English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ M ] / Mesleği

Mesleği Çeviri İngilizce

773 parallel translation
Şarlo'nun Yeni Mesleği
HIS NEW JOB
Her robotun kendine has bir mesleği var.
We robots each have our own occupation.
Arnie bu mesleği bıraksan iyi edersin.
Arnie you better quit this racket.
Mesleği?
Profession?
Bu mesleği bırakmanın tek yolu ölmektir.
The only way to resign from our profession is to die.
- Armand genç bir adam. Önünde uzun bir hayatı, onu bekleyen bir mesleği var.
- Armand is a young man with his way to make, with a career waiting for him.
Hiç mesleği olmazsa ne yapar?
Without a profession of any sort, what can he do?
Mesleği...
Occupation...
O kadar uzun zamandır emekliyim ki, mesleği unuttum.
Trouble was I retired so long, I got out of practice.
Senin pozisyonundaki bir adamın böyle bir mesleği bıraktığına.
A man in your position giving up a practice like this.
- Evet ama bu mesleği efendim!
- Yes, but it's his job, Sir! - It's true.
Mesleği neydi?
What was his business?
- Mesleği?
- What's his line?
- Mesleği ne?
Hm. Well...
Şimdi adını unuttum, mesleği oymuş.
He's a... He's an ophi...
- Babanın mesleği?
- Father's profession?
Belki Onbaşı John J. Bramble, eski mesleği... Four Square Sigorta Şirketi, Genel Müdürlük, Threadneedle Sokak, Londra.
Perhaps, Corporal John J. Bramble formerly of the Four Square Insurance Company, Head Office :
Sanırım, özellikle de sizin gibi bir mesleği olan biri daha önce de kaybedenlerin sızlanışlarını duymuştur.
I suppose you've heard losers whine before... especially in your profession, eh?
Mesleği : incir paketleyici, kimliği kaybolmuş İzmir'den alınmış, soygun ve cinayete teşebbüsten aranıyor.
identity card lost... said to have been issued at smyrna ; warrant for arrest on charge of robbery and attempted murder.
Guyanalıların en meşhur mesleği olan kelebek avcılığına başladı.
He became a catcher of butterflies, for which the Guianas are famous.
Şeytani mesleği sırasında polis ona yükleyebilecek hiçbir suç bulamadı.
In his whole diabolical career the police have never been able to pin anything on him.
- Babasının mesleği nedir? - Müzisyen.
He's a... musician.
Mesleği bıraktım.
I've retired, you know.
Bunca yıldır boşuna bu mesleği yapmıyorum.
I haven't been on the force all these years for nothin'.
Tıpkı diğerleri gibi bir taş ev ve duvarları balıkçının mesleği kadar eski.
A house like so many others... built of old stones... with walls as old as the fishermen's trade.
Doktorluk mesleği tam bir komedi.
The whole medical profession's ridiculous.
Şimdi, kocanızın ilk adı ve mesleği nedir?
Name and occupation of her husband?
Mesleği, yok.
Occupation, none.
Bu mesleği burada bırakıyorum.
Well, I can't any further. I have to quit right here.
Ben başka bir mesleği yapamam
It's the life of a pirate for me, oh
Ben başka bir mesleği yapamam
А-sailing over the sea Give me a career as a...
Ne film, nede mesleği bu zor dönemde babasının yanında olmak kadar önemli değilmiş, onun için.
Neither the picture nor her career mean as much to her as being with her father in his time of need
Tıp mesleği Alaska'da çok zor.
The medical profession, it is most difficult in Alaska.
Eve zor bir mesleği devralmaya gidiyorum.
I'm going home to a difficult profession.
Dürüstlük, mesleği öğrenme gibi şeyleri hiç arama.
No sense of honesty. No ambition to learn.
Bu mesleği seçmek zorunda değildin.
You never have to be there.
Aile mesleği mi?
The family profession? You wear the sacred thread? No Brahman's pigtail?
Doğru. Ben'in mesleği de öyledir.
IT'S LIKE--IT'S LIKE DOC OR BEN HERE.
Mesleği ne?
What's his profession?
Bak, eğer bu mesleği beceremeyeceğimi düşünseydiniz, beni asla şerif seçmeseydiniz.
Look, if you didn't think I could handle this job, you never should've elected me sheriff.
Mesleği mi?
Her job?
Ne diye bu mesleği seçtin?
Why be a poet?
Mr. Blanchard'ın üniversite mesleği mahvedilecekti, Böylece sonunda o önlem almak zorunda kaldı.
Mr. Blanchard's university career was being destroyed, so he finally had to take steps.
Bu onun mesleği.
- It's his profession.
Mesleği ne bilmiyorum ama iyi kazandırıyormuş.
I don't know what his racket is, but it pays very well.
Mesleği ne idi? Hayır.
What was his profession?
Şeriflik mesleği bana, her yıl 6800 $ kazandırıyor.
My job as sheriff pays me $ 6,800 a year.
- Mesleği ne?
- What does he do?
Ne mesleği?
What trade?
- Babanın mesleği?
Uh, June 9th, 1895.
Kişisel bilgilerini alalım : adı, uyruğu, yaşı, mesleği, ana ve baba adı. - Adınız?
What's your name?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]