Inanılmaz bir şey Çeviri İngilizce
1,528 parallel translation
Bu inanılmaz bir şey.
I mean, it's amazing!
Bazen ne olacağını önceden bilmek inanılmaz bir şey.
Just when you think you know where everything is heading!
Ama beni inanılmaz bir şey yaşadım.
And what I got was incredible.
Asla tanımadığın birini bu kadar özlemek, inanılmaz bir şey.
It's amazing how much you can miss somebody you've never met.
Bunun inanılmaz bir şey olduğunu düşünüyorum.
Well I think it's incredible.
Birkaç hafta önce, inanılmaz bir şey oldu.
A few weeks ago, an amazing thing occurred.
Bu inanılmaz bir şey!
This is incredible!
Stéphanie ile aramda inanılmaz bir şey oldu.
Something amazing happened between Stephanie and I.
Gerçekten her şeyin bir anlamı varsa, inanılmaz bir şey olurdu bu.
Well, if it's true they have meaning, that would be incredible.
Bu inanılmaz bir şey.
That is fantastic.
Yani, inanılmaz bir şey hücremi George Chambers ile... paylaşıyorum.
Well, it's incredible that I'm sharing a cell... with George Chambers here.
Bu gerçekten inanılmaz bir şey.
This is really unbelievable.
Biliyorsun... Sen inanılmaz bir şey yaptın.
You know... you did an amazing thing.
Bir adam içeri girer, tamamen inanılmaz bir şey söyler ve bu kesin nedene, inanmıştır.
A man walks in, he says something completely implausible, and for that exact reason, he is believed.
Jackie, dört aydan sonra bir çiftli bile yapabilmen inanılmaz bir şey.
Jackie, the fact that after only four months you can even hit a double is amazing.
Bu inanılmaz bir şey!
That's unbelievable!
Gerçekten inanılmaz bir şey.
It's quite incredible.
O Irak'ta bir kolunu kaybetti ve o... suya girdi ve inanılmaz bir şey oldu... kolu yerine geldi.
He lost his arm in Iraq, and he... and he goes in the water and something incredible happened to him his arm came back.
Bu inanılmaz bir şey!
This is unbelievable!
Bu inanılmaz bir şey bayanlar baylar!
Unbelievable, ladies and gentlemen!
İnanılmaz bir şey.
Remarkable stuff, you know, in an
Hayatımızı değiştirecek inanılmaz bir şey o...
It'll change our...
İnanılmaz heyecan verici bir şey.
It's thrilling. It's really thrilling.
- İnanılmaz bir şey bu.
- That's unbelievable.
İnanılmaz bir şey.
I'm not kidding. Unbelievable.
İnanılmaz bir şey.
- Unbelievable.
İnanılmaz bir şey.
It's awesome. It is awesome.
- Oh, aman Tanrım! Bu inanılmaz bir şey!
This is unbelievable!
Ve bilirsin bence kasabada ayrılıkların ortaya çıkması inanılmaz korkunç bir şey olur.
And I, you know, for one, know how terribly important it is that all the factions in town get along.
Aşağı yukarı iki üç saat. İnanılmaz bir şey.
Roughly two, maybe three hours.
İnanılmaz bir şey.
That's amazing.
Tanrım, bu, inanılmaz seksi bir şey.
God, that is so freaking hot.
Ben safaride bulundum ve asla böyle bir şey görmedim. İnanılmaz!
I've been on safari and I've never seen anything like that.
İnanılmaz bir şey!
Unbelievable!
Yani daha önce kimsenin görmediği bir şey. Bu... İnanılmaz olan bu.
I mean, something no one's ever seen before, that's, that's amazing, right?
Sorunun bir bölümü birçok insanın bu binayı saran inanılmaz sır perdesi yüzünden 7. bina hakkında çok şey bilmemesi.
Part of the problem is that most people simply don't know much about Building 7 due to the incredible secrecy surrounding this building.
İnanılmaz bir şey.
It's amazing.
İnanılmaz bir şey.
That's incredible.
Hayatımda hiç yapmadığım şey, sanırım... böyle güzel bir yere gelebilmek,... bu kadar inanılmaz şeyler yapabilmekti.
Never in my life did I think I would end up in such a beautiful place doing so many incredible things.
İnanılmaz bir şey.
Something amazing.
İnanılmaz bir şey.
I don't have time to deal with your pithy... pith.
- İnanılmaz bir şey.
- lt's unbelievable.
İnanılmaz bir şey.
Unbelievable.
İnanılmaz bir şey!
Beyond belief!
Bu inanılmaz, bir çılgınlık, harika bir şey!
Oh, this is so insane. Insanity, it's sweet insanity!
İnanılmaz bir şey.
I wouldn't.
- İnanılmaz güçlü bir şey bu.
This one's extremely powerful.
İnanılmaz derecede aptalca bir şey.
What an incredibly stupid thing to do.
İnanılmaz bir şey.
- This is unbelievable.
İnanılmaz bir şey.
This is unbelievable.
Bu inanılmaz bir şey.
That's amazing.
inanılmaz biri 32
inanılmaz birisin 22
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
inanılmaz birisin 22
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85