Hep sevdim Çeviri İngilizce
509 parallel translation
Biliyorsun ki seni seviyorum, hep sevdim ve seveceğim de.
You know I love you. I always have and I always will.
Seni hep sevdim.
I've always loved you.
Hep sevdim ve sevicem.
I always have and I always will.
Hep sevdim.
I always have.
En son düşündüğün ben olayım zira seni hep sevdim.
I want your last thoughts to be of me. Because I've always loved you. I've never deceived you.
Sanırım onu hep sevdim.
I think I've always loved him.
Senin yanında olmayı hep sevdim Mildred.
You know, I never did mind being around you, Mildred.
İnsanlar için bir şeyler yapmayı hep sevdim.
I get a kick out of doing things for people.
Hep sevdim ve... hep seveceğim.
I always have, and... and I always will.
Seni hep sevdim.
I always liked you.
- Seni hep sevdim.
- I've always loved you.
Seni hep sevdim.
I've always been in love with you.
Hep sevdim seni.
I have loved you all along.
Ayrı kaldığımız onca yıl boyunca seni hep sevdim.
I've never stopped loving you, all the years we were apart.
Kışı hep sevdim.
Always like the winter.
Ama ben seni hep sevdim!
But I always loved you!
Burayı bu yüzden hep sevdim.
That's why I've always liked this place.
Şu resmi hep sevdim.
I always liked that picture.
Sizi hep sevdim.
I have always loved you.
Seni hep sevdim, sen de beni seviyorsun, değil mi?
I've always loved you, and you love me too. isn't that true?
Seni hep sevdim, o geceden beri.
I've always loved you, since that night.
Hep sevdim.
I've always loved you.
Seni hep sevdim ve sen de onun kadar siyahsın.
I've always loved you, and you're just as black as he is.
Hep sevdim ve hep seveceğim.
I always have and I always will.
Hep sevdim.
I always loved her.
Seni hep sevdim, Eva, ve seni hala seviyorum.
I have always loved you, Eva, and I still love you.
Mary, seni hep sevdim.
Mary, I have always loved you.
Seni hep sevdim, Martin.
I always loved you, Martin...
Seni hep sevdim, Gabriel.
I've always loved you, Gabriel.
Ve kalbimin derinliklerinde onu hep sevdim!
And in my heart, I always love her!
Hep sevdim, küçüklüğümden beri.
I've always loved you, aver since I was a girl
Hep sevdim.
I've always loved him.
- Biliyorsun seni hep sevdim.
- You know I always loved you.
Bunca zaman boyunca seni hep sevdim.
I have loved you for such a very long time.
Seni, Manuela'yı hep sevdim.
I always liked you and Manuela.
Ama bu sorun teşkil etmiyor çünkü gördüğüm şeyi hep sevdim.
But that's okay,'cause... I've always loved what I've seen.
Hep sevdim, hep seveceğim... kararın ne olursa olsun.
I always have, and I always will no matter what you decide.
Biliyorsun, tamamen dürüst olmak gerekirse, Julia'yı hep sevdim.
You know, in all honesty, I always loved Julia.
Babacığımı hep sevdim.
I always loved Daddy.
Çocukları hep sevdim.Bence iyi anne olurdum.
I've always loved children. I think I would have been a good mother.
Onu hep sevdim.
I always liked him.
Seni son 24 yıl boyunca seni hep sevdim.
In the last 24 years, I've always loved you.
Seni hep sevdim Daniel, bu yüzden karını sana bir hediye olarak verdim.
I've always liked you, Daniel, so I gave her to you as a gift.
Bunu ona hiç göstermedim, hem de hiç ama onu hep çok sevdim.
I've never shown it to her, not really, but I've loved her always right up to the end.
Ben hep yaşlı erkekleri sevdim.
I've always liked older men.
Hayatım boyunca hep onu sevdim.
I've been in love with him all my life.
Her zaman sevdim ve sanırım hep seveceğim.
I always have and I guess I always will.
Bazen büyük saçmalıklar yaptım, fazla akıllı da değildim ama seni hep çok sevdim.
I've been foolish, and I haven't been practical, but I've loved you so much.
Ciddi bir ilişkiden hep çekindim ve sadece babamı sevdim.
I loved only my father
Stacey, hep seni sevdim.
Stacey, it was always you.
- Çocukluğumuzdan beri hep seni sevdim, İvan'ı sevdiğin zaman kalbim kırıIdı ama hâla seni seviyorum!
I was heartbroken when you loved Ivan, but I still love you. Why didn't you say something?