Günahkar Çeviri İngilizce
1,063 parallel translation
Tanrı'nın günahkarı bu dünyadan almak için bir çok gizli yolu vardır.
God has many different unsearchable ways of taking the wicked from this world.
Aynı ihtilaflar, aynı münakaşa, aynı düşmanlık, ta ki siz tanrı'nın gözünde en iğrenç, en ahlaksız en düşmanca, en günahkar, olana kadar...
The same dissension, the same belligerence, the same feuding, until you are 10,000 times more abominable in the eyes of God than the most hateful, venomous, violent, vicious...
Aşağıdaki kaya günahın yükünü taşıyan bir günahkar diyerek korkuturdu bizi.
He used to frighten us by saying the lower rock is the sinner who carries the burden of sin
Bu günahkar koku! Beynime vuruyor!
This wicked perfume is going to my head.
Onu günahkar yaptı, ÖIüme gönderdi, hatta cehenneme.
He / it brought sin over her / it / them, until to the death, to the hell.
Ya benimle evlenir ya da günahkar olarak yaşarsın.
Either you marry me or live with me in sin.
Acınası bir günahkar olan ben Jeanne korkuyla değil, tamamen kendi irademle yüzümü kiliseye dönüyorum.
I, Joan, miserable sinner, return to the Church of my own free will, and not through fear.
Dinsel sevgiyle günahkar sevgiyi öylesine bir araya getiriyorsunuz.
You mix sacred and profane love too casually.
Rahibe Angelique, günahkarın balıklarını kabul eder misiniz?
Sister Angélique, would you accept some nice fish from a sinner?
Bu adil mi? Asıl günahkar o.
She's the sinner!
Yüce Zeus, ben bir günahkarım.
Lord Zeus, I was a sinner.
Şimdi de günahkar Frankenstein'ın canavarısın.
Now... you are the monster of the wicked Baron Frankenstein.
Terk ettiğim eski karımı bulacağım. ve günahkar hareketimi telafi edeceğim.
I'll find the wife I deserted and make amends for my sins.
Günahkar Melek sizi koruyacak.
The fallen angel will protect you.
Yeşil otlaklar yorgun günahkarı bekler, bal su gibi akar.
And greener pastures await the tired sinner, And honey flows like water.
Kim ki günaha göz yumarsa, günahkarın suç ortağı olur ve sonsuzluğa dek cehennemde yanar.
Woe unto those who shall tolerates in, for it makes them accomplices. They shall burn with the sinner in eternal fire.
Bir günahkar gördüğümüzde ona dehşet içinde bakıp onu kendimizden uzaklaştırmalıyız.
When we know a sinner we must look upon him with horror and drive him from us.
Günahkar bir kadını nasıl oluyor da affedebiliyor?
How can He forgive a woman of sins?
Lord cenaplarında dönmüş bir günahkarın kibir kokusu var.
His lordship has the self-righteous stench of a converted sinner.
- Hangi günahkar lanetten kurtulur?
- What sinner is safe from damnation?
Ne kadar patırtıcı bir günahkar.
What an incredibly noisy sinner.
Ben bir günahkarım.
I am a sinner.
Ölürsem, bir günahkarın öldükten sonraki şekliyle,... cezalar hakkında seni uyarmaya geleceğim.
If I die, I will come to warn you about the penalties a sinner faces after he dies.
Günahkar, beni rahat bırak!
Reprobate, stop persecuting me!
Günahkar mı?
Persecute.
Ben bu iyiliği hak etmeyen bir günahkarım.
I'm a sinner unworthy of this grace.
Onlar günahkar değiller...
They are not sinners...
Bu kız günahkar değil, eşarp takmasa bile.
She is not a sinner, even if she does not wear a scarf.
Kız günahkar değil.
She is not a sinner.
O şehirlerin halkı kötü ve Rab'be karşı günahkar.
The men of the cities are wicked, and sinners before the Lord.
Bir zamanlar şuursuz ve uğursuz biriydim, kötü kalpli ve günahkar.
I was once a lost and evil man, blind-hearted and sinful.
Ya sen, ihtiyar günahkar, Moskova'da sıkıldın mı?
And you, old sinner, feeling bored in Moscow?
Ya da günahkar ruhumu almak için ben kendimi öldüreceğim!
Or I shall kill myself and take the sin on my soul!
Hiç bu kadar günahkar, sefil ve sapık olmamıştı.
It's never been so sinful, miserable and perverted.
O bizi uzaklara taşıyacak Günahkar düşüncelerimden arınacağım.
It's big and far away, so that I won't have sinful thoughts.
Yüce tanrım, bu günahkar kulunu koru.
Dear God, save this sinner.
Benim günahkar akılsızlığım yüzünden... Yaralarım iltihaplandı ve kötü görünüyor.
My wounds have festered for my foolishness.
Ben Tanrı'nın gördüğü en pis, en sarhoş ve en günahkar adamım.
I'm the dirtiest, drunkest, most sinful fella the Lord ever saw.
Tüm günahkar kulların gibi, bugün sonsuz yolculuğa uğurladığımız Mace Jones için senden af diliyoruz.
All men being sinful and Thou just, I pray You regard any score against Mace Jones as even.
'Günahkar öngörür...''veya aziz.'
'Predestinates the sinner...''or the saint.'
Ben günahkar bir kadınım.
I'm a sinful woman.
Seni günahkar seni!
Why, you reprobate!
Çünkü yengene karşı günahkar bir arzusu vardı kes sesini
Because he has evil desire for your sister-in-law Not a word more
Aptal ve günahkar olduğumu biliyorum, ama beni...
Now I know I'm a fool and a sinner, but I...
Sana yaklaşanı gör adını temizleyecek olanı gör, günahkar!
Behold the purifying flame... which draws nigh, sinner!
Unutuyorsun galiba, ben rahibim, sen de günahkar.
You are forgetting that I happen to be the priest, and you the sinner.
Tanrnn eIi bu günahkar vücudu cezaIandrmaI.
Boy, the hand of God must smite the carcass of man.
Tanrı, dün gece yaşanan şiddeti bir günah olarak, bunu yapanları da günahkar olarak yargılayacaktır. Yukarda tanrı varsa, günahkarlar da cezalarını bulacaklardır.
God will judge last night's violence as a sin, and the people that committed that violence will be judged as sinners, and as certain as there's a God above, as sinners they'll be damned.
Günahkar bir öldürme arzusunun kurbanları oldular.
They died victims of a sinful lust for killing.
İndirin bu sahnenin perdelerini! Günahkar, sana emrediyorum! Kapat!
I order you to close the curtain!
Bu günahkar şehri yanlız bırakmanıza izin veremem.
If you'll have me, Mrs Massingale, I'll go with you.