Majeste Çeviri İngilizce
787 parallel translation
Güzelliğiniz dillere destandır majeste.
Famed is thy beauty, Majesty.
Emredersiniz majeste.
Yes, Your Majesty.
Ama majeste, küçük prenses!
But, Your Majesty, the little Princess!
Evet, majeste.
Yes, Your Majesty.
Size yalvarıyorum majeste.
I beg of Your Highness, forgive me.
- Onu mu alayım Majeste?
- Must I take him, Your Highness?
İtiraz mı Majeste?
Objections, Your Highness?
Bir istisna yapacağım, Majeste.
There's one exception I'd make, Your Highness.
Bu sorun olurdu, Majeste.
That would have been a problem, Your Highness.
Locksley'li Sör Robin, Majeste.
Sir Robin of Locksley, Your Highness.
Selamlıyorum, Majeste.
Greetings, Your Highness.
Buna sevindim, Majeste.
I'm gratified, Your Highness.
Ne yazık. Terbiyesi görüntüsüne uymuyor, Sayın Majeste.
What a pity her manners don't match her looks, Your Highness.
Doğru, Sayın Majeste.
True enough, Your Highness.
Neden size Majeste?
- Why to you, Your Highness?
- Ben de değil, Majeste.
- Nor I, Your Highness.
- Kılıcım sizindir, Majeste.
- My sword is yours, Your Highness.
O sözleri boğazına tıkamama izin verin, Majeste!
Let me ram those words down his throat, Your Highness!
Bu ne küstahlık, Majeste.
Such impudence, Your Highness.
Majeste nasıl yapacağımızı da söyler mi?
And how does Your Highness suggest that he be taken?
Ustaca planınız için sizi tebrik ederim Majeste.
I must commend Your Highness for the subtlety of your scheme.
- Hayır, Majeste.
- No, Your Highness.
- Küçük bir nedenim var, Majeste.
- I have little reason to, Your Highness.
Yalnız yapsam daha iyi olur, Majeste.
I shall do it better alone, Your Highness.
Teşekkür ederim Majeste.
Thank you, Your Majesty.
Tören için hazırız, Majeste.
We are ready for the ceremony, Your Majesty.
Adet olduğu üzre, elini kibir ve asaletle Majeste imparatorun elinin üzerine koy.. ....
Fellow Orientals, the hand of His Imperial Majesty, the Emperor... has put an end to your domination... by an exploiting and arrogant American race.
- Lütfen bağışlayın Majeste.
- Please excuse me, will you, Your Majesty?
yargıç bana beş yıl ağır iş cezası verdiğini söyledi. Majeste'nin Deniz Kuvvetleri'nde veya şerefli hizmetinde.
Five years hard labor, the judge says to me or honorable service in His Majesty's Navy.
Onlar, Majeste'nin müttefikleri, bay Bush.
They're His Majesty's allies, Mr. Bush.
Majeste, Vaftizci yabandan dönmüş.
Your Majesty, the Baptist has returned from the wilderness.
Peki majeste.
Yes, Your Majesty.
Majeste, kraliçe geldi.
Your Majesty, the queen.
Majeste, Prenses Salome kervanda.
Your Majesty, Princess Salome is in the caravan.
- Majeste.
Your Majesty.
- Majeste, Kral sizinle görüşmek istiyor.
Your Majesty, the king requests an audience.
Hem de nasıl kabardı majeste.
Yes, much keener, Your Majesty.
Majeste, kendi iyiliğiniz için bu avantajı vakit kaybetmeden hayata geçirmenizi öneririm.
Your Majesty, may I suggest for your sake that you lose no time in using that advantage?
Majeste, işte kızım.
Your Majesty, this is my daughter.
Teşekkür ederim majeste.
Thank you, Your Majesty.
Majeste zahmet etmesin.
Your Majesty need not trouble.
Majeste, Vaftizci şehre geldi.
Your Majesty, the Baptist is in the city.
Bir emriniz var mı majeste?
Have you any orders, Your Majesty?
Majeste bana izin verirse, yolculuk çok yorucuydu.
If Your Majesty will excuse me, the journey was exhausting.
Korkarım öyle majeste.
I fear so, Your Majesty.
Majeste, size hatırlatmalıyım. Vaftizci Yahya'nın katledilmesi...
Your Majesty, I must remind you, the assassination of John the Baptist may...
Majeste.
Your Majesty.
Majeste, tahmin yürütmeye bile cesaret edemem.
Your Majesty, I couldn't even venture a guess.
Majeste, sizden daha üstün bir kralı tanıyor.
Your Majesty, he acknowledges a king higher than you.
Majeste, bu sadece bir öneri değil.
Your Majesty, this is more than a suggestion.
Emredersiniz Majeste.
- Yes, Your Highness.