Istediğinizi yapın Çeviri İngilizce
172 parallel translation
Bana istediğinizi yapın ama lütfen Ella'yı bırakın gitsin!
Do what you like with me, but let her go, please!
Ama kaleye istediğinizi yapın.Kale sizindir.
But do as you will with the castle. It's yours.
Maçtan sonra yaptığınızla ilgilenmem, istediğinizi yapın.
What you do after her working hours, I don't care, go as far as you like.
Bana istediğinizi yapın fakat Otama'yı düşünün efendim. - Bir gün mutlaka evlenecek.
Sir, do with me as you will, but think of Otama, one day she will marry...
Siz istediğinizi yapın.
You two do what you want.
Onlarla istediğinizi yapın.
Do as you like with them.
Şimdi eğlenmenize bakın, ve istediğinizi yapın.
Now have a good time and do whatever you feel like.
Bana istediğinizi yapın!
You may do anything you like
- Kadın sizindir.istediğinizi yapın.
- She's all yours. Do with her what you will.
Ona istediğinizi yapın.
Do what you want with him.
Bakın. Siz ikiniz, istediğinizi yapın.
You two can do whatever you like.
Onunla istediğinizi yapın.
Leniency will not be tolerated!
- Bahçede istediğinizi yapın efendim.
- Do as you wish in this garden, sir.
Onu iyi şaplaklayın, ve daha sonra onunla istediğinizi yapın.
Spank her well, and after you have spanked her, deal with her as you like.
Bana istediğinizi yapın ama karımı ve çocuğumu incitmeyin.
Do what you want with me but don't hurt my wife and child.
Ona istediğinizi yapın.
Do what you like with him.
Ona istediğinizi yapın.
Do with him as you wish.
Onunla istediğinizi yapın.
Do with him as you wish.
Bana istediğinizi yapın, ama bu yavrucağa kıymayın.
Do with me whatever you wish, but spare this child.
Tamam, istediğinizi yapın.
If you gotta do it, you gotta do it.
Siz istediğinizi yapın, ben çıkıyorum buradan.
You Do What You Want, But I'm Getting Out Of Here.
Benimle istediğinizi yapın.
Do anything you like!
Diğerlerine istediğinizi yapın, ama He-Man'i canlı istiyorum.
Do as you wish with the others, but bring He-Man back alive.
Gidin ve istediğinizi yapın ki ışıl ışıl parlayabilesiniz.
Go away and do what you want to do, so you can shine.
Siz rahatınıza bakın. Bira için, kızlarla takılın, istediğinizi yapın.
So you boys can just relax, drink beer, chase chicks, and whatever.
- Bize ne istediğinizi yapın.
- What do we care, do what you want.
Bana istediğinizi yapın ama arabaya dokunmayın.
Bust me up, but not the car. Please.
- Tekrar geleceğim. - İstediğinizi yapın.
I'll come again As you please
İstediğinizi yapın.
Well, you folks have it your own way.
İstediğinizi yapın, efendim.
That's your privilege, sir.
İstediğinizi yapın.
Do with me as you will.
Yapmak istediğinizi yapın.
You do what you want with this thing.
İstediğinizi yapın sizi korkaklar.
Suit yourself, yellow-bellies.
İstediğinizi yapın.
Help yourself.
İstediğinizi yapın.
Suit yourself.
İstediğinizi yapın.
YOU DO WHAT YOU LIKE.
Açıklama konusunda istediğinizi yapın!
Do as you think best about those statements
İstediğinizi söyleyin. Ama Partenon Tapınağı'nın önündeyken ne kadar da sağlam bir yapı olduğuna asıl o zaman şâhit oluyorsunuz.
Say what you will, but when you stand in front of the Parthenon and realize it's still standing, you think that this was serious building.
İstediğinizi yapın.
Do whatever you want.
İstediğinizi yapın.
Do as you like.
- İstediğinizi yapın.
- Do whatever you like.
İstediğinizi yapın.
Take as long asyou want.
- İstediğinizi yapın.!
- Do as you like!
İstediğinizi yapın.
Do as you wish.
İstediğinizi yapın.
Do anything you like.
İstediğinizi yapın!
Do whatyou want!
Bazı istediğinizi sadece dolaylı yollardan yaptırabilirsiniz. Karşı koyulduğunda daha da fazla tepki gösterirler, onları doğru yola gütmeye çalıştığınızda direnirler, sadece yapmalarını istediğinizin tersini yapmalarını sağlayabilirsiniz. İstediğini siz de istiyormuşsunuz gibi yapın.
There are certain people who are only to be managed by indirect means temperaments averse from all resistance, restive natures who always kick when we would lead them on the right road of reason and who can only be led by a way opposed to that by which you wish them to go.
İstediğinizi yapın.
Go ahead, then.
İstediğinizi yapın.
Whatever you would like.
İstediğinizi yapın, pislik herifler.
Way to go, you turkeys!
Mürettebatınızı tanımanız ve onlara güvenmeniz için zaman, onların da işlerin nasıl yapılmasını istediğinizi anlamaları için gereken zaman.
Time for you to get to know and trust the crew, and time for them to understand how you want things done.
yapın 121
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğimi yaparım 42
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğimi yaparım 42
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini seç 32
istediğini yapabilirsin 35
istediğini al 19
istediğin kadar 22
istediğini yap 86
istediğin gibi 20
istediğim bu 49
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini seç 32
istediğini yapabilirsin 35
istediğini al 19
istediğin kadar 22
istediğini yap 86
istediğin gibi 20
istediğim bu 49