English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Iki yıldır

Iki yıldır Çeviri İngilizce

2,261 parallel translation
Neredeyse iki yıldır ne bir şey içtim ne uyuşturucu aldım.
I haven't had a drink or taken drugs in, like, two years.
Yaklaşık iki yıldır.
Nearly two years.
- evet iki yıldır beraberler.
- Yes, they've been dating two years.
Bu durum daha da kötü hissettirdi çünkü iki yıldır ondan haber alamıyordum.
But it felt even worse not hearing from him for two years.
- Son iki yıldır değil.
Not for the last two years. Oh, really?
iki yıldır benimle yaşıyorsun.
Look, you've been living here with me for two years.
Birbirimizi iki yıldır tanıyoruz, değil mi?
We've known each other for two years, right?
- Son iki yıldır kovmadı.
But it hasn't been in the last two years.
Bu nedenle de, son iki yıldır etrafta onları avlıyoruz.
Which is why, for the last two years, we've been out there hunting them.
Bayan Prissy, iki yıldır durmadan oğlumun DNA testi için para toplamaya çalışıyor.
Miss Prissy here been working herself thin for two years trying to raise enough money to get my boy's DNA test.
Son iki yıldır seninle içki paylaşıyorum.
I've been sharing a drink with you for the past two years.
Beni iki yıldır hiç dövmedin, bir kez bile.
You never beat me, not even once, in the last two years.
Son iki yıldır Tekstil Birimi'nde bir numara olarak iş yaptım.
I held down this job- - Textiles Unit, number one position the last two years.
Seni iki yıldır tanıyorum, ama hala bir fikrim yok.
I've known you for two years, still got no idea.
Son iki yıldır Chuck'ı dünyadaki tüm tehlikelerden koruduk.
For the last two years, we protected Chuck from the world.
Evet, iki yıldır bu işi yapıyorum. Bugün terfi ettim.
Yeah, I've been working there for two years and just got my promotion today.
Son iki yıldır, hep yenildik. Bugün ne yapacaksın?
For last two years, we've been defeated what are you doing today?
Nerdeyse iki yıldır lanet ajanstan başka bir iş çıkmadı.
Already two years the fucking agency has nothing else.
Kurumum onun bağışları ile iki yıldır ayakta.
His donations have kept my foundation going for the last two years.
Son iki yıldır hastanede hademe olarak çalıştığım konusuna parmak basmak isterim.
I would like to point out that I've been a hospital porter for the last two years.
- O şeyi iki yıldır görmüyordum.
I haven't seen that thing in two years.
Beni iki yıldır aramıyorsun.
You do not call me two years ago.
Eğer yapsaydın, iki yıldır cüzdanında duran şu prezervatifi kullanmama izin verseydin.
Because if you had if you just let me just used a condom thing. That had been in your wallet for two years, then...
Çünkü büyükannen seni iki yıldır görmedi.
Because your grandmother hasn't seen you in two years.
Seni kaçırdığını, belki de intihara sürüklediğini bildiği için iki yıldır seni arıyordu sanırım.
Who? Your husband, Eddie Seward.
- Son iki yıldır saklanarak yaşıyorum.
I have been living on the run for the last two years of my life.
Bir şey söyleyebilir miyim? Ben iki yıldır kaçak yaşıyorum. Ne kadar uzağa kaçarsanız kaçın kendinizden kaçamazsınız.
May I just say I've been on the run for two years, and no matter how far you run, you can never run from yourself.
Simon, iki yıldır tek başına tüm dünyayı dolaşmış.
Simon went all over the world on his own for two years.
İki yıldır senin asıl psikiyatristinim.
I've been your primary psychiatrist for the last two years.
- Nereden bileyim ulan? İki yıldır görmedim.
- I have not seen him for two years.
İki yıldır uğraşıyoruz.
We've been trying for two years.
Piçleri kefaletle kurtardılar. İki yıldır sokaktayım. kızkardeşim ve çocukları arabada yaşıyor çöken okularımız ve sağlık sistemimiz var
... I've been out of work 2 years my sister and her kids are living in their car... we got broken schools and a failing health care system the question here is, whether did they do anything illegal?
İki yıldır.
Two years.
İki yıldır ilk kez tatil yapıyordum.
First vacation in two years.
Senden iki buçuk yıldır haber almadım.
I haven't heard from you in over two and a half years
İki yıldır birliktelermiş.
He's seeing her for two years.
İki yıldır da kullanıyoruz.
Another two years of runnin'...
Şimdiye kadar kırılmış bütün şifreler iki bin yıldır bütün şifreler kendilerinden önce gelenleri esas almıştır.
Every code that's ever been cracked, every cipher in the last two millennia has been based on those that came before them.
İki yıldır garajımızda duran bisikletten mi?
You mean the bike that's been in our garage for two years?
İki yıldır beraberiz.
We've been together for two years.
İki yıldır taşaklarım mor geziyorum.
I've had blue balls for two years.
Müdür olduğum 4 yıldır, her ayın iki Cumartesi'sinde buraya gelir.
Been coming here two Saturdays a month the four years I've been director.
İki yıldır beraberiz!
We've been together for two years!
İki yıldır tek bir saat bile takmadım.
I haven't worn a watch in two years.
İki yıldır zar zor topladığım kel kartal kök hücresi dolu bardağın yerine.
As opposed to that beaker of bald eagle stem cells I've been painstakingly gathering for the last two years.
İki yıldır bana dokunmadın!
You didn't touch me since two years now.
Buna gelince "İki yıldır bana dokunan yok, çakan yok, eden yok... Ben o yüzden kendime başka şey..."
You tell him that he didn't touch you since 2 years.
İki yıldır haber almıyorum ondan.
Sit down, Sir. Look, am I under arrest?
Yani iki buçuk yıldır oğlunuzu görmediğinizi söylediğiniz hikayenize sadık kalıyorsunuz?
So you're standing by your story That you haven't seen your son in two and a half years?
İki yıldır deniyoruz.
We've been trying for two years. Then we keep trying.
İki yıldır evliydim.
I'd been married for two years.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]