Mağ Çeviri İngilizce
606 parallel translation
- Ben ağ da, mağ da istemiyorum.
- Well, I don't want a net.
6 ay var ki derginizi okumaktayım.
I been readin your mag for the past 6 months,
Gel, Mag.
Come on, Mag.
Tahmin ettiğimden kat be kat kötüydü.
It was so much worse than I could have / mag / ned.
- Çok iyiydi Magenbruch.
- Thanks. That was swell, Mag.
Çabucak uzanıp manyetoya geç.
Reach over real quick and switch to mag. That's magneto.
Çok iyisin, Mag.
You're a mighty fine gal, Mag.
Çekil, Mag.
Move aside, Mag.
Bu hayal edebileceğinizden çok daha ciddi bir durum.
This is much more Serious than you i mag in e.
Hayal gücü çok geniş bir adam olmalıyım.
I MUST BE A VERY I MAG I NATIVE GUY.
Tıpkı onunki gibi.
THAT YOUR I MAG I NATION WOULD RU N AWAY WITH YOU, TOO, SUCH AS H IS OBVIOUSLY DID.
- Saat kaç, Mag, 18.15 mi?
- What's that clock say, Mag, 6 : 15?
Misal :..
MAG ELLAN BEVIS- -
Bevis'lerde büyük hayallere, koca umutlara olağanüstü şevke alışığım.
MAG ELLAN BEVIS, SAI LING AROUND THE HORN ;
Birileri, kafasını kaldırıma dayayıp...
THAT THERE AIN'T ANY MAG IC? WHEN DOES SOMEBODY PUSH THEIR FACE DOWN ON THE SIDEWALK AND SAY TO'EM,
Bütün büyüsüne iki yumruk geçirmiş oldum. İki yumruk.
I'VE GIVEN HIM TWO STRI KES ON ALL HIS MAG IC.
- Dilek tutmak zorundaydım! - Büyü diye, dilek diye bir şey yoktur.
IT WAS MAG IC, BOLI E. WE HAD TO HAVE MAGIC THEN.
Eğer çok güçlü dilersek gerçekleşir, Bolie.
HAD TO MAKE A WISH. THERE AIN'T NO MAG IC OR WISHING OR NOTHING LIKE THAT.
Orada bir numaraydım.
THERE AIN'T NO MAG IC.
Dövüşü ben kazandım.
NO MAG IC, HENRY.
- İnanamam. - İnanamam.
NOW, HENRY, THERE AIN'T NO SUCH THING AS MAG IC.
Ya da belki...
AND THERE AIN'T NO SUCH THING AS MAG IC, IS THERE?
Sanırım asıl sorun buna inanacak yeterli sayıda insan yok.
MAYBE THERE IS MAG IC, AND MAYBE THERE'S WISH ES, TOO.
- Hadi, Mag, bir içki iç.
OH.
Ee..
MOURNING BECOMES YOU, MAG.
Matem sana yakışmıyor, Mag.
SO HOW LONG YOU WITH US?
Ama seni bu gece şehir dışına götürüyorum.
YOU'RE GOING WITH ME, MAG.
Benimle geliyorsun, Mag.
WE'LL GO TO SAN FRANCISCO, HUH? WE'LL HAVE A BALL, MAGGIE.
- Mag Wildwood.
- Mag Wildwood.
Mag, tatlım, burada ne arıyorsun?
Mag, darling, what are you doing here?
Bay Berman, resmen tanıştırılmamıştık ama ben Mag Wildwood, Arkansas Wildwood'dan.
Mr Berman, we haven't been formally introduced, but I'm Mag Wildwood from Wildwood, Arkansas.
Mag, tatlım, sıktın artık.
- Mag, darling, you're being a bore.
Mag Wildwood'la beraber gelmişlerdi.
He came with Mag Wildwood.
Tatlım, onunla tanışmıştın, onu tanıyorsun...
Darling, you met him. I know you did. Mag Wildwood's friend.
Mag Wildwood'un arkadaşı. Rusty'le beraber partiye gelmişlerdi.
The tall, good-looking one who came to the party with Rusty?
- Ekran tam büyütüldü.
Screen is on full mag, sir.
Bu dergi ne kadar?
How much is this mag?
Margaret ve Jacky'le birlikte yağmurdan kaçmak için... küçük bir çaycıya gittik.
Mag and Jacky and I, we went into a little tea shop to get out of the rain.
Bilmiyorum ya kaçıklar, sinir hastası olmuşlar ya da...
I don't know. It's like they, they're neurotic or psychotic or having fun as they say in Life Mag...
Uçağım iyi durumda değil.
My plane's got a bad mag drop.
Beş Smith, iki Luger ve bir 357 Mag.
I got five Smiths, two Lugers... a.357 Mag.
Büü...
Mag..
Bü...
Mag...
Büyüleyici!
Staggering! Mag...
- Ekranda büyütün.
- Full mag on viewer.
- Emredersiniz.
- Full mag, sir.
Etraftaki parçalar tutuşmaya yeter.
It will go with just the mag chips.
10 bin magırı üzerimde nasıl taşıyacağım
I don't have ten thousand taels of silver with me.
Şu röportajınıza biraz verip kendisini neden biraz derginin dikkatine çekmiyoruz.
Setup a separate interview with you and Mr. Neal. and let him really come the grips with your mag's attitude.
Bu bir 44 kalibrelik otomatik Magnum.
Well, this is the. 44 Magnum Auto-Mag.
- Yeni şarjör ver.
- I need another mag.