Gelmişsin Çeviri İngilizce
2,167 parallel translation
Yemeğe formayla gelmişsin.
Oh, you wore a jersey to dinner.
Üstelik maç gününde buraya gelmişsin.
- And you're here on game day?
Hey, Stacee, gelmişsin.
Hey, Stacee, you made it.
Erken gelmişsin.
You're home so early.
Çoktan gelmişsin.
You're already back.
Annemin dediğine göre, ben hastanedeyken ziyarete gelmişsin.
My mom said you came to see me when I was in hospital.
gelmişsin evet gelmzsem olmazdı.
Vieste. Yes, I could not stop coming.
Vay be, değişiklik olsun diye erken gelmişsin.
Wow, you're back early for a change.
Aslına bakarsan, neden gitmiyorsun ve hiç gelmişsin gibi...
In fact, why don't you walk away and pretend this...
- Gelmişsin.
You're home.
- Lori. Erken gelmişsin.
Lori, hey, you're home early.
Gelmişsin.
- Hey! - You came!
Gerçekten silahsız gelmişsin.
You really came empty-handed.
Buraya yabancıların önünde beni aşağılamak için gelmişsin.
You came here to betray me, in front of strangers.
Sonunda gelmişsin.
You got away at last.
Yeni çırağım, gelmişsin.
My new apprentice, you have arrived.
Gelmişsin.
You made it.
Buraya daha önce gelmişsin.
You've been here before.
Peki buraya kadar beni aramaya gelmişsin. Bana söyleyeceğin bir şey var, değil mi?
So you came here on purpose... to tell me what?
Geriye çok mükemmel sibernetik bir aletle gelmişsin.
You came back with a very unique cybernetic device.
- Paul... Gelmişsin.
Paul... you came.
- Gelmişsin.
- You come.
Sekiz numaralı emre karşı gelmişsin!
You broke commandment number eight!
Gelmişsin.
You came.
Devon'dan bu sabahki ilk trenle gelmişsin.
You came up from Devon on the first train this morning.
Valla Muharrem çok özlemişiz seni be, iyi ki gelmişsin.
We've really missed you, Muharrem.
- Harika, gelmişsin!
- Great, you came!
- İnanmıyorum, gelmişsin.
Wow, hi, you're here.
Kusura bakma, onca yolu boşuna gelmişsin.
I'm sorry you came all this way for nothing.
Kendine gelmişsin.
You're back.
Eve gelmişsin ve Scarlett Johansson seni bekliyor.
You just got home, and Scarlett Johansson's waiting for you.
Gelmişsin!
You made it!
Patrondan önce gelirsen teknik olarak vaktinde gelmişsin demektir.
Providing you make it in before the boss, technically speaking you're still on time.
Sabah erkenden gelmişsin.
You're here bright and early.
Selam, tekrar gelmişsin.
Hey, you came back.
Daha iyiyim. Gelmişsin.
How are you?
- Çalıştığını düşünerek pazar günü çıkıp gelmişsin. Hayır.
Coming by here and thinking he's gonna work on a Sunday.
Abby. Gelmişsin.
Oh, Abby, good.
Güzel, gelmişsin ve berbat görünmüyorsun.
Good, you're here and you don't look terrible.
Bir yaz için daha çalışmaya gelmişsin.
Back to work for another summer.
Telefon edeceğine kalkıp da buraya gelmişsin, ne tatlısın.
Aren't you sweet to come all the way over here when a phone call would have sufficed.
Gelmişsin.
Oh, you're home.
dostum doğru yere gelmişsin.
Dude, you've come to therightplace.
düşündüm ki artik sen geldin... gelmişsin... ama aşk için değil.
I thought since you are here... you came... but not for love.
Caleb, gelmişsin.
Caleb. You're here.
Duydum ki bugün erken gelmişsin.
I heard you were early today,
Anlaşılan sen ondan önce gelmişsin.
Seems like you're eagerly waiting for her.
Gelmişsin buraya, Kış Yasemini filan.
Coming here, winter jasmine.
Erken gelmişsin.
You're a little early!
Oh, gelmissin!
Oh, you came!
- Gelmişsin.
- You're here.
gelmiş 30
gelmiyorsun 22
gelmiyor musun 122
gelmiyor 63
gelmiyorum 79
gelmiyor musunuz 16
gelmiyor mu 21
gelmiyorlar 18
gelmiyorsun 22
gelmiyor musun 122
gelmiyor 63
gelmiyorum 79
gelmiyor musunuz 16
gelmiyor mu 21
gelmiyorlar 18