Memur beyler Çeviri İngilizce
269 parallel translation
Fakat, memur beyler, ben bir şey yapmadım.
But, Officers, I didn't do a thing.
Sorun da bu, memur beyler.
That's just the trouble, officers.
Daha dikkatli bakın memur beyler.
You're not paying attention.
- Memur beyler!
- Policeman!
- Memur beyler, sizler kardeşlerimizsiniz.
Ho Chi Minh! - Police officers, you are our brothers.
Tedirginliğinizi anlıyorum memur beyler ancak bir kaç gün daha Londra'da kalmamı gerektirecek hastalarım bekliyor.
I appreciate your concern, Sergeant, but I owe it to my patients to be back in London within the week.
Haydi memur beyler, siz de yeminlisiniz.
Oh, come on, officers. Now you're under oath.
Memur Beyler göremedi ama bayan böyle, beyefendi böyle yaptı.
The officers couldn't see it, but she went like this, and he went like this.
Memur beyler, ben Charles Blanchard.
Officers, I'm Charles Blanchard.
Memur beyler, buyrun
Officials, please.
Memur beyler, Buchwald ve Sutherland.
Officers Buchwald and Sutherland.
Günaydın memur beyler.
Morning, officers.
- Sorun nedir memur beyler?
- Any problems, officers?
Pekala, Memur beyler, neden şu kaçak malları toparlamıyorsunuz?
All right, Officers, why don't you, uh, load up that contraband?
Şimdi, bir dakika, memur beyler.
Now, wait a minute, Officer.
- Bir dakika bekleyin, memur beyler.
Well, wait a minute, Officer...
Kocam size zorluk çıkarmıyor umarım memur beyler?
Is my husband giving you any trouble, Officers?
Acele edin memur beyler, lütfen.
Hurry them along officers, please.
İyi akşamlar, memur beyler.
Evening, officers.
Affedersiniz, memur beyler. Ailesinin nerede olduğunu sordum. Sanırım bu küçük kız kaybolmuş.
Excuse me, officers, I think this little girl is lost.
Memur beyler, bir yanlış anlaşılma var.
- It's just a big misunderstanding. - That's all.
- Memur beyler!
- You guard!
Memur beyler, bu adamları götürün.
Officers, take these people away.
- Memur beyler, sanırım göreviniz açık.
- officers, I believe your duty is clear.
Sorun nedir, memur beyler?
What seems to be the problem, officers?
Lütfen, memur beyler.
Please, officers.
Bir sorun mu var, memur beyler?
Is there a problem, officers?
Memur beyler, Bay Schott ve Bayan Duffy bu oyuncakları dağıtmamıza yardımcı olabilirler mi?
Officers, can Mr. Schott and Miss Duffy give us a hand in giving out these toys?
Sorun nedir memur beyler?
- What seems to be the problem?
İyi akşamlar memur beyler.
Good evening.
Hey, memur beyler.
- Hey, officers.
Teşekkürler memur beyler.
Thank you, officers.
Memur beyler ifadelerinizi alacaklar.
These officers will take statements.
Memur beyler, pizzalarınız.
Officers, I got your pizzas!
- Her şey kitabına uygun ha, memur beyler?
- Textbook take down, huh men?
Değil mi memur beyler?
Right, officers?
İzninizle, memur beyler.
Excuse me, officers.
Bir hata mı yaptım memur beyler?
Did I do something wrong, officers?
Ben iyiyim memur beyler.
- I'm coming! - It's okay, officers!
Şerefe, memur beyler!
Bottoms up, officers
Günaydın, memur beyler.
Morning, officers
Memur beyler bizim kanun kaçakları Bonnie ve Clyde olduğumuz yanılgısına kapılmışlar.
These gentlemen of the law have mistakenly thought that we're the notorious criminals Bonnie and Clyde.
- Evet merhaba memur beyler.
- Yes, hello officers.
Memur beyler, bu yurtta bir fahişenin olduğunu bilmek ilginizi çekecektir.
Officers, you will be interested to know that there is a prostitute in this dorm.
- Okul kaçakları, memur beyler.
The problem is, it does get awful messy.
Hey Memur Beyler!
Hey, officers!
Bu beyler geçsin, memur bey.
Let these boys through, officers.
Memur beyler!
Officers!
- Affedersiniz, memur beyler.
- Excuse me, officers.
Sorun değil memur, bu beyler benimle.
It's all right constable, these gentlemen are with me.
İyi akşamlar memur beyler.
Dancing very close. - Body breathing. - Good evening, Officers.