English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ L ] / Londra

Londra Çeviri İngilizce

13,861 parallel translation
Arena Bankası'nın Londra'da lisans alması durumunda bu insanlara ne kadar ödeme yapılacak?
How much are these people being guaranteed if the Arena Bank gets its licence in London?
- Londra'da nerede yaşıyorsunuz?
- Where do you live in London?
Londra Üniversitesi'nde öğretmenim.
I teach at a London university.
Belki Londra'da sizi ziyarete gelirim. Evinize gelirim. Birlikte futbol maçına gideriz.
Maybe I come visit you in London, visit your house, we go to football match together.
O hesap numaralarını bir alabilirsek, Londra bizi dinleyebilir.
Once we have those account numbers, London may listen to us.
Hafta sonuna kadar lisansımızı alıp Londra'da ticaret hayatımıza başlayacağız.
By the end of the week, we will have our licence and begin trading in London.
- Londra'ya gidiyoruz!
We're going to London!
- Londra'ya gidip fikirlerini değiştirebilirim.
Go back to London and change their minds.
Ailemi Londra'ya götürürsen o numaraları sana veririm.
You get my family to London, I'll give you those numbers.
Sayın Bakan, Arena Bankası Ruslar'ın değil. Bu uygun bir konu değil. Ve bununla birlikte Londra şehrine milyarlar yatırma teklifini sunuyor.
Mr Secretary, the Arena Bank is not Russian, it's not subject to sanctions, and on top of that it's proposing to put billions into the City of London.
Londra'da tenis oynarız.
We'll play tennis in London.
- Londra'da görüşürüz.
See you in London.
Kıbrıs Arena Bankası bu sabah Londra'da ticaret hayatına başladı.
The Arena Bank of Cyprus started trading in London this morning.
Londra Kitap İncelemeleri'ndeki muhteşem makalen.
Your fabulous article in the London Review of Books.
Aşağıdaki listede isimleri ve hesap numaraları olan insanlar 20 milyar pounddan fazla olan kirli paralarını Londra şehrine aktarmayı kabul etmiştir.
Listed below are the names and account numbers of the people that have allowed over £ 20 billion of criminal money to find its way into the City of London.
İhtiyarlara, Londra için Elma elimizde olacak diye güvence verdim.
I assured the Elders we would have the Apple for London.
Yani Londra moda sektörünün en iyi halkla ilişkiler uzmanı.
It's about London's premier fashion P. R.
Huki Muki gecesindeyiz, size kırmızı halıdan sesleniyorum. Londra sosyetesi akın etti.
I'm here on the red carpet of the Huki Muki retrospective... with London's fashion glitterati.
Soruşturmanın merkezindeki isim H.İ. gurusu Edina Monsoon, Batı Londra'daki evine döndü.
P. R. guru Edina Monsoon, the woman at the heart... of the police investigation has returned to her West London home.
♪ Ibiza'dan L.A.'ye, Londra'dan Katar'a
♪ From Ibiza to L.A., London to Qatar
Ulan onu Londra'ya ya da siktiğimin Disneyland'ine götüremezdin sanki!
I don't believe that mom or grandma or whatever the hell I'm supposed to call her now. I don't believe that she would want this for us.
"WONDER" Londra MALAKKA SULARI | 1874 | Efendim, her yanımızda kıyı var!
Sir, Shores on every side.
Rotamızı Londra'ya ayarla Harper.
Set a course to London, Harper.
Camilla, Londra'ya gitmek zorunda kaldı.
Look, Camilla's had to go up to London.
Londra'ya gidip Rupert gibi biriyle evlenmeliyim.
Go to London, marry somebody like Rupert.
Londra'dan çıkınca...
Once you're out of London...
" Londra'daki en eski şey
" The oldest thing in London
Güneybatı Londra'da bir kuşatma şimdi gelişiyor.
A siege is now developing here in southwest London.
Londra Halk Kütüphanesi.
London public library.
Londra'daki Imperial College'da seminerinizdeydim.
I saw you lecture at Imperial College London.
GREEN SOKAĞI ENFIELD, LONDRA
CALLE GREEN ENFIELD, LONDON
Görünüşte pek bir farkı olmayan bu evin içinde Londra'nın merkezinde bir aile kâbusu yaşıyor.
Behind the doors of this seemingly normal house, in Pondus End, North London is a family, living in a nightmare.
Fakat Kuzey Londra Politekniği'nden parapiskolog ve lektör Anita Gregory ikna olmadı.
But Anita Gregory, a parapsychologist and lecturer at the Polytechnic of North London is not convinced.
Üç günlüğüne Londra'ya gidin.
We'd like you to fly to London.
Lakin değilse Londra'da yardımımıza muhtaç bir aile var demektir.
But if it is not.. then there is a family in London that desperately needs our help.
Londra'dan Dr.Preston'un harika boğaz pastillerinden bende var.
I have from London some of Dr. Preston's excellent lozenges.
Senin Londra'da olduğunu duyar duymaz kendine geldi.
No sooner had he heard you were in London than he had a cure.
Böyle bir gecikmenin, özellikle, ikimiz de Londra'yken dayanılmaz olduğunu biliyorum.
I know, such delay is insupportable, especially when we're both in London.
- Ne? - Üzgünüm, Reginald. Londra'da kalmak demek, itibarımızın sonu demektir.
- I'm sorry, Reginald, but staying in London would be the death of our reputations.
Elbette ki, benim Londra'da kalmam gerekir.
Of course, it's necessary that I remain in London.
- Londra'ya geri kaçmasına sebep olacaksın.
You'll have him fleeing back to London.
Londra'nın benim için hiç bir çekici yanı yok.
London holds no charm for me.
Bak Londra'dan kim gelmiş?
Look who's come from London.
- Evet öyle, tamamiyle katılıyorum. Artık, Frederica'nın ihtiyacı olan öğrenimi kolayca alabileceği Londra'da yaşıyorum.
- Yes, it is, I entirely agree, but now I'm in London, where the instruction Frederica needs can so readily be found.
- Londra'ya şimdi mi gidiyoruz?
- Leave for London now?
Bu Londra'ya gitmek demek oluyor.
That will mean a trip to London.
Hayatım, sanırım Londra'da halledilmesi gereken işlerin var.
Dearest. I believe you have pressing business in London.
Sadece Londra gibi bir şehirde, ancak böyle bir eğitim alabilirdi.
I believe could she have had such instruction.
Eğer Frederica Londra'da böylesine bir ilerleme kaydediyorsa, bu işleri biraz karışık hale getiriyor.
Well, if Frederica is making such good progress in London, that complicates matters.
Ama Londra'da herkes bu öğretmenlerin peşinden koşuyor.
But these are London's most sought-after masters.
Londra'nın puslu havası, sanırım, ona iyi gelmedi.
London's vaporous air is not, I think, healthy for her.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]