Great benefit Çeviri İngilizce
91 parallel translation
Şüphesiz, insanoğlu için büyük bir menfaat.
- Oh! Certainly a great benefit to mankind.
Bir Yahudi ülkesinin varlığı Orta Doğu'daki herkese büyük yarar sağlayacaktır.
A Jewish state can be a great benefit To everyone in the middle east.
Ama insanlık için çok faydalı.
But it's a great benefit to mankind.
Sen git ve kardeşlere Vaiz kardeşin yaptığı yaptıkları ulusumuza büyük fayda getirdi.
You go and tell the brothers that what the Brother Minister is doing, has done has been of great benefit to the Nation.
Bence, vaiz kendisine çıkar sağlıyor.
The ministers think he is of great benefit to himself.
Great Benefit aleyhine bir dava dosyası hazırlayıp, üstüne ismimi yazman olacak.
I want you to draw up a lawsuit against this Great Benefit, and you put my name on it.
Great Benefit aleyhine olan davanıza bakıyorum.
I'm handling your case against Great Benefit.
Great Benefit ilk olarak geçen Ağustos ayında Donny Ray'e teşhis konulduğunda sigorta ödemesini reddetti.
Great Benefit first denied your claim last August when Donny Ray was diagnosed.
Great Benefit'teki bu piçlerin aleyhine dava açacağını söyledi.
She says you're suing those bastards over at Great Benefit.
Great Benefit'in teklifini reddetmek amacıyla kapışacağız.
We're gonna argue Great Benefit's motion to dismiss.
Black-Great Benefit duruşması için buradayım.
I'm here for the Black vs. Great Benefit hearing.
İsmim Leo F. Drummond, Tinley-Brit Hukuk Bürosu Great Benefit'in avukatıyım, ve diyorum ki eğer bu genç adam baro sınavını geçtiyse,
For the record, my name is Leo F. Drummond of Tinley-Brit, counsel for Great Benefit, and I say if this young man has passed the bar exam, your honor, let him argue the case.
Dart tahtasının merkezine çok yakın atış yapabilirim, ve müvekkillerim olan Great Benefit'e dedim ki, bu davadaki masraflar tek başına büyük bir miktar tutacaktır.
I can hit pretty close to the center of the dart board, and I told my clients, Great Benefit, that cost alone here gonna be a big deal.
Tahmin et, yargıç ne yaptı, Great Benefit davasında kendi yerine kimi atadı.
Guess what newly made judge was assigned Great Benefit case in his place.
Great Benefit'in ana merkezi orada.
It's the headquarters of Great Benefit.
Great Benefit'i, temsil ediyorum ve gerçekten de çok üzgünüm... bu koşullar altında, burada olmaktan dolayı çok üzgünüm.
I represent Great Benefit, and I'm very sorry... I'm very sorry to be here under these circumstances.
Bay Lufkin Great Benefit'te son zamanlardaki kıyımdan, mucizevi kurtuluşunuzdan dolayı.
Mr. Lufkin... On your miraculous survival of the carnage of late here at Great Benefit.
Bakın, Great Benefit Sigorta Şirketi'nin ameliyat için gerekli parayı ödememesi nedeniyle oğlu lösemiden ölen, bayanın avukatlığını yapıyorum.
Look, I represent this lady whose son died of leukemia because the Great Benefit insurance company wouldn't give them the money they needed for an operation.
Bayan Black, siz Donny Ray Black'in annesisiniz, oğlunuz geçenlerde lösemiden vefat etmişti çünkü davalı taraf, Great Benefit...
Now, Mrs. Black, you are the mother of Donny Ray Black, who recently died of acute myelocytic leukemia because the defendant, Great Benefit- -
Great Benefit.
" Great Benefit.
Bayan Black, neden Great Benefit'i 10 Milyon Dolar'lık istemle dava ettiniz?
Mrs. Black, why did you sue Great Benefit for $ 10 million?
Bay Lufkin, Great Benefit'te Başkan Yardımcısı konumundasınız, değil mi?
Mr. Lufkin, you are the Vice President of Claims at Great Benefit, are you not?
Ne zaman Great Benefit'te çalışmayı bıraktı?
And when did she stop working for Great Benefit?
Bayan Lemancyzk, Great Benefit için ne kadar çalıştınız?
Miss Lemancyzk, how long did you work for Great Benefit?
Great Benefit Şirketi'nin Hakedişler Kılavuzu.
It's a Great Benefits company claims manual.
Great Benefit'teki grup poliçem ile masrafların karşılanması gerekirdi, ama tabii ki onlar bunu reddediyorlar.
I was supposed to be covered by my group policy at Great Benefit, and they, of course, are denying my claim.
Great Benefit'e karşı kızgın olmanız mı?
Because you're angry with Great Benefit?
Great Benefit'ten nefret ediyorum ve de orada çalışan bir sürü aşağılık kişiden.
I hate Great Benefit and most of the worms that work there.
Great Benefit'teki bazı yöneticilerle bir ilişki yaşadığım sürece maaşım artırıldı, ve terfi ettirildim.
As long as I had sex with certain executives at Great Benefit, my pay was increased, and I was promoted.
Bayan Lemancyzk, Great Benefit'in bir çalışanı olarak, gizli kişisel sigorta bilgilerini ifşa etmeyeceğinize dair bir vaatte bulunmuştunuz.
Miss Lemancyzk, as an employee of Great Benefit, you promised not to disclose confidential private claims information.
Gerçekte, Great Benefit ve Bay Lufkin'e karşı çok kızgındınız, değil mi?
In fact, you were very angry at Great Benefit and Mr. Lufkin, weren't you?
Yarın Great Benefit'in CEO'su ile görüşmen var.
You got the CEO of Great Benefit coming in tomorrow.
Bay Keeley, bu Great Benefit broşüründeki, siz misiniz?
Mr. Keeley, uh, in this Great Benefit brochure, is that you?
Great Benefit'in Sigorta Ödentileri Kılavuzu hakkında konuşmak üzereydik.
We were about to talk about the Great Benefit claims manual.
Great Benefit'in tam ve eksiksiz kılavuzu mu, efendim?
Is that a complete Great Benefit claims manual, sir?
Pekala, Bay Keeley, 1995 yılında Great Benefit'te kaç poliçe vardı?
Now, Mr. Keeley, how many policies did Great Benefit have in effect in the year 1995?
Bu, Great Benefit'in sağlık komitesine ait bir rapordur.
This is a report from Great Benefit's medical committee.
Bay Keeley, bu başkanlığını yürüttüğünüz Great Benefit Sağlık Komitesi'nin bir raporudur.
Uh, Mr. Keeley, that is a report from Great Benefit's own medical committee, which you chaired.
Great Benefit, kemik iliği kliniklerine yatırım yapmak üzere finansal olarak hazırlanmalıdır. "
"Great Benefit would be financially justified in investing in bone-marrow clinics."
Great Benefit'le ilgili olanların hepsi bu, değil mi?
That's what it's all about at Great Benefit, isn't it?
Great Benefit Sigorta talebimizi geri çevirmişti.
Great Benefit insurance denied our claim.
Eğer Great Benefit'i cezalandırmazsanız... sonraki kurbanları siz olabilirsiniz.
If you don't punish Great Benefit... You could be their next victim.
Dışarıda geçirdiğin 18 yıl, seni malikanemiz faydasına daha iyiye götürmüştür bir çok yönden de geri kafalı insanlar olmamızdan beni sorumlu tutamazsın.
The 18 years you've been away should've qualified you to be of benefit to the estate, since in a great many ways we are a backward people, but don't quote me.
Bu gece, bu evde, bu büyük amacın yararına çok şey yaptı. Ev sahibemiz, Bayan Sutton, sahip olduğu hazinenin en önemli parçalarından birini, en ünlü Sutton mücevherlerinden birini, açık artırmaya koydu.
Tonight, in this house, for the benefit of this great cause for which she's already done so much, our hostess, Mrs Sutton, is putting up for auction, one of her most treasured possessions,
İhtiyaç ve fakirliğin eskisi kadar büyük olduğu iddiasıyla bu projeleri sorguluyorlar.
They question the benefit of these projects... charging that need and poverty is as great as before.
Shrine Oditoryumu'nda, Sinema Yardımlaşma Fonu için... Hollywood'un yıldızları için düzenlenen, Night of the Stars isimli... yardım gecesine hoşgeldiniz.
This is the Shrine Auditorium's great evening for the Motion Picture Relief Fund, the benefit show called Night of the Stars ", for Hollywood's own. "
Bayağı yüklü bir para ve hepsine de pay düştüğü için...
Yes, and it's a great deal of money. - And since they all benefit...
Bundan hepimiz faydalanabiliriz- - sen, finansal olarak... ve, Raymond ve ben... Biz de sosyal durumumuzu yüksek mertebeye taşırız
We could all benefit- - you, financially... and, Raymond and I... well, our social standing is involved to a great degree.
Dinleyin, ben bu koçluk işini önemsen çok güzel, o çocuklar tecrübelerinden yararlanacakar.
Listen, I think it's terrific you care about this coaching job... and it's great that the kids will benefit from your experience and expertise.
Tabii, yani Birinci ve İkinci Dünya Savaşı senin işine gelen... boş eğlencelerdi öyle mi?
Oh, right, so the Great War and Worid War II were just vast entertainments laid on for your benefit, were they?
Great Benefit.
Great Benefit.