Karin Çeviri İngilizce
602 parallel translation
Bu senin aşık ozanının sesi, duymuyor musun?
Karin... Don't you hear your boyfriend?
- Karin Bjorsen.
Karin Bjorsen.
Bu, Karin, karım.
This is Karin, my wife.
# Karin, buraya gelsene.
Karin, come here.
Ama, Stromboli halkı çok dayanıklıydı Karin, biliyor musun?
But the people of Stromboli we're very strong, you know?
-... hamileyim. - Karin, ne güzel haber!
Karin, what joy.
Ama Karin, dinle...
Nothing keeps me here.
Senin karin degildi.
It wasn't your wife.
Bir karin, çocuklarin.
A wife, children.
- Karin nasil?
- How's the missus?
Karin ve cocuklarin icin de mantikli bir sey.
Something that makes sense for your wife and children too.
Morgan... karin yarin dul kalacagini biliyor mu?
Morgan, does your wife know she'll be a widow tomorrow?
Ben Karin, şövalyenin eşiyim ve evimize hoş geldiniz.
I am Karin, the knight's wife... and I bid you welcome in my house.
Karım Karin, uzun yıllar önce öldü.
My wife Karin has been dead for many years.
Onları almaya Karin gitmeyecek miydi?
Isn't Karin going to take them?
Bakire mumlarını ayine Karin götürmeyecek mi?
Isn't Karin taking the Virgin's candles to Mass?
Karin rahatsız
Karin is unwell
Karin'e karşı hep sertsin
You are always so strict with Karin
Ingeri, Karin'e yoluk hazırla : Ekmek, peynir ve et
Ingeri, prepare Karin's food for the journey : bread, cheese and meat
- Dün gece için teşekkürler, Karin
- Thank you for last night, Karin
Bu gece evde değilse bile Yarın mutlaka olacaktır
If Karin is not home tonight, she is sure to be home tomorrow
Karin için endişelendiğini biliyorum
I know you are worried about Karin
Karin'in
It is Karin's
Karin'i aramalıyız.
We must search for Karin
Karin'le ben ağı geremez miyiz? O zaman Minus'la Martin de süt almaya giderler.
Or Karin and I can set the nets and Minus and Martin fetch the milk.
Ben Karin'in dediklerini yapmakta kararlıyım!
I say we do what Karin decides!
- Karin'den söz etmiştim.
- It was about Karin.
Karin'e hep o baktı.
He's treated her all along.
Karin bir ay önce eve gelmeden Edgar'la durumu iyice görüştüm.
When Karin came home from the hospital last month he and I had a good talk.
Karin oraya, sen oraya.
Karin there, and you over there.
Sağlığına, Karin.
Your health, Karin.
Karin.
Karin.
Benim ve Karin'in.
Mine and Karin's.
- iyi gecelr, Karin.
- Good night, Karin.
- Üzgün müsün, Karin?
- Are you sad, Karin?
Bana güvenmelisin, Karin.
You have to trust me, Karin.
Gel yat, Karin.
Come to bed, Karin.
Karin şimdi uyudu.
Karin has just fallen asleep.
- Ne oldu, Karin?
- What is it, Karin?
- Sevgili Karin...
- Dearest Karin...
Karin...
Karin...
Küçük Karin...
Little Karin...
"Seninle Karin hakkında konuşmam gerek." diyeceksin ve herşeyi anlatacaksın.
"I have to talk to you about Karin." And then you'll tell him everything.
Karin'le ilgili.
It's about Karin.
Karin bunu sana sormamı istedi.
Karin wanted me to ask you.
Bomboşsun, ve boşluğunu Karin'in yavaş yavaş eriyişiyle doldurmak istiyorsun.
You're empty but capable. And now you're trying to fill your void with Karin's extinction.
- Ama yine de çoğu kez Karin'in ölmesini istedin?
- Still you've wished Karin would die?
- Bunun Karin'le bir ilgisi yok.
- This has nothing to do with Karin.
Sevgi Karin'e... Minus'a karşı.
A love for Karin... and Minus.
Karin!
Karin!
Karin, sen misin?
Karin, is that you?
karın 129
karina 16
karın ağrısı 18
karın var mı 18
karınız 52
karın nerede 32
karıncalar 18
karınız mı 21
karın nasıl 41
karın mı 65
karina 16
karın ağrısı 18
karın var mı 18
karınız 52
karın nerede 32
karıncalar 18
karınız mı 21
karın nasıl 41
karın mı 65