Göstereyim mi Çeviri İngilizce
477 parallel translation
"Size kazanma hırsının kanıtını göstereyim mi?"
"Shall I give you some evidence of the power of will?"
Ecdadımızın arazisi. En çok övündüğümüz taraflarını göstereyim mi?
The ancestral acres, Myra.
- Yol göstereyim mi?
- Shall I lead?
Karargahınızı göstereyim mi, yoksa kalacak mısınız?
Shall I show you to your quarters, or will you remain?
Ben de sana ne kadar özleyeceğimi göstereyim mi?
That's how much I'm gonna miss you.
Sana babamın saatini göstereyim mi?
Oh, shall I show you my father's own watch?
- Hatalı olduğunu göstereyim mi?
- Shall I show you how wrong you are?
Suyun nereden geldiğini göstereyim mi?
Shall I show you where the water is coming in?
Sana kanıt göstereyim mi?
Shall I show you the evidence?
Nasıl yapacağını göstereyim mi?
Shall I show you how?
- Sana göstereyim mi?
- Shall I show you?
Joe'ya serayı göstereyim mi?
Maybe I could take Joe out and show him the greenhouse.
Sana göstereyim mi?
Shall I show you?
Göstereyim mi?
May I?
- Sana tıp kitabı göstereyim mi?
- Want to see some medical books?
- Birkaç. numara göstereyim mi?
Do you want to learn? Please
Göstereyim mi?
Want to see it?
Sana göstereyim mi?
Want me to show you how to do it, huh?
- Çok kolaydır. Göstereyim mi?
It's easy.
- Sana hayatımı nasıl kazandığımı göstereyim mi?
- I'll show you how I make my living?
- Nasıl olduğunu göstereyim mi?
- Do you mind if I show you how?
Göstereyim mi sana?
You want to see Dartmoor from the inside?
Sana makyaj maIzemeIerini nasI kuIIanacagn göstereyim mi?
tell you what, want me to show you how to use cosmetics?
Fotoğraf göstereyim mi?
Do you want to see a photo?
Size odanızı göstereyim mi?
May I show you to your room?
Göstereyim mi?
You want me to show you?
Göstereyim mi?
Want to see?
Sana ölüleri nasıl hazırladığımızı göstereyim mi?
Shall I show you how we prepare the dead?
Hey, sana birşey göstereyim mi?
Hey, you wanna see something?
Dur, ben de, "Sana birşey göstereyim mi?" yazdım.
Wait, I just typed, "You wanna see something?"
- Göstereyim mi?
- lf you want to see it.
Bayan Balboa, mutfağı göstereyim mi?
Mrs. Balboa, can I show you the kitchen?
Bunun bedeninize uygun olanını göstereyim mi?
May I show you this in your size?
Venedik'te ne yapacağımızı sana göstereyim mi?
Shall I show you what we'll do in Venice?
- Kabuğunu nasıl soyacağınızı göstereyim mi?
- May I show you how to peel it? - That would be great.
- Annecim, göstereyim mi?
- Mother, may I?
sana bir şey göstereyim mi?
Shall I show you something?
Kendimi göstereyim mi?
Shall I show myself?
Odanızı göstereyim mi yoksa yolu biliyor musunuz?
Shall I show you to your room, or do you know the way?
Sana halkı göstereyim mi?
I'll show you the people
- Bende de ufak bir şey var, sevilen. - Öyle mi? - Göstereyim mi sana?
Wine on the house for my old friends, Pierre, Emile, Jacques and Giles.
Sana göstereyim mi?
Shall I show ya?
- Sana bir şey göstereyim mi?
Wanna see something?
Yukarı gelip göstereyim mi?
Shouldn't I come up and introduce you?
Hasta ağaçları nasıl köklediğimizi ona göstereyim mi?
Shall I show her how we uproot sick trees? .
Müziği sana göstereyim mi?
Show you the music?
Başka bir şey göstereyim mi?
Wait a minute. Why don't I show you something else?
Özür mü dileyeyim yoksa sahit mi göstereyim
Listen, Honey, you're not asking for apologies and alibis, are ya?
Size içki mi ikram edeyim yoksa odalarınızı mı göstereyim.
Shall I offer you drinks or show you to your rooms?
Bir şey göstereyim mi?
Want to see something?
Sana ilgini çekecek bir iki şey daha göstereyim iyisi mi.
Let me show you one or two other things that will interest you.