Hesabınız Çeviri İngilizce
908 parallel translation
- Hesabınız bayım.
- Your check, sir.
- Hesabınız Baron.
- Your bill, Baron.
- Hesabınız efendim.
- Your check, sir.
Çek hesabınız hakkında.
It's about your checking account.
- Hesabınızı kapatmıyorsunuz, değil mi? - Kapatıyorum.
- You're not gonna close your account with us, are ya?
Hesabınız, efendim.
Your check, sir.
- Hesabınız, efendim.
- Your check, sir.
Burada oteldeki hesabınız çok birikti. Toplam 6356 frank.
Your bill here at the hotel, being overdue... amounts to 6,356 francs.
Artık, hesabınızı ödemeyecekmiş.
He's not gonna pay for you anymore.
"Madame, isteğiniz üzere size 60,000 franc gönderiyor ve böylece bankadaki hesabınızı kapatıyoruz."
"Madame, enclosed is 60,000 francs as requested, which terminates your account at this bank."
Pekala bay Richards, alacağınız altın bankaya ulaşır ulaşmaz her zamanki gibi hesabınıza geçecek
Well, Mr. Richards, your deposit... Will be returned in the usual way, as soon as the gold enters the bank.
Paranız her zamanki gibi hesabınıza yatırılacak...
Your deposit will be returned in the usual way...
Hesabınızdan yemeği çıkarmadığınıza da pişman olacaksınız.
Someday you're going to be sorry you didn't deduct this lunch.
- Oui, monsieur. Hesabınız hazır.
- Monsieur, your bill is ready.
Oh, Bayan Teleton, hesabınız benden.
Oh, Mrs. Teleton, you were to be my guest.
Bu akşam hesabınızı kitabınızı iyi yapın.
We'll settle things tonight.
Bir banka hesabınız yok mu?
Don't you have a bank account?
EFAC'taki hesabınızın blokajını kaldırmak için dilekçe.
To open the frozen account with the EFAC.
- Vadesiz bir mevduat hesabınız var mı?
- Have you got a current account?
- Hesabınız limiti aştı.
- There is no more room on your tab.
Bizde hesabınız var mıydı?
Do you have an account with us?
- Hesabınız, efendim.
Your check, sir.
Israr etmiş olmayayım ama çeki bozdurmayıp Londra hesabınıza yatırmanız ihtiyatlı olacaktır. Daha sonra havale etmeyi düşünebilirsiniz.
If I might insist, it would be prudent not to cash the check but to deposit it in your London bank... and then you could think about a transfer.
- Hesabınız 1,10 dolar.
That'll be a dollar ten, please.
Ayrıca ek olarak yeni şirketinizde ana kar payı özel banka hesabınıza sınırsız girme hakkı üç çocuğunuzun rehine olarak kasalarımıza konması ve herhangi bir personelimizin normal görevi sırasında size karşı yapabileceği bir zimmete geçirme olayına karşı tarafınızdan tam yasal teminat.
And we will, in addition, need a controlling interest in your new company, unrestricted access to your private bank account, the deposit in our vaults of your three children as hostages and a full legal indemnity against any acts of embezzlement carried out against you by any members of our staff during the normal course of their duties.
Eminim Verdi'nin aşina melodileri bu gece kulaklarınızı dolduracak... Bayan Claypool'un banka hesabı da muhtemelen yarın sabah dolacak.
I'm sure the familiar strains of Verdi's music will come back to you tonight... and Mrs. Claypool's checks will probably come back in the morning.
Son iki aydır bana ücretimi vermemenize gücenmedim. Ama banka hesabımı sizinle paylaşma fikri... hayatımın birikiminin yarısını almanız... benim için çok fazla efendim.
I don't resent your not paying me for the past two months... but the thought that I should split my bank account with you... that you should take half of my life's savings... that is really too much for me, sir.
Her dakikanın hesabını yapıp iş çıkarmalıyız yakında tepeliklere varacağız ve her tür sorunla karşılaşabiliriz.
We've got to make every minute count because... soon we're gonna hit the hills and we're liable to run into trouble.
" yaptıklarımızın hesabını vereceğimiz...
" before whom we are all to appear after this short life
Thorley'e yaptıklarınızın hesabını sormak için buradayım.
I've come because of what you did to Thorley.
Hesabı alır mısınız? Dört hamburger ve kahve.
We had four hamburgers and four coffees.
Diferansiyel hesabında, bir fonksiyon verilir ve diferansiyel elde edilir. Anladınız mı?
In differential calculus, a function is given and the differential is obtained.
Çavuşum geçen gün Wales tamirhanesinde soruşturma yaparken geçenlerde orada 60 küsur sterlinlik bir hesabı kapattığınızı öğrenmiş.
My sergeant happened to be making inquiries at Wales'Garage the other day, and it appears that you settled an account there recently for just over £ 60.
Otel odalarında yalnız yaşayıp, pazarları konserlere gidecek ve bazı kalın kafalı iş adamları hesabına çalışacaksın.
You'd live alone in a hotel room, go to concerts on Sunday... and work for some dull-witted business executive.
Banka hesabımı boşalttınız.
Cleaned out my bank account.
- Bu olayı kimin hesabına yazacaksınız?
- Who are you covering that story for?
veya kim bilir belkide Frank Towns gerçekten yanılıyordur? bizi bu tenis kortundan uzağa yollayabilecek bir bir şansımız varken - bu cehennemden kurtulma şansımız varken, neden oturmuş, "kim kimin tarafında" hesabını yapıyoruz?
And maybe Frank Towns who's flown every crate they've ever built... and who could fly in and out of a tennis court if he had to- - maybe that great hell-for-leather trailblazer's nothing more than a back number.
- Kiminle konuşuyor? - Yaptıklarınızın hesabını soracağız.
We'll take revenge for everything.
Vatanımızın mezarını kazmaya çalışanların hesabı başkent sakinlerinin gözleri önünde dürüldü.
The fate of those who dug our nation's grave was sealed... before the people of the capital.
Eninde sonunda, son hesabımızı vermek için Yaratanın karşısına çıkacağız.
Ultimately, we'll be called to face the Creator... and render up our last account.
Lütfen şu miktarı yeni hesabıma yatırır mısınız?
Would you please deposit this draft to my new account?
Hesabımı hazırladınız mı?
Ready for my account?
Klanınızın hesabına eklerim.
I'll charge it to your clan.
Hesabı ne zaman kapatmak isterseniz kapatırsınız.
And any time you want to liquidate it sooner, you can.
Bu yüzden, Onca yıl boyunca yaptığınız herşeyin hesabı kapanmış oldu.
So, everything you did in all those years, that's settled.
Kocanızın hesabını müşterek hesaba çevirmek yeterli olur.
All we have to do is... change your present account to a joint account.
Hesabıma yazarsınız.
To my account?
Hadi arayın! Ama bir şey bulamazsanız, bunun hesabını vereceksiniz sevgili dostum!
But ifyou don't find it, you'll answer for it, my dear fellow!
Mattei'nin hareketleri, onun tarafından davet edilmiş Fransız Gizli Servisi hesabına çalışan, ona yakın biri tarafından önceden bildirilmişti.
Mattei's movements were communicated ahead of time by someone close to him, invited by him who worked for the French Secret Service.
Ya da yıldız... muhteşem bir filmde Sir Roger'ın hesabına yıldız olmaya.
Or star... star in some magnificent film at Sir Roger's expense.
Diyelim ki ben sadece orada oturdum ya da biz oturduk ve kızın hesabı kesişini izledik.
Well, say that I just sat there... or we just sat there and watched her check out.