geçelim.
And then the one on the right hand as well.
Başka bir yere geçelim.
We shouldn't do this in here.
Biz de öne geçelim o zaman.
I'll give him that.
Oynarken, bir yandan da kuralların üstünden geçelim.
While we're playing, let's just review orders.
Şimdi bu tatsız konuları bırakıp ikimizi de ilgilendiren konuya geçelim.
Now let's drop this dreary subject and move on to the thing that interests us both.
Hayır, Gene, hayatım. Sadece eve gidelim ve iyileşme sürecine geçelim.
No, Gene, honey, let's just go home and start the healing process.
Bu senin "yemeği atlayalım da tatlıya geçelim" deme şeklin mi?
Your way of saying, "let's skip dinner and move straight to dessert"?
Geçelim mi?
Shall we head in?
Şimdi, temel kurallara geçelim.
Now, for the ground rules.
FDA uyarısını geçelim.
Let's skip the FDA warning.
Pekala, oyalanmayı bırakıp, Oylamaya geçelim.
All right, let's stop playing around.
Niye dalga geçelim ki?
Why would we make fun of him for that?
Bataklığı geçelim.
Let's go across the marsh.
Bir sonraki perdeye geçelim.
Let's go on to the next act!
Herkes aynı şeyi biliyor mu diye kontrol etmek için bir kez daha üzerinden geçelim.
Let's run this just so we know we're all on the same page.
- Tabii, hikâyeye geçelim.
- Right, right the story. - Yeah.
- Bölmeye geçelim. - Olur.
- Let's take a booth.