Hoşuna gitmedi mi Çeviri İngilizce
497 parallel translation
- Yoksa hoşuna gitmedi mi?
Don't you like it? Of course I do.
Hoşuna gitmedi mi? Senin verebileceklerinden fazla.
- It's more than you can do.
Hoşuna gitmedi mi yani?
So you don't like it?
Balık tutmak hoşuna gitmedi mi oğlum?
Don't like fishing, son?
Hoşuna gitmedi mi?
Don't you like that?
Keklik hoşuna gitmedi mi?
Don't you like pheasant?
Boston'dakilerin hoşuna gitmedi mi?
Didn't they enjoy it in Boston?
- Hoşuna gitmedi mi?
- Don't you like it?
Radyo programı hoşuna gitmedi mi?
Didn't you... didn't you like the radio?
- Bu senin hoşuna gitmedi mi?
- You didn't like that?
Bu iş hoşuna gitmedi mi?
You don't like it?
- Hoşuna gitmedi mi?
- Didn't you like it?
Pek hoşuna gitmedi mi?
Isn't this fancy enough for you?
Burası senin de çok hoşuna gitmedi mi?
Doesn't it feel nice here?
Ses tonum hoşuna gitmedi mi?
You don't like my voice?
Bir şeyler bulmak isterdim. - Bunlar hoşuna gitmedi mi?
I'd like to find something.
- Hoşuna gitmedi mi?
- Was it unpleasant?
Hoşuna gitmedi mi?
Doesn't please you?
Hoşuna gitmedi mi?
You don't like it?
Hoşuna gitmedi mi?
You didn't like me?
Yoksa hoşuna gitmedi mi?
Or would you like to?
Evini temizlemesi hoşuna gitmedi mi?
Don't you like the way she cleaned up your place?
Hoşuna gitmedi mi?
You want me to? Don't look so disapproving.
Hoşuna gitmedi mi?
Don't you like it?
Hoşuna gitmedi mi?
Don't like it?
Hoşuna gitmedi mi?
The scent of Araby. Don't you like it? No.
Anandan bahsetmem hoşuna gitmedi mi?
Aren't you happy getting news about your mother?
Adamın getirdiği viski hoşuna gitmedi mi?
Didn't you like the Whiskey the man brought you?
Hoşuna gitmedi mi?
( Number Two ) Don ´ t you like it?
Hoşuna gitmedi mi?
Are you saying you don't like it?
- Hoşuna gitmedi mi?
- Do you love it?
- Neden, hoşuna gitmedi mi?
- Why, don't you like it?
Söylesene hoşuna gitmedi mi?
Tell me, don't you like it? Tell me.
Sana verdiğim plak hoşuna gitmedi mi?
Didn't you like the music I gave you?
Hoşuna gitmedi mi?
No good?
Becaru'nün hoşuna gitmedi mi?
Becaru didn't like it?
Bu hoşuna gitmedi mi yoksa?
Does that appeal to you?
Yoksa hoşuna gitmedi mi?
Didn't you like it?
Babana yaptığım hoşuna gitmedi mi?
You don't like what I did to your father?
Hoşuna gitmedi mi?
Does that displease you?
Hoşuna gitmedi mi? Benim gidiyor.
You like it?
Köylü takımıyla dans etmem hoşuna gitmedi mi?
Didn't you like me dancing with the peasants?
Hoşuna gitmedi mi?
Do you not like it?
Hoşuna gitmedi, değil mi, Sayın Kabine Üyesi?
You don't like that, do you, Mr. Cabinet Member?
Hoşuna gitmedi, değil mi?
You don't like that, do you?
Hoşuna gitmedi, değil mi?
You don't like it, do yer?
Kız arkadaşım hoşuna gitmedi mi?
You don't like my girlfriend?
Burası hoşuna gitmedi, değil mi?
Didn't like it down there?
Hiçbir zaman pek hoşuna gitmedi bu, değil mi?
You never did like it very much, did you?
Hoşuna gitmedi, öyle mi?
You don't like it, huh?
Hoşuna gitmedi değil mi?
You're not amused, are you?