Korsak Çeviri İngilizce
497 parallel translation
Sonra bu bıçaklı sarhoş herif, eski ortağım Korsak'tan hızlı koşuyordu.
And, so, this drunk, with a knife, is outrunning my old partner, Korsak.
Korsak.
Hey, Korsak.
Frost ve Korsak, internette sevgili profilini hazırlamak istedi.
Frost and korsak wanted to fill out your dating profile.
- Sen hangi üniversiteye gittin Korsak?
Where'd you go to college, Korsak?
Değil mi, Korsak?
right, Korsak?
Boşa kürek çekiyorsunuz diyordun, ha, Korsak?
Wild-goose chase, huh, Korsak?
- Cinayet Masası.
Homicide, Korsak speaking.
Ben Korsak. - Korsak, benim.
Hey, Korsak, it's me.
Bıraktın mı hemen? Bir vurulma olayımız var. Beyaz, erkek, 30 yaşlarında.
Korsak, we got a shooting victim, okay?
Korsak, buradan çıkamıyoruz.
Korsak, we're not moving.
Gel benimle. Korsak ve Frost ile bağlantıya geçmeliyim.
I gotta get online with Korsak and Frost.
Tamam. Bunu test için Korsak'a götüreceğim.
Okay, I'll get this to Korsak for testing.
Pekâlâ bu vesileyle seni Boston Cinayet Masası'ndan Dedektif Korsak'a hiç kimse ile konuşmadan paketi özel olarak ulaştırman için vekil tayin ediyorum.
I hereby deputize you specifically to run this bullet to Detective Korsak in the Boston homicide unit without speaking to anyone.
Ne güzel bir fikir Korsak.
Good idea, Korsak.
- Korsak.
Korsak.
Korsak.
Korsak.
Korsak tekneye yanaşan bir şey olmadığını söylemişti.
Korsak said there was nothing docked against the boat.
Gidip Frost ve Korsak'a bir şey bulmuşlar mı diye sorar mısın?
Hey, um, can you go ask Frost and Korsak if they've got anything yet?
Hey, Korsak...
Hey, Korsak...
İyi misin Korsak?
Korsak, you okay?
- Korsak binlerce çözdü ama, terfi alamadı.
Korsak's made thousands.He didn't get promoted.
Korsak'ın terfi alamamasının bir nedeni var.
Korsak is sitting at that desk for a reason.
Biliyor musun, sen de Korsak gibisin.
You know, you're exactly the same.
- Kes artık Korsak.
Knock it off, korsak.
Korsak nerede ki acaba?
So, whereiskorsak?
Korsak, olayın üzerinden 40 yıl geçmiş.
Korsak, it's been 40 years.
Vince Korsak.
Vince korsak.
Korsak bana k.p.ç. diyor.
Korsak's calling me b.k.-
- Korsak, tatilde olduğunu sanıyordum.
- Korsak? I thought you were on vacation.
- Aman Tanrım, Korsak?
Oh, my God. Korsak?
O şerefsizi hapse tıkmıştık Korsak.
We put that son of a bitch behind bars.
Ben de özür dilerim Korsak.
I'm sorry too, Korsak.
Korsak'ı ara.
Call Korsak.
Korsak?
Korsak?
Korsak!
Korsak?
- Korsak?
- Korsak?
- Korsak nasıl?
- How's Korsak?
- Korsak'ı gördün mü?
You seen Korsak?
- Korsak.
Hey, Korsak.
Hayır, Korsak, anlamıyor musun?
No, Korsak, don't you get it? What?
Korsak sen misin? Jane.
Korsak, is that you?
Pekâlâ, beni öldürürsen Korsak seni tutuklar o yüzden evimi yabani orkide'ye boyayacaksın. Kesinlikle.
Hmm, well, Korsak will arrest you if you kill me, so you will paint my house wild orchid?
Hey, Korsak vaftiz baba olmak ister misin?
Hey, Korsak, want to be a godfather?
Hey, Korsak.
Hey, Korsak.
Evet, bu işte çok iyiymiş Korsak.
Yeah, he's real good at this, Korsak.
Erkekler de Korsak.
Men, too, Korsak.
Bu da ne? Korsak ve Frost'tan geçmiş olsun hediyesi.
It's a get-well present from Korsak and Frost.
- Korsak, kusura bakma ama,... Sen bahriyeliyken kadın asker yoktu.
Korsak, with all due respect, there weren't women serving when you were a marine.
Komiser Muavini Korsak, kurbanın üzerinde bulduğumuz meni DNA'sıyla bir tane eşleşme var.
Uh, sergeant Korsak, there was a match. On t DNA semen that we found in the victim.
Korsak birbiriyle ilişkili olduğunu söyledi.
Korsak says same m.O.
Korsak, ya ben ya o.
Korsak, it's either him or me.