English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ G ] / Goreviniz

Goreviniz Çeviri İngilizce

1,107 parallel translation
Goreviniz Nung nehrinden yukari ilerleyip, Nu Mung Ba'da Albay Kurtz'un izini bulup, onu izlemek, ve ogrenebildigini ogrenmek.
Your mission is to proceed up the Nung River, pick up Colonel Kurtz's path at Nu Mung Ba, follow it, and learn what you can.
Umarım göreviniz bazı sorularıma yanıt vermenize izin verir.
And I trust your duties will permit time to answer some of mine.
Kararınızı verdiyseniz, bu göreviniz!
Ifyou're convinced, it's your duty.
Göreviniz, gerçeğin açığa çıkarılmasına yardım etmektir.
Your duty is to help establish the truth.
Kilisemizi korumak sizin göreviniz.
It is your duty to defend our church, sir.
Kral olarak göreviniz bu ulusun inancını korumak.
As king, it is your duty to defend the faith of this nation.
Sizinle kalıyorlar. Göreviniz ne olursa olsun.
We want to stay with you, no matter what duty you're assigned to.
Unutmayın, gece yarısından önce duycağının her türlü gürültü için... oyalayıcı bir göreviniz var.
Remember, any disturbance you hear before midnight... will require diversionary action from you.
Sizin göreviniz yarenlik etmek değil, Bay Dyer.
Do not waste your time talking politics, Mr. Dyer.
- Bence göreviniz kocamı kaçıranları yakalamak.
Isn't it your job to catch the kidnapper?
Göreviniz onu bulup bana getirmek
You must find and bring her to me.
Göreviniz sona erdi
Your part in the course is concluded
İyi, temiz, terbiyeli, beyaz insanları barbarlardan korumak sizin göreviniz değil mi?
And ain't it your job to protect good, clean, decent, white folks from the heathens?
Göreviniz çok tehlikeli olacak!
Your mission will be dangerous
Herkese şüpheli muamelesi yapmak sizin göreviniz.
That's your job. Everybody is a suspect.
Bundan sonra, tek göreviniz- - konuşan maymunu bulmak.
From now on, you have but one assignment : to find that talking ape.
Çünkü yazarlar, şairler ve sanatçılar hayatı yaşamak en çok sizin göreviniz
'Cause writers and poets and artists It's your duty to live life to the most
Göreviniz onları gübre gibi toprağa serpmek.
Your job is to plough them under like manure.
Ne zaman ve nereye istersek oraya bu gemiyi teslim etmek sizin göreviniz.
Your business is to deliver this ship when and where we want it.
Meksiya geçmelerine ve sizin göreviniz böylece bitene kadar takip edin.
C, they cross the international line into Mexico where the mission ceases.
Sizin göreviniz herkese adalet dağıtmak değil mi?
is it not your duty to seek justice for everyone?
Ücretiniz 100,000 pound olacak. Göreviniz :
Your fee will be £ 100,000.
En önemlisi sizin göreviniz, | ilk siz ortaya çıkacaksınız.
Yours is the most important, it'll be the first.
Şimdi göreviniz çok çok çocuk yapmak.
Now it's your duty to have many children.
Eğer bu şerefe erişirseniz, göreviniz... onları gördüğünüz anda vurmak, ve öldürmek için vurmak!
If you do, one of your duties is to shoot when you see a sitter, and shoot to kill.
Göreviniz olduğuna inanarak birebir amirlerinizin emirleri doğrultusunda hareket ettiniz.
You acted exactly as you were ordered... by your superiors, believing it was your duty
Onun mızrağı denizleri ve okyanusu aştı, bu ikinci göreviniz.
His javelin has crossed oceans and seas, this is your second task.
O halde şanslısınız çünkü diğer göreviniz Mannechenpix tarafından... sizin için hazırlanmış yemeğin her lokmasını yemek.
Well that's lucky because your next task will be to eat every morsel... of a meal prepared for you by Mannechenpix.
Evet, sizde oraya gideceksiniz, bu sizin sıradaki göreviniz.
Yes and you'll have to go in there as well, that's your next task.
Diğer göreviniz bu dağa tırmanmak.
Your next tasks is to make the ascent of this mountain.
Yarışmacılar, hazır olun. Zevkli göreviniz başlamak üzere.
Challengers, go to your places, and begin their pleasant, I hope, trial.
Göreviniz daha çok çevredeki av hayvanlarına bakmak olacak.
Your duties, in the main, will be merely gamekeeping.
Göreviniz kesin emirleri bize iletmek ve bulabildiğiniz kadar teçhizatla insan gücünü buraya getirmek olacak.
Your mission is to bring back precise instructions... and all the men and equipment you can fiind.
Göreviniz hiçbir şeyi reddetmemeye dayanıyor.
Your duty consists in rejecting nothing.
İlk göreviniz şehrin dört bir yanına kuduz yayarlerken... askerlerime yardım etmek olacak.
Your first duty will be to help my soldiers... spread rabies to everyone in town.
Göreviniz için sizi kutlarım, Sayın Shidehara.
And may I congratulate you on your appointment, Mr. Shidehara.
İlk göreviniz gri dosyaların içindekileri çıkarıp sarı dosyalara transfer etmek olacak. Sonra her birini grilerdeki gibi isimlendirecek ve numara vereceksiniz.
Your first task will be to remove the contents of the gray files and transfer them to the yellow files, after which you will number and letter them in the same way as the gray ones.
Göreviniz çok başarılıydı.
Your mission was a big success.
Göreviniz?
I think so. Designation?
Sizin göreviniz yoldaşlık organizasyonunun şu ana dek gerçekleştirdiği en önemli operasyonu yürütmektir.
The task before you is the most important operation that the Comrades Organisation has ever undertaken.
Sizin göreviniz yoldaşlık organizasyonunun şu ana dek gerçekleştirdiği en önemli operasyonu yürütmektir.
The task before you is the most Organisation has ever undertaken.
Tabii göreviniz neydi bilmiyorum ama herhalde artık yapamazsınız, değil mi yarbay?
Of course, I don't know what your mission was but obviously it just isn't on now, is it, colonel?
Göreviniz bana bildirildi.
I was informed of your mission.
Garip hissetmiş olmalısınız diğer taraftandan Clouseau'yu... öldüren şuçluları giyotine göndermek sizin göreviniz.
You must feel torn. On the one hand, it is your duty... to send the guilty parties to the guillotine for killing Clouseau.
İz bırakmış olmalı, göreviniz onu bulmak.
He's bound to leave a trail. It is your task to discover it.
sizin göreviniz ise ruhlara göz kulak olmaktır Peder Hazretleri.
Your Holiness should take care of the souls.
Eğer onun yüreğinde taşıdığı bir günah varsa, sizin göreviniz, onu cezalandırmak olmalıydı.
If she was already holding a sin in her heart it was your duty to punish her immediately.
Göreviniz tamamlandı.
Your mission is completed.
Göreviniz, o domuz Sör Thomas Weller'i bulmak.
Your next assignment is to get that swine Sir Thomas Weller.
- Oradaki göreviniz nedir, Bay Lasky?
- What is your job, Mr. Lasky?
Şu an göreviniz nafile.
Your mission is useless now.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]