Katılmıyor musun Çeviri İngilizce
231 parallel translation
Bana katılmıyor musun...
Don't you agree...
- Bana katılmıyor musun genç usta? - Ben katılıyorum.
- Don't you agree, young master?
Bana katılmıyor musun, Bart?
Don't you agree, Bart?
- Sen katılmıyor musun, John?
- Deal you in, John?
Sen de bana katılmıyor musun?
You don't agree with me?
- Bana katılmıyor musun?
- Don't you agree?
Katılmıyor musun?
Don't you agree?
- Katılmıyor musun?
You do not agree?
- Grand Prix'ye katılmıyor musun?
- You're not driving in the Grand Prix?
Bana katılmıyor musun?
Don't you agree with me?
Katılmıyor musun?
You don't agree?
Bir taht koltuktan başka bir şey değil, biliyorum. ama sembolizm önemlidir, katılmıyor musun?
I know a real throne is no more than merely a chair, but symbolism is important, don't you agree?
Ne oldu? Bana katılmıyor musun?
What's the matter, you don't agree?
- Sen yürüyüşe katılmıyor musun, Cabbar? - Benim arabam yok, emmi.
- Aren't you joining us?
- Kendi düşüncene katılmıyor musun?
- You don't agree with yourself?
Sen katılmıyor musun?
You disagree?
Katılmıyor musun?
Wouldn't you agree?
Katılmıyor musun, Melodi?
Wouldn't you say that, Melody?
Katılmıyor musun, Silanus?
Wouldn't you agree, Silanus?
Sen katılmıyor musun?
You're not about to disagree?
- Katılmıyor musun?
- You don't agree?
- Katılmıyor musun?
- You don't?
Druid, toplantıya katılmıyor musun?
Hey, Druid, aren't you coming to this meeting?
Çok modası geçmiş şeyler, katılmıyor musun?
It's all so wildly dated, don't you agree?
- Katılmıyor musun, Francis?
- Wouldn't you agree, Francis?
Yani, sen de katılmıyor musun?
It is the right thing to do. I mean, don't you agree?
Buna sen katılmıyor musun?
You don't agree?
Sen Debbie'ye katılmıyor musun?
So, you don't agree with Debbie then?
Bana katılmıyor musun, Gerardo Escobar, beyefendi?
Don't you agree, Gerardo Escobar, Esquire?
- Buna katılmıyor musun, Constance?
- Wouldn't you agree, Constance?
Kehanet hakkındaki yorumuma katılmıyor musun?
You disagree with my interpretation of the prophecy?
Kulağa çok hoş geliyor, bana katılmıyor musun?
Sounds very fine. Don't you agree?
- Ama buna katılmıyor musun?
- But you wouldn't agree with it?
Sen katılmıyor musun?
You disagree? I don't know.
Katılıyor musun katılmıyor musun?
Are you going to participate or not?
Buna katılmıyor musun?
Don't you agree?
Said, katılmıyor musun?
- Said, don't you agree?
Bir eğitim kurumuna katılmıyor musun?
Do you not attend an educational institution?
Sen de bu giyisinin biraz zevksiz olduğuna katılmıyor musun?
Do you not agree with me that this garment is rather vulgar?
Katılmıyor musun Damar?
Don't you agree, Damar?
- Buna katılmıyor musun Felix?
Don't you agree, Felix?
- Bana katılmıyor musun?
- Don't you agree with me?
Etkili bir çözüm, bana katılmıyor musun?
An effective solution, don't you agree?
Katılmıyor musun?
You're saying you don't agree?
Katılmıyor musun Lee?
Don't you agree, Lee?
Liu Zheng, bize katılmıyor musun?
Liu Zheng, aren't you joining us?
Bana katılmıyor musun?
Wouldn't you agree?
Bana katılmıyor musun?
liberating. Wouldn't you say?
Katılmıyor musun?
Don't you concur?
Bahar Bayramı'na katıldık diye ailemiz bize darılmıştı, hatırlıyor musun?
Remember when we joined the May Day procession?
Buna katılmıyor musun?
– You don't agree?
katil 463
katılıyorum 578
katiller 205
katil o 25
katılmıyorum 104
katıl bize 24
katil mi 30
katılmak ister misin 24
katılıyor musun 47
katılıyor musunuz 27
katılıyorum 578
katiller 205
katil o 25
katılmıyorum 104
katıl bize 24
katil mi 30
katılmak ister misin 24
katılıyor musun 47
katılıyor musunuz 27