Kulübü Çeviri İngilizce
5,446 parallel translation
Örneğin lezbiyen kulübü "Pulp" biliyor musunuz?
They know the lesbian club, Pulp?
Sydney denilen bir kasabada yaşıyorum ve Avustralya'nın en çılgın gece kulübü'Revolutions'da çalışıyorum.
I'm living near a town called Sydney and working at the most mental club in Australia called Revolutions.
Kulübü bulmamız gerekiyor.
We need to find this club.
Bütün kulübü ben işletiyorum.
I run this whole club.
Bir gece kulübü işletseydim eminim snooker oyuncusu gibi giyinip tuvaletlerde takılırdım.
If I ran a nightclub, I'd definitely dress like a snooker player and hang out in the toilets.
Restoranttaki kulübü yeniden yaratalım.
We recreate the club in the Palm Court.
- Asiller kulübü.
The blue blood club.
Ne kulübü?
What group?
Danışma Merkezi'ndeki münazara kulübü.
It's a discussion group. In the counseling center.
Kitap Kulübü arkadaşı gibiyiz. Aylık buluşma yok sadece.
We're just like book club buddies without the monthly meetings.
Dinle, Notre Dame kulübü gözlemcileri burada.
Listen, scout from Notre Dame is here.
Sadece kulübü bıraktım.
I quit the country club.
Kulübü yapmak, vampirleri hizaya sokmak...
The club, getting the vampires in line...
Bizim okulda şahin kulübü mü varmış?
This school has a falconry club?
Şahin kulübü geri dönmüşe benziyor.
Looks like the falconry club's back from the dead.
Kevin'e mühendislik kulübü için yardım ediyordum.
Helping Kevin with his engineering-club assignments,
Kilise, okul, kitap kulübü?
Church? School? Uh, book club?
Jenny, şimdi bir kulübü olduğunu söylemişti.
She told me he'd opened a club.
Bu kulübü?
This club?
Tıpkı 30 yıI önce Batı yakasındaki karanlık, dumanlı salsa kulübü gibi. Diğer bütün erkekler yoldan çekiliyorlar.
Ah, and just like that it's 30 years ago in a dark, smoky salsa club in the west end, pushing all the other guys out of the way.
Belki bazen striptiz kulübü ama büyütülecek bir şey değil.
I mean, strip club occasionally, but that's no biggie.
Ben kulübü gece isabet duyuyorum.
I'm hitting the club tonight.
O Ekvador-Amerikan İş Kulübü Praesident oldu.
Eduardo wouldn't do it.
Bu yeni tarikat, Joe Carroll'un yeni fan kulübü olabilecek en kötü şekilde ün arıyorlar.
This new cult, this fan club of Joe Carroll's, seeks fame in the worst possible way.
Üretimi ucuz ama getirisi yüksek gece kulübü haplarına yoğunlaşalım.
Club drugs. Cheap to produce, high profit margin.
Yani karına, kulübü çetecilerin basıp sağa sola ateş etmelerinden korkmaması gerektiğini söyleyebilirsin.
So you can tell your wife she doesn't have to worry About a gangster shooting up her country club.
Tıbbi eğitim, beslenme kulübü başkanlığı, Oyuncak şirketinde stajyerlik. Harikasın.
CPR training, president of the nutrition club, internship at a Danish interlocking toy block company?
Bu sera kulübü rahatlatıcı olacak, bize o karmaşadan kaçmak için bir şans verecek demiştin.
You said this greenhouse club would be relaxing. Give us time away from the noise.
Queensboro Köprüsü'nün altında striptiz kulübü işletiyor.
He runs a strip joint underneath the Queensboro Bridge.
Kulübü işlettiğim sırada bütün gizli girişleri öğrenmiştim.
When I ran the club, I learned all the secret entrances.
- Vigilante Kulübü'nde.
Vigilante club.
Deep Cove Yat Kulübü'nde.
It's at the Deep Cove Yacht Club.
Tek kimliği donmuş yoğurt kulübü kartı.
She is 10 years old. Her only form of I.D. is a Frozen Yogurt Club card.
Evet, Avcılık Kulübü, yolun sonunda.
Yeah, the Foragers'Club. It's just up the road.
Sonraki durak vermek oldu Sierra Kulübü ziyaret.
Next stop was to give Sierra Club a visit.
Ya da bir sağlık kulübü?
A health club?
Neden burası havaalanındaki striptiz kulübü gibi görünüyor?
Why does it look like an airport strip club in here?
Klon Kulübü'ne bir polis soktuğuna inanamıyorum.
I can't believe you let a cop into the Clone Club.
Bazılarımız Kitap Kulübü ile hatırlıyor onu.. ... ki Aynsyley ona "Soluksuz Okuma" derdi.
And some of us remember book club, or as Aynsley called it, full-contact reading.
Geçen yıl, tarih kulübü benden kilise camlarının resimlerini çekmemi istedi.
Last year, the Historical Society asked me to take pictures of the stained glass.
Burada ne işlettiğimizi düşünüyorsunuz bilmem ama burası dövüş kulübü değil.
I don't know what you think we're running here, but this is not fight club.
Bu kulübü satın almak çok güzel olur diye düşünüyordum.
I was thinking I'd very much like to buy this club.
Yani açamayacağınız bir kulübü elinizde tutacaksınız.
So you're hanging on to a club you can't open.
Burası bütün yıl boyunca açılan en iyi gece kulübü.
This is the best goddamn nightclub opening the whole year.
Evet. 5 ayrı kulübü daha var.
Yeah, plus, like, five other clubs.
Ama sonra çıkıp "hadi bir gece kulübü açalım böylelikle daha çok para saklayabiliriz" dedin.
But then you said, "let's open up a nightclub. So we can hide even more."
Daha fazla derken kulübü mü kastediyorsun?
You talking about the club as more?
Bu hançer La Vida Mala'yı temsil ediyor. Kolundaki bu dövme Vandals Motor kulübü dövmesi. Ayrıca farklı bir takım sevimsiz organizasyon dövmesi de var.
This dagger here represents La Vida Mala, and this one percent tat on his arm with the Vandals Motorcycle Club, and several other unpleasant organizations.
Umarım orayı eğlence kulübü olarak kullanmıyorsundur.
I hope you're not using it as a clubhouse.
Kardeşim Maeve'nin aptal kitap kulübü yarın geceymiş.
- What? My sister Maeve's stupid book club
Kulübü biz tanışmadan önce kaybetmişti.
He lost the place before we met.