English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Inanın

Inanın Çeviri İngilizce

23,117 parallel translation
Lütfen, inanın bana.
No, please, you have to believe me.
İster inanın ister inanmayın ama onunla gurur duyuyorum.
Believe it or not, I am so proud of that girl.
Vay anasını avradını. Bu inanılmaz.
[gasps] Hot shit on a ham sandwich, this is amazing!
İnan bana, hayatımı dosya boyutlarını azaltmaya adadım.
I've devoted my life to minimalizing file sizes.
Çocuk oyuncuların yasal olması inanılmaz.
You know, it's amazing that it's legal for kids to be actors.
Buna inanıyor olamazsın.
You can't possibly believe this.
Aynen, Pied Piper'ın betada olduğunu duyarsa, inan bana çıldırır.
Yeah, if he hears Pied Piper's already in beta, trust me, he'll lose his shit.
En azından sen kızların zeki olduğuna inanıyorsun.
At least I know you believe that girls are smart.
Evlat, bu hayatının en büyük hayalkırıklığı gibi görünüyor, ama inan bana, bunun gibi daha fazlası olacak.
Son, I know this seems like the biggest disappointment of your life, but trust me, there are going to be so many more.
İnanılmaz, gerçekten, kafasına göre işe giden bir kocası, büyük ihtimalle kafasını koltuğa vuran, Allahlık bir oğlu olduğunu göz önüne alınca.
Amazing, really, considering she has a husband who randomly shows up to work, a son who, God bless him, is probably heading for the chair.
Biliyor musun, gerçekten inanılmaz bir adamsın sen, baba.
You know, there's something truly amazing about you, Dad.
İnşası imkansız olarak düşünülen bir silahın sadece var olduğuna değil aynı zamanda düşman bir ülke tarafından test edildiğine inanıyor.
He believes that a weapon thought impossible to construct not only exists but it's currently being tested by an unfriendly nation.
Savaş esnasında kurtarılan arşivlere göre planlarının Dünya'dan 8.200 kilometre yukarıda bir uzay istasyonu kurmak olduğuna inanıyoruz.
Based on archives recovered during the war, we believe that their plan was to build a space station 8,200 kilometers above the Earth.
Umarım yaptığım şeyi iyi bir nedenden dolayı yaptığıma inanırsın.
I wish you could trust I had a good reason to do what I did.
Ve kendine inanıyorsan, prensiblerine, savaşı kazanırsın.
And if you believe in yourself, and have the vision for it, that's half the battle right there, guys.
Kendine inan, ve yüreğinle havalan, anladın?
You just have to believe in yourself, and fly with your heart, you know?
Bunun, korkmuş bir genç adamın eylemleri olduğuna inanıyorum.
I believe that these were the actions of a frightened young man.
Ama eğer gördüklerine inanırsan... her konuda şüphe duyarsın, hayatında temel aldığın her ilkede?
But what if believing what you see means doubting every concept, every principle your life is based on?
Hâlâ sahip olduğun inanırlığının son parçasını zorlamayacağım.
I'll impugn any last shred of credibility you still have.
Ben artık bu olayda ne Sombra Roja'nın ilgisinin olduğuna ne de o bombalamanın ölen Honduraslılar için olduğuna inanıyorum.
I no longer believe that Sombra Roja was involved, or that the bombing was about the slain Hondurans.
İnanılmazsın.
Unbelievable.
Yüce İsa'nın öldüğüne gömüldüğüne, yeniden dirildiğine ve Baba'nın sağ tarafında oturduğuna inanıyor musun?
Do you believe that Jesus Christ suffered death, was buried, rose again, and is seated at the right hand of the Father?
Aşağının nasıl bir yer olduğunu bilemezsin, inan bana.
You have no idea what it's like down there, believe me.
Tanrı'nın kendi suretinden bizi yaratırken istediği her şey olmak gibi bir basit vizyona sahip insanların hareketi. Bu yüzden kişisel Aydınlanma ve Hakikat'i elde ederek evrensel Aydınlanma ve evrensel Hakikat'i elde edeceğimize inanıyoruz.
A movement of people with a very simple vision to be everything God intended when He created us in His image, so we believe that by achieving personal enlightenment, or Truth, we can achieve universal enlightenment, universal Truth.
Röportajdan beri aldığımız aramaların sayısı inanılmaz.
It's incredible how many phone calls we've received since your interview.
Freddie gibi ciddi bağımlılıkları olan insanların ilaçları, bazı derin acıları gömmek için kullandıklarına inanıyoruz.
We believe that people with serious addictions like Freddie are using drugs to... to bury some deep pain.
Bugün bu imparatorluğun kalıntılarında yaşayan köylüler Supay'ın geri dönüp, aralarında dolaştığına inanıyorlar.
Today, the villagers that live among the ruins of that empire believe that Supay has returned to live amongst them.
- Mucizelere inanır mısınız?
Do you believe in miracles?
Uyduların etrafında inanılmaz bir güç alanı var şu anda.
I tried. There's some pretty epic force fields around those satellites at the moment.
İnanın çok şey kalmıyor.
You can believe me, there is not much left.
Christy, inanılmaz bir kadınsın.
Christy, you're an amazing woman.
Christy şimdiye kadar tanıştığım en inanılmaz kadınsın.
Christy, you're the most remarkable woman I have ever met.
İnanın bana.
Trust me.
İnanıp inanmamak sana kalmış. Ben sorduğum sorunun cevabını istiyorum.
Believe it or not that's your business, I just want to hear the answer I want.
İnanılmaz olan bizim sanat sokağının ülkede en az suç işlenen ve en sessiz yer olmasıydı.
What was amazing was... our culture district was the most quiet with the least crimes in the country.
Yeniden dirilmeye inanır mısınız doktor?
Do you believe in resurrection, doctor?
Adımın önünde "uzman doktor" yazdığına inanıyorum.
I believe there's still an "M.D." after my name.
Yetkililer yakıt deposunda meydana gelen arızanın patlamayı başlattığına inanıyorlar.
Authorities believe a malfunction in the boat's fuel line may have triggered the blast.
Biliyor musun, bu vaka bana Süper Eğlenceli Adam'ın 24. sayısını hatırlattı "Savaş veya Uzaya Uç." Bir klasiktir ve NASA'da yaptığın görevle oldukça alakalı olduğuna inanıyorum.
You know, this whole case really reminds me of Super Fun Guy issue 24, "Fight or Space Flight." It's a classic, and I believe it's really relevant to the work that you've been doing with NASA.
- Çünkü bir kızın yapabileceği her şeyi yaptığıma inanıyorum.
Because I believe I did just about everything a girl could possibly do.
Bugün size morg aletlerimizin en yenisinin kutu açılışını anlatmak için inanılmaz heyecan duyuyorum.
So, today I am beyond excited to do an unboxing video of our latest haul from MorgueTech.
Kalıntılar bozulmuş, hepsini tek tek inceleyip ölüm sebebi bulacak vaktim olmadığından size inanıp boğulduklarını düşüneceğim.
Well, the remains are all deteriorated, so without hours to examine each one, I can't determine a cause of death, so I'll take your word for it that they drowned.
Aradığımız Saraphina'nın kızı doğum yaparken ölmüş olmalı. Eğer ritüeli yapacaksa Abby'nin kızının ruhunu getireceğine inanıyor olabilir.
Yeah, well, we believe the Saraphina we're looking for lost a daughter during childbirth, and if she's partaking in the ritual, she believes that Abby is gonna bring back the spirit of her own child.
Her avukatın eşit şartlarda yarışması gerektiğine inanıyor.
He considers any attorney of record to be fair game.
Buranın insanı sahilden bir taş alırsan mutlaka oraya tekrar gideceğine inanır.
People of Urk believe that if they take the pebbles from this beach, they will be able to come back here for sure.
Her canın kutsal olduğuna ve ideolojilerin bir kıymeti olmadığına inanıyorum.
I believe life is sanctified, and that no value or ideology is above it.
Buranın insanı sahilden bir taş alırsan mutlaka oraya tekrar gideceğine inanır.
The local people believe that you can return here... if you take a stone from this beach.
Dedektifiniz bunun Ballantine'nın hatası olduğuna inanıyor ama profesör hayal gördüren mantarlar konusunda bir otoriteydi.
Your detective believes this to be a mistake on Ballantine's part, but the professor was an authority on psychedelic mushrooms.
İnanın ya da inanmayın, bu eskiden bir FBI ajanıymış.
Believe it or not, this used to be an FBI agent.
Her halükarda bu kızın gerçek Mina'nın yerini aldığından şüphelendiğine inanıyorum.
Either way, I believe that he suspected this girl had taken the place of the real Mina.
Bay Davenport hala senin onların kızı olduğuna inanıyor ama biz tabii ki, olmadığını biliyoruz.
They still believe you're their daughter,... but we, of course, we know you are not.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]