English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ H ] / Havaalanı mı

Havaalanı mı Çeviri İngilizce

1,851 parallel translation
- Havaalanı mı?
- Airport?
Ama şansımı deneyip telefon açarak buradaki havaalanı güvenliği odalarından birini bize ayırmalarını istemiştim.
But I did take the opportunity of phoning ahead and reserving a room. Here. At the airport security offices.
Biliyorum, onu havaalanında aldığımda kendimi hazırlamıştım.
I know. When I picked her up from the airport, I had prepared myself.
Benimle havaalanında buluşacak mısın?
Can you meet me at the airport then?
Onu tutukladığımız gün, bu bölgenin dedektifi beni havaalanına bırakıyordu ve telsizini arayıp olduğumuz yerden çok uzakta olmayan bir evden çocuk çığlıkları geldiğini haber verdiler.
the day after, we, uh, Collared him, A local detective was driving me to the airport, and, uh, he hears A call on his walkie of kids screaming in a house not far from where we were.
Havaalanı güvenliğinden geçince seni ararım.
I'll contact you when I get out through airport security.
Havaalanına gidiyordum.
I'm on my way to the airport.
Washington Dulles Havaalanı Ulaşım Güvenliği'nden Bay Drantyev'in olduğu bütün güvenlik görüntülerini al.
Have Washington-Dulles TSA pull every piece of security footage on Mr. Drantyev.
Bak, havaalanındayım ve Las Vegas'a iki biletim var.
Look, i'm at the airport, And i've got two tickets to las vegas.
Havaalanına gidip Cindy ve Emily'yi almalıyım.
I have to go to the airport to pick up Cindy and Emily.
Hayatım, havaalanındayım. Seni sonra arayayım, oldu mu?
I liked everything about her.
Aldığım duyumlara göre göl evine dönmüştü. Ama bu havaalanında çalışma olayı...
I take a girl for something to eat.
Üzücü haberlerimizi iletmek için bu programı, bir 767 uçağının yere çakıldığı LaGuardia Havaalanı'ndan aldığımız haberle kesiyoruz.
We interrupt this program to bring you grim news out of LaGuardia airport, where a 767 has been forced to make a crash landing.
Ontario Havaalanı, terminal 2'de, bilet satış bölümündeyim.
Listen, I'm walking through Ontario Airport, Terminal 2, right by the ticket counters.
Bilirsin, kız arkadaşımı görmek zorundayım, bu yüzden havaalanından doğruca buraya geldim. Tiyatro kampından gelmiş gibi görünüyorsun. O giydiğin ne?
But by the second season, no one seemed to be caring that we were technically a spin-off show anymore.
Bir saat içinde Joe'yu havaalanından almalıyım.
Maybe. I got to pick Joe up at the airport in about an hour.
Havaalanına gidip, ilk uçakta yer ayarlamaya çalışacağım.
I'll see what I can find on the first flight out and take you to the airport.
Jez dostum, havaalanında bir silah mı?
Jez, mate, a gun at an airport?
Ne de olsa, 40 kilometre ve bozuk yoldan üstelik de karanlıkta cumhuriyet muhafızlarının havaalanını ele geçirmeye gidiyoruz. Hem de tek başımıza.
'cause we're gonna drive 40 kliks off-road in the dark to an airfield with Republican guard on it by ourselves.
Yeni kurallara göre, havaalanı ve civarında yer alan tüm Iraklılar artık düşmanımız.
New R.O.E. has all Iraqis on or near that airfield declared hostile.
Bakın, bazılarımızın havaalanına yapılan, bu apar topar operasyondan ötürü, memnun olmadığını biliyorum.
Now I know some people aren't happy about the pellmell assault on that airfield.
Havaalanına giderken kendi kaskımı kaybetmiştim, hatırladın mı?
I lost my kevlar in the run to the airfield, remember?
Havaalanına gidiyorum.
I'm off to the airport.
Gerçi, başka zaman birini havaalanına götürdüğünde sadece uçmalarına izin ver, tamam mı?
Although, the next time that you drive somebody to the airport, just let them fly the hell out of Dodge, okay?
Havaalanına nasıl gidileceğini bilen var mı?
JJ :
Ve evet, anneni havaalanına bıraktığım sırada şöyle diyelim, o kısa süreli park anında kafa karıştırıcı, cinsellik dolu bir an yaşandı.
And yes, it's true that time I drove Your mother to the airport, Well, let's just say there was a very confusing,
Dostlarımız havaalanını tutuyorlar mı?
the friendlies holding the airport?
Hey, havaalanına iyi bir dönüş yolu var mı?
hey, any good back ways to the airport?
Evet. Onları havaalanındaki şu su şişesinden aldım.
yeah. i took them off that water bottle at the airport.
- Havaalanına gidiyorum.
- I'm heading to the airport.
Beni havaalanına bırakır mısın?
You mind dropping me by the airport?
Havaalanına gidiyorum.
Oh. I'm on my way to the airport, now.
Eğer havaalanında yanımda olsaydın James'e ihtiyacım olmayacaktı.
I would have n ner needed a james if you hadn't Stood me up at the airport in the first place.
Yakınımızda havaalanı var.
There's an airport nearby.
Bak, havaalanındayım ve Las Vegas'a iki biletim var.
Look, I'm at the airport and I got two tickets to Vegas.
Programda Adriana'nın dün gece geleceğini gördüm ve onu havaalanında karşılayıp kendimi tanıttım.
- oh, i saw in the schedule that you gave out that adriana was landing lastight, so i met her at the airport and introduced myself.
Havaalanı bu saatte açık mı?
Isn't the airport closed at this hour?
" Bu sabah havaalanına gittim ve bir bilet aldım.
"This morning I went to the airport and bought the ticket".
Onu direkt havaalanına götürmeni istiyorum, tamam mı?
I want you to take her directly to the airport, OK?
Havaalanından buraya kadar koştum, dolayısıyla biraz geciktim.
I ran straight here from the airport, so I'm later than I'd expected.
Bir ay önce Heathrow Havaalanında uyuşturucu ile yakalandım.
About a month ago I got busted at Heathrow on a drug charge.
Burada mı, havaalanında mı?
Are you here, or at the airport?
Havaalanına doğru gidiyorum.
I'm on my way to the airport.
Siz neredesiniz? Havaalanında mı?
I'll be here, the player!
Havaalanında beklerken çalıştığın dergiden aldım.
I picked up your magazine at the airport.
Kız zaten hostes, buluşmak için bula bula havaalanını mı buldun?
You've brought an air hostess to the airport on a date?
- Hikayenin finali havaalanında mı?
- And a climax at the airport?
Ben Cidde havaalanından bindim.
I'm a loader in the Jeddah airport.
Havaalanına gidiyorum!
I'm going to the airport!
Tamam, seni havaalanına bıraktım. Sonra kahve almaya gittim.
Either, or, it watches, when I left you in the airport, I was by a coffee...
Bileti JFK havaalanına olan 6 : 30'daki uçuşla değiştirebilir misin bir bak bakalım.
See if you can change it to the 6 : 30 out of JFK flight number four.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]