Kocanız mı Çeviri İngilizce
1,336 parallel translation
Ben... Merak ediyordum da masada oturan bey kocanız mı? - Hayır.
I suppose you noticed I-I was staring at your table, and I was just, uh, wondering if, um... that gentlemen you're with, i-is he your husband?
Peder Husband... Kocanız mı?
Brother Husband, was he your husband?
Kocanız mı? Hayır.
- Does your husband?
Bayan Morrow, Constanta'yı öldürmenizi kocanız mı söyledi?
Mrs Morrow, did your husband tell you to kill Constanta?
Kocanızın lazer tüfeği var mı?
Does your husband have a laser rifle?
Kocanızı timsah mı öldürdü?
Did the crocodile kill your husband?
Kocanızı uzaylılar mı öldürdü?
Did aliens murder your husband?
Kocanız, dünkü Miami uçağımızdaydı.
Your husband was on our flight to Miami yesterday.
Şansım varmış ki kocanız oradaydı.
Luckily, your husband was there.
Haydi, Bayan Bornier, kocanızı arayalım.
Come on. Let's go pick up your husband.
Meslektaşımın kastediyor ki kocanızın... organları başka hastaların hayatlarını kurtarabilir.
What my colleague means is that your husband's organs could save other patients'lives.
Üzgünüm, bayan, kocanız öldü.
I'm sorry, ma'am, your husband's dead.
Kocam burada değil ; Ben yalnızım! Kocanızın evde olduğunu söylemiştiniz!
Shall I check?
Yeni kocan bu mu olacak, kızını gene yuvaya mı bırakacaksın?
The next husband... he should be in the kindergarten?
Haber vermeden bu kadar erken rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kocanızla bir şey konuşmam lazım.
I'm sorry to be here so early without warning... but I must speak with your husband.
- Rosita, kocanız burada mı?
- Rosita, is your husband here?
Atalarımız ardında, eski kocanın beynini yemek için bir çatal bırakmadılarsa, beni affet.
Pardon me if our ancient ancestors didn't leave behind any former-husband-brain-eating forks.
Umarım siz ve kocanız tatilinizden zevk alıyorsunuzdur.
I hope you and your husband are enjoying your stay.
Kocanız Çek değil, Sırp'mış.
Your husband wasn't a Czech.
Kocanızın katillerini yakalamamızı istiyorsanız bütün bilgilere ihtiyacımız olacak.
If you want us to catch his killers we need all the information.
Ve yüzünüzdeki ifadeden anladığım kadarıyla, kocanızın neler yaptığını biliyorsunuz.
I can see you know what he did.
Japonca pulu görünce kocanız sandım.
The Japanese stamp made me think it was your husband.
Kocanız hayatta mı?
Is your husband still alive?
Kocanız size karşı hiç fiziksel şiddet kullandı mı?
- Was your husband physically violent to you?
Kocanızı hiç tanımadım ama eminim iyi biriydi.
I never knew your husband. I understand he was a fine man.
Eminim kocanız gibi bir sanatçının bu düşüncesi onu çok mutlu edecektir. Ama önümüzdeki iki gün için ne programı var bilmiyorum. Hiç sorun değil.
I'm sure she'll be flattered by your husband's opinion but I don't know her plans...
Kocanızı ziyaret edeceğim, bayan. Bir şeyler yapmaya çalışırım.
I will visit your husband, madame, and see what I can do.
Şimdi Agnes Noiret'le konuşacağız, kendisiyle birkaç gün önce tanışmıştık. Hem olayları hem de yaptığımız röportajları size aktarmak, Belediye Binasında alınan kararlarından sizleri haberdar etmek bizi oldukça uğraştırıyor. Kocanız hâlâ cephede mi?
And that contempt for institutions, in the way the Communards, for example, rejected elections in the end, etc., is something very serious.
Bayan Hanks, o zaman bunu kocanıza anlattınız mı?
Mrs. Hanks, did you then tell your husband?
- Kocanız için üzgünüm.
- I'm sorry about your husband.
Kocanıza yardım etmeye çalışacağız.
We need to work on your husband.
Kocanız buralarda mı?
Is your husband here?
Bu, kocanızın gerçekleştirdiğine inandığımız tecavüzlerde alınan mücevher ve tarihlerinin listesi.
This is a list of jewelry and the dates they were taken during rapes we suspect your husband in.
Kocanızı bulduğunuzda yanınızda Emily'den başkası var mıydı?
Was anyone with you besides Emily when you discovered your husband?
Katilin kocanızın rektumuna muz sokmasının bir nedeni var mı sizce?
Is there a reason why the killer sodomised him with a banana?
Neden bize kocanızın, 2 milyon dolar harcadığı bir sevgilisi olduğunu söylemediniz? Katya mı?
Why didn't you tell us that Andrew had a girlfriend he spent two million dollars on?
Sizin fikriniz miydi, kocanızın mı?
Your idea or your husband's?
Bayan Schulz, ben kocanız için endişeleniyorum.
Mrs. Schulz, I'm worried about your husband.
Söyle bana, kocan Laio, yalnız mı gezdi yoksa arkadaşlarıyla mı?
Tell me, did he travel alone or in a great entourage, your husband Laio?
- Kocanız uyanık mıydı?
I wouldn't have thought so.
Bu toplu kıyımı, kocanızdan boşandıktan bir kaç ay sonra yaptınız.
You levied this mass boom months after your husband left you, correct?
Yani, Mr. Sting'le birlikte olmayı düşünerek kocanızdan ayrılmadınız mı?
So you didn't separate from Lewis thinking you'd get together with Mr. Sting?
Kocanızla çalıştığımız için çok mutluyuz.
We are so happy to have your husband on board.
Burada oturup ölmeden önce kafasından neler geçtiğini biliyormuşum gibi numara yapmayacağım. Ama kocanızın sizi çok sevdiğini biliyorum.
I'm not gonna sit here and try to pretend to know what was going through his mind before he died but I know your husband loved you very much.
Kocanız öğrenseydi, kızar mıydı?
Wouldn't your husband have been angry if he'd found out?
- Kocanız kıskanç mıdır?
Well, your husband the jealous type?
Bayan Kleberg üzgünüm ama bütün bu olayı kocanız planlamış.
Mrs. KIeberg... I'm so sorry, but your husband planned this whole thing.
Kocanızın ölümünden eğlendirici bir nokta mı çıkartıyorsunuz?
You find the subject of your husband's death amusing?
Yani bana sizin, Suzanna'nın, kocanız Kenneth'in ve Tristan Goodfellow'un Gregory Chambers cinayetine karıştığını mı söylüyorsunuz?
Are you telling me that you and Suzanna and Kenneth, your husband, and Tristan Goodfellow, were all involved in a conspiracy to murder Gregory Chambers?
Bayan Keyne, kocanızın birisiyle ilişkisi var mıydı?
Mrs Keyne, do you know whether your husband was having an affair?
Kocanız için çok üzgünüm.
I'm really sorry about your husband.