Kahve mi Çeviri İngilizce
1,478 parallel translation
Kahve mi çay mı?
Coffee or tea?
- Su mu istersin, kahve mi?
- You want water or coffee? - Yeah, water.
- Sadece kahve mi?
- Just coffee?
Kahve mi o?
Is that coffee?
Yoksa kahve mi istersiniz?
Coffee?
Kahve mi yoksa çay mı içersin?
Would you like some tea or coffee? No.
Karan ile kahve mi?
Coffee with Karan!
- Kahve mi, yesil cay mi?
Coffee or green tea?
Kahve mi?
Coffee?
Kafeinli kahve mi?
Coffee with caffeine?
Kahve mi?
A coffee?
Yine kahve mi içiyordun?
Have you been drinking coffee again?
Sana bir kahve mi ısmarladı?
Did he offer you a cup of coffee?
Buzlu kahve mi?
Iced coffee?
Bana kahve mi yapacaksın?
Making me coffee, too?
Gerçekten, sırf dinlenmem için kahve mi sipariş ettin?
You really ordered coffee so I could rest?
- Kahve mi?
- Coffee?
Kahve mi çay mı, efendim?
Coffee or tea, sir?
Belki de bu flört burada bitmeli. - Bence de. Paket kahve mi?
I have a boyfriend... so maybe this flirting thing we've got going on should just end here.
Makineli tüfek kullanarak saçlarını hafifçe kısalt, ve hızlı hareket etme. Sabah çok fazla kahve mi içtin?
Undercut slightly by the rapid-fire delivery and constant movement.
Boğazını şimdi mi keselim, yoksa öncelikle bir kahve mi içmek istersin?
So... would you like to slit your throat now, or after we have coffee?
- Kahve içelim mi?
- How about a cup of coffee?
- İlk önce sana kahve getireyim mi?
- Can I get some coffee first?
Kahve içelim mi?
Join me for some coffee?
İkinci bir kahve ısmarlamayacaksın, değil mi, Lawrence?
You're not going to order a second coffee, are you, Lawrence?
- Kahve arası verelim mi?
- Coffee break, anyone?
Kahve içmeden mi?
Your bloody coffee can..
Gidip kahve içelim mi?
Let's go have some coffee.
Ama kahve de kendi kendine gidemez, değil mi?
It can't run away by itself.
Kahve içmeye mi gidiyorsun?
You going for coffee?
Ben delillerimi yerlerine kaldırayım. Sonra dinlenme odasında kahve içelim mi?
Look, why don't I pack up the evidence and we'll go grab a cup of coffee in the break room.
Frank, ben mi delirdim yoksa orada iki kahve bardağı mı görüyorum?
Frank, am I crazy, or do I see two coffee cups in there?
Kahve yeter mi?
Just coffee?
Fincanın üçte biri kahve, iyi mi?
About a third of a cup?
O kaltağı bulman için... Farnum kahve içmeye geldi mi diye sormalı mıyım?
Should I ask if Farnum's come for coffee... before I get you to summon that cunt?
Şu, masanın üstünde duran kahve bardağı "Hayat bir kumsaldır" diyor. Bu "orospu" kelimesine tehlikeli derecede yakın, değil mi?
That coffee mug you have on your desk that says, "Life's a beach"... that's dangerously close to the word "bitch," isn't it?
Oh, kahve getireyim mi?
Oh, bring coffee?
- Öyle mi? Nerede? Derste, kahve arabasında.
- Class, the coffee cart... the student store when I run out of thumbtacks.
- O Weston's kahve bardağı. - Öyle mi?
- It's a Weston's coffee cup.
Bedava kahve güzel mi Craig?
Nice free coffee there, Craig?
Mükemmel kahve yapıyor, değil mi?
It makes great coffee, right?
Sana kahve getireyim mi?
Can I get you a coffee?
Bana "kahve gözlüm" derken beni mi yoksa maymunu düşünüyorsun?
Let me ask you a question, Doug. When you call me brown eyes, are you thinking about me or the monkey?
İkinizden biri kahve ister mi?
Would either of you like some coffee?
Size kahve getirteyim mi?
I can have my staff bring you coffee.
- Çok fazla kahve yüzünden mi?
Too much coffee?
Gardiyanların odasında, bir kahve makinesi var, değil mi?
Look, there's a coffee maker in the guards'room, right?
Kahve taze mi?
That fresh coffee?
Kahve içelim mi?
- You want to get a cup of coffee?
J.D., kahve içelim mi?
J.D., you up for some coffee?
Kahve yüzünden mi?
Is it the coffee?