Marcel Çeviri İngilizce
1,851 parallel translation
Marcel hadi be kardeşim...
Marcel, come on, bruv...
Marcel'den bir şey alıyordum ve sokak arasında Kirby'yi gördüm.
I was geftin'a rock off Marcel and I see Kirby behind the alley.
- Siktiğimin Marcel'i!
- Fucking Marcel!
- Chris, Marcel olmayabilir.
- Chris, it couldn't have been Marcel.
Sen nereden biliyorsun, Marcel olup olmadığnı?
How the fuck do you know if it was Marcel or not?
Onu tanıyorum.
I met Marcel.
Marcel değilse bile...
If he wasn't Marcel...
Ama bunu asla bilemezsin, değil mi Marcel? - Hayır, dostum.
- Oh, you never knew that, is it, Marcel?
Marcel, bana tuzak mı kurdun?
Marcel, you set me up?
Marcel, konuş benimle kardeşim!
Marcel, fuckin'talk to me, bruv!
Marcel senin uşaklığını yapacak.
- Marcel's gonna be your valet. - Oh.
Adım Rosie, Marcel.
I'm Rosie, Marcel.
Bu yüzden ona Marcel diyorlar.
Why they call him Marcel.
- Merhaba, Marcel.
- Hello, Marcel
Bu Marcel Bouchard...
That's Marcel Bouchard...
Edmond, Marcel Cerdan gibi yetenekliydi. Çelik sopam vardı.
Edmond was as skilled Marcel Cerdan and I Had my steel stick.
- Marcel Andrieux?
- Marcel Andrieux?
Marcel, aynısından bir tane daha ver!
Marcel, the same thing, please!
- Marcel evde mi?
- Is Marcel home?
- Marcel evde mi?
- Marcel, is he home?
Marcel'in arkadaşı.
A friend of Marcel.
- Marcel?
- Marcel.
Marcel, tuvaleti kullanabilir miyim?
Marcel, can I use your toilet?
Ben Bayan Baumann, Marcel'in büyükannesi.
I'm Mrs. Baumann, Marcel's grandmother.
- Marcel hediye etti.
- A gift from Marcel.
Peki Blandine ilk evliliğinden Solange'ı yaptıysa ve sonra da Marcel'le evlendiyse... -... büyükbaban... - Hector, ilki.
If Blandine was Solange first marriage and she then married with Marcel your grandfather is...
Marcel.
Marcel. - Ah!
Marcel Proust da öyle.
Marcel Proust too.
Teşekkürler, Marcel.
My compliments to Marcel.
Marcel bu işin erbabıdır.
Marcel is a master.
Ben Marcel.
I'm marcel.
Marcel Trevino.
Marcel trevino.
Yanlış kızı seçtin, Marcel.
See, you chose the wrong gal, marcel.
Benden ne istiyorsun?
( Marcel ) What do you want with me?
Marcel Trevino... part-time kazanova, full-time dolandırıcı bir polis sorgu odasında 96 saat önce taşikardiye girdi.
Marcel Trevino... part-time pickup artist, full-time con artist, went into tachycardia 96 hours ago in a police interrogation cell.
Teröristin Marcel Trevino olduğunu düşünüyorlar.
They think our guy is Marcel Trevino.
Ben, Marcel Trevino bu testi yapmanıza izin veriyorum.
I, Marcel Trevino, give you my consent to do this test.
Marcel Trevino.
Marcel Trevino.
Adı Marcel Janvier.
His name is Marcel Janvier.
Adının Marcel Janvier olduğunu söylememi istiyor.
He-he wants me to tell you that his name is Marcel Janvier.
Marcel Janvier.
Marcel Janvier.
Benim bildiğim tek mim sanatçısı Marcel Marceau.
The only mime that I know of is Marcel Marceau.
Marcel, daha fazla şamdan ve daha az örümcek ağı olmalı.
Oh, Marcel. More candelabras, less cobwebs.
Bana Marcel Duchamp'ı ve atık eşya sanatı dersini hatırlatıyor.
It reminds me of Marcel Duchamp and the school of found object art. So clever and forward-thinking. Just what's been missing.
Marcel'la konuşmak istiyor musun?
Do you want to talk to Marcel?
Tamam, teşekkürler Marcel.
Okay, thank you, Marcel.
Marcel Marceau gibi.
This is Marcel Marceau hour.
Obelisk, Marcel's gibi restoranları önceden kontrol edelim.
So we should have an advance on Obelisk, Marcel's, the usual.
Linki bana Marcel gönderdi.
70,000 hits. Marcel sent me the link.
Bu Marcel Hulot.
This is Marcel Hulot.
Bu büyük baba Marcel!
That was Grandpa Marcel!