Görmedin mi Çeviri İngilizce
3,150 parallel translation
Az önce çıkan müşteriyi görmedin mi?
Didn't you see a client leave?
Görmedin mi?
Didn't you see it?
Bugün, etrafta nasıl da patronmuş gibi dolaştığını görmedin mi?
Didn't you see today how he just sat around like he owned the place?
Tekrar gidip onu görmedin mi?
Did you ever go back and see him?
Buranın bir Bekçe kalesi olduğunu yazan tabelayı görmedin mi?
Didn't you see the signboard that says this is a Baekje fortress?
Uyarıyı görmedin mi?
Didn't you get that memo?
Gözleri kızıl ve dört kolu olan ve boynuzları olan bir yaratık görmedin mi?
Have you not seen a creature with eyes red And four arms and he has thorns?
Bizi görmedin mi? Buradaydık.
You didn't see us, we were right there.
Hemen her köşe başında ot satan eczaneler var artık, görmedin mi?
You seen those weed pharmacies on every fucking corner?
Beni görmedin mi?
Did you see me?
Nasıl Kasırga olunur? Ahbap, şu afişleri görmedin mi?
Man, Haven't you seen all those posters?
Bunu daha önce görmedin mi?
You haven't seen it before?
Peder, silahları görmedin mi?
Padre, can't you see the gun?
- Öpücük resmini görmedin mi?
Ain't you never seen The Kiss?
Ne olduğunu görmedin mi?
You didn't see what happened?
Daha önce elbiselerini çıkarmış bir kız görmedin mi?
You never seen a girl out of her clothes before? Heh.
Birini vurmuştu, görmedin mi?
Didn't he shoot somebody'?
- Kıvılcımı görmedin mi?
- You didn't see that spark?
- Onu görmedin mi?
- You've not seen it?
Orada dövüştüğümüzü görmedin mi, Silver?
Didn't see you fighting there, Silver.
Kayıt ışığını görmedin mi?
You didn't see the recording light?
İlanları görmedin mi?
Haven't you seen the signs?
Görmedin mi?
You didn't feel that?
"Seni seviyorum." dedikten sonra ne kadar çabuk kapattı görmedin mi?
See how fast she hung up after "I love you"?
İnternetteki resimleri görmedin mi?
See the pictures?
Karını en son hapisteyken görmedin mi? İyi düşün bak.
The last time you saw your wife was in prison, think about it carefully.
Uzun bir süre, Brother Pau Li'yi görmedin mi?
You haven't seen your Brother Pau Li for a long time?
Bunu görmedin mi?
Didn't you see that?
- Görmedin mi?
- No.
O adamları görmedin mi?
You saw those guys.
Dışarıdaki işareti görmedin mi?
Didn't you see the sign outside?
Şunu görmedin mi?
You don't see that?
Beni görmedin mi?
Didn't you see me?
- Dünya yüzü görmedin mi?
- You been living in a cupboard all your life?
Kocaman kilitli kapıyı görmedin mi?
And did you no see how fucking big the lock were on the door?
Bir birlerine nasıl baktıklarını görmedin mi?
You didn't see how they were looking at each other?
Bugün O'nu yeterince görmedin mi?
Hadn't you seen enough of him today?
Onu hâlâ görmedin mi?
So have you seen him yet?
- Beni görmedin mi? - Ben mi?
You didn't see me?
Onu görmedin, değil mi?
You haven't seen him, have you?
Bunu hiç görmedin, değil mi?
You have never seen this, have you?
O topun geldiğini görmedin değil mi?
You never saw that ball coming, did you?
Sen görmedin, değil mi?
You haven't seen it, have you?
Hiçbirini mi görmedin ya?
You didn't see any of that?
Elissayı görmedin değil mi?
Have not you seen the Elissa, are you?
Henüz evimi görmedin, değil mi?
You haven't seen my house yet, have you?
Bunun geldiğini görmedin, değil mi?
You didn't see that coming, did you?
Sabah koşuya çıktığında onu görmedin değil mi?
And you didn't see him out this morning when you were jogging?
Yine de sen ona bakarken bir kadın görmedin değil mi?
Yet you did not see a woman, did you?
Bu doğru değil, değil mi? Aslında şu tazıyı görmedin.
It's not true, is it, you haven't actually seen this hound thing?
Ama onu bıçak çekerken görmedin, değil mi?
But you never saw him pull that knife, did you?