Inanmalısın Çeviri İngilizce
1,663 parallel translation
Lütfen, bana inanmalısın.
Please, you gotta believe me!
Siz de inanmalısınız.
And you should too.
Ben onunla yatmadım! Bana inanmalısın. Eddie, ben salak değilim.
I did not sleep with her, have to believe me.
Bana inanmalısınız.
You gotta believe me.
- Çembere inanmalısın.
Faith in the circle!
Bana inanmalısın.
You have to believe me.
Bana inanmalısınız.
You have to believe me.
Bana inanmalısınız. Onlar ateş bükücü.
You have to believe me, they're firebenders!
Lütfen, bana inanmalısın!
Please, you've gotta believe me!
Çevrendeki insanlara inanmalısın.
You have to believe in the people around you.
- Peki, bu adamı tanımıyorum. bana inanmalısın.
- Okay, I don't know him. You've got to believe me.
Tomin, bana inanmalısın. Lütfen.
Tomin, you have to believe me, please.
Açıklayamam, bana inanmalısın.
I can't explain. I just need to you believe me.
Sanırım inanacaksan, bu sadece mucizeler olduğunda değil, olmadığında da inanmalısın.
I guess if you're gonna have faith you can't just have it when the miracles happen. You have to have it when they don't.
Dale, bana inanmalısın!
Dale, you must believe me!
Bana inanmalısın!
You have to believe me!
Gerçekten cinayetlerin benimle ilgisi olmadığına inanmalısınız.
You can't really believe I had something to do with these murders.
- Daha da dikkat edeceğime inanmalısın.
- You better believe I'd mind.
Bana inanmalısın.
You have to trust me.
Bana inanmalısın, ben temizim!
YOU GOT TO BELIEVE ME! I'M CLEAN!
Bana inanmalısın.
You gotta believe me, I'm sorry.
Baba, bana inanmalısın.
- Dad, you have to have faith in me.
Lütfen, bana inanmalısınız.
Please, you got to believe me.
Bana inanmalısınız.
Look, you have to believe me.
Çünkü eğer iyi olanlara inanıyorsanız... Sonra kötü olanlara da inanmalısınız.
Because if you believe the good ones... then you gotta believe the bad ones too.
Onlar bana inandıysa, siz de inanmalısınız.
And if they believe in me, so should you.
Ama Pi, inanmalısın. Resif, hayallerin gerçek olduğu bir yerdir..
The Reef is a place where dreams come true.
Bence sen de inanmalısın.
I think you should too.
Garcia, o iribaş gömleğin Mount Pleasant'ta bir birimden geldiğini söylüyorsa ona inanmalısın.
If Garcia says that tadpole shirt came from a unit in Mount Pleasant, then I gotta believe her.
Ianto, bana inanmalısın.
Ianto, you have to believe me.
Bana inanmalısın.
I need you to believe me.
Yani, eğer Monica'nın senin onu becerdiğini karına söylemediğine inanıyorsan, buna da inanmalısın.
I mean, you gotta believe that if you think Monica ain't gonna tell your wife about you banging her.
Bana inanmalısın.
You gotta believe me.
- Damien bana inanmalısın.
- Damien, you gotta believe me
Bay Duncan, Katie'nin probleminin akli değil tanrısal olduğuna inanmalısınız.
Mr. Duncan, you have to understand that katie's problems are not mental, they are spiritual.
Arada bir, fikrini değiştirip inanmalısın.
Once in a while you have to take a leap and believe.
Bana inanmalısın.
Now I need you to believe me.
- Bana inanmalısın. - Hayır, inanmıyorum.
- you have to believe me- - - no, I don'T.
Evindeki insanlara inanmalısın.
You must believe in your people from home.
Vala, bana inanmalısın.
Vala, you have to trust me.
Pekala, kendine inanmalısın.
Okay, then you should have faith in yourself.
- Bana inanmalısın.
- You have got to believe me.
Bilmiyorum. Ama bana inanmalısın.
I don't know- - but you've got to believe me,
Alan bu sefer bana inanmalısın. Bu farklı.
Alan, you got to believe me here.
Eğer Tanrının mucizeler yarattığına inanıyorsanız Şeytanın da bir kaç numarası olduğuna inanmalısınız.
If you believe that god makes miracles You have to wonder if satan has a few up his sleeve.
Kendine güvenmelisin. Yapabileceğine inanmalısın.
You just gotta trust yourself, believe that you can do it.
Bunların belli bir sebepten olduğuna inanmalısın.
You've got to have faith that they're happening for a reason.
Bana inanmalısın.
You got to believe me.
Bana inanmalısın.
Okay, now, you gotta believe me.
Bana inanmalısın.
I didn't mean to.
İnanmalısın.
You must have faith.
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18