Hamilesin Çeviri İngilizce
857 parallel translation
Öyle ise... hamilesin... bu utanç değil.
If it's... pregnancy... that's no shame.
Veliaht prense mi hamilesin?
Are you expecting a crown prince?
- Hamilesin.
- You are.
Ayrıca seni görmek gelmiyor içimden, muhtemelen başkasından hamilesin.
Besides, I doubt that your child is mine.
Bu korkunç, ondan mı hamilesin?
This is horrible, pregnant by Guy?
hamilesin...
pregnant :
Hamilesin!
You're pregnant.
Üç aylık hamilesin...
Three months pregnant...
Hamilesin.
You're pregnant.
Neden hamilesin?
Why are you pregnant?
Oh, sen hamilesin.
Oh, you're expecting.
Yapma canımın içi, hamilesin sen.
Aw, honey, come on, you're pregnant now.
- Hamilesin demek.
- Pregnant.
- Hamilesin.
- You're pregnant.
Hastasın, kaza yaptın, hamilesin, uyuşturucu aldın, ama bir telefon edebilirdin.
Being sick, having a car accident drugged... and trouble - phone!
Ama pembeye ya da griye dönerse hamilesin.
If you are, it turns pink or grey.
Sen hamilesin.
You are pregnant
Pekala. Sanırım söylediğinden daha uzun zamandır hamilesin.
I suspect you've been pregnant longer than you say.
Evet, hamilesin.
Yes, you're pregnant.
Sen sadece hamilesin.
You're just a little pregnant.
- Olmaz, altı aylık hamilesin, Peg.
No, you're six months along, Peg.
Lucy, beş aylık hamilesin.
Lucy, you're five months pregnant.
Oğlun var ve hamilesin diye özel muamele görmek istiyorsun.
You have a son and you're pregnant, so you get special consideration.
Hamilesin ve dizlerin kötü durumda.
You're pregnant with a blown knee.
10 yaşına kadar kıyafetlerini temiz tut dediğim için mi 5 aylık hamilesin?
You're 5 months pregnant because I made you clean your closets and get in by 10 : 00?
Şu anda öğrenmek istediğim ; neden hamilesin ve bu nasıl iş?
So, what I wanna know now is why you're having one and how?
Evet, Oscar'ın çocuğuna hamilesin demek?
So, you're pregnant with Oscar's baby?
Bir şeyin yok. Hamilesin.
It is nothing, you are pregnant...
Testlere göre hamilesin.
Yes, the tests prove it...
Hamilesin ve bu yüzden güçlü olmalısın
You're pregnant and you must be strong.
- Kaç aylık hamilesin?
- How far along are you?
Sen hamilesin, Mindy.
You're pregnant, Mindy.
Evlenmek zorundasınız, şu anda çok üzgün bir halde. Ayrıca hamilesin de gerçi bana sorarsan çocuğu aldırman lazım ya neyse.
You must marry him, he's heart-broken.
Birbirimize aidiz ve beni gerçekten kızdıran şey sana hamilesin diye teklif ettiğimi düşünmen.
We belong together and and what really pissed me off is that you thought I proposed only because you were pregnant.
- Sen hamilesin.
- You are pregnant.
Şey, hamilesin.
Well, you're pregnant.
Ah, hamilesin ha?
Ah, pregnant, huh?
Ne, daha mı kötü? Asyalı tasarım ustasının çocuğuna mı hamilesin?
You're pregnant with the Asian design major's child?
Delirmiş olabilirsin ama hamilesin de.
You may be crazy, but you're also pregnant.
Tanrı aşkına Toby, sen hamilesin.
Oh, for God's sake, Toby... you're pregnant.
Ama ben doğuracağımdan emin değildim. Bak, sekiz buçuk haftalık hamilesin.
Look, you gotta be eight and a half months pregnant.
Kendine dikkat et artık hamilesin.
Take care now that you're pregnant.
Sadece 4 aylık hamilesin, henüz çok erken.
You're only 4 months'pregnant, still early.
- Sen de mi hamilesin?
- You're pregnant?
Elbette, hamilesin.
Of course, you ´ re pregnant.
Ne zamandır hamilesin?
How long have you been pregnant?
Yine mi hamilesin?
Pregnant again?
Üçüncü çocuğumuza hamilesin ve sen sürekli vazife başındasın.
You're pregnant with our third kid, and you're always on duty. - So what?
Hamilesin.
You are pregnant.
Hamilesin!
So what?
Niçin, sen hamilesin.
Why, you're pregnant.