English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Ne arabası

Ne arabası Çeviri İngilizce

635 parallel translation
- Ne arabası?
What car?
Ne arabası Asa?
What car, Asa?
- Ne arabası?
- What car?
- Ne arabası bu?
- What car is this?
- Ne arabası? - Araba işte.
- What car?
Ne arabası?
What car?
Ama arabasız bir şoför ne işe yarar?
But when you have a chauffeur, aren't you supposed to have a car?
Su arabası ne durumda?
How's the water wagon?
- Bebek arabasıyla işiniz ne?
- What are you doing with a baby carriage?
Hey sürücü, Doğuya giden posta arabası buradan ne zaman geçer?
Driver, when does that eastbound stage pass here?
Ne kadar acayip, sırf Stanley'in arabası diye.
The very idea, just because it was Stanley's car.
Dinnego, buradan en son at arabası ne zaman geçti?
How long ago did the stage come through?
Onun arabasından bize ne?
What's from beating eggs?
Peki, ahırdan ne diye el arabasını aldınız öyleyse?
Then why did you take the wheelbarrow from the barn?
En son ne zaman Tremayne'lerin arabasını kullandın?
When was the last time you drove the Tremayne car?
O senin kocan mı? Ne garip arabası var.
Is that not your husband with that strange car?
Ne de cenaze arabasının ardından gelen biri.
Not a soul behind the hearse.
Benim el arabası ne olacak
WHAT ABOUT MY BARROW?
MacKenzie ile at arabası gezintisinde ne yapıyor?
What's she doing on a hayride with MacKenzie?
Buraya gelmesi imkansız, patron, bu yüzden herkes bir el arabası alıp Lotus Çiçeği'ne yardıma gitti.
She got no way to come here, boss, so everyone take a wheelbarrow and go help bring Lotus Blossom.
TV arabası ne arıyor burada?
What's the television truck doing here?
- Ne? - Dün gece Gig'in arabasını Nancy's'in önünde gördük.
- Last night we seen Gig's car parked in front of Nancy's.
Ama sonunda Jason, Medea'nın kendisini ne kadar sevdiğini anlar ve iki tekerlekli at arabası alırlar.
But in the end, Jason sees how much Medea loves him... and they get a wonderful chariot.
Arabasız ne yapardım bilemiyorum.
I don't know what I would have done without the car.
Bu cenaze arabasının içinde beni 160 km getirdin, ne için?
Drag me 100 miles in that hearse for what?
Posta arabasında ne vardı diye merak etmeye devam ediyorum
I still keep wondering what was in that stagecoach.
Milletin ne düşündüğü umrunda değil, tüm ülkeyi bir cenaze arabasında mı geçiyor?
Don't he give a damn what people think. him riding around the country in a hearse?
Şimdi anlat bakalım. Bernstein'ın arabasına ne oldu?
Will you tell me now what happened to Bernstein's wagon?
- Ne? - Yarış arabası.
Racing car?
Annemin arabasına ne yapıyorsun?
What are you doing with my mama's car?
Bu bağlamda, şimdi ne biliyorsun, Douglas'ın arabasıyla zafer kazanma fırsatına ne dersin?
Based, then, on what you now know, what would you say are the chances of victory for the Douglas car?
Silverton'a posta arabası ne zaman gelir?
Silverton stage?
Arabası sende ne geziyor?
How did you get hold of his car?
- Sonora arabası ne zaman geliyor?
- When does the Sonora stage come?
Ne otobüs ne de taksi var. Yabancıları da kimse arabasına almaz.
There are no buses or taxis, and no car will pick up strangers.
Bu bebek arabası da ne?
Eh, what's that pram doing here?
Bir posta arabası baskınında ne olabilirki?
What does it take to stop a stagecoach?
Adamın arabası ne hale gelmiş görmedin mi?
Shut up.
.. ne de olsa, altın arabası hakkında bilgiyi veren oydu.
After all, he's the one who gave us the information about the gold shipment.
O sürtük Shirley ne yapmış? Arabasının çalındığını söylemiş.
And this bitch, Shirley... she's reported that her car has been stolen.
Ne kadar iyi bir babamız var dimi sana arabasını veriyor.
Don't we have a darling of a daddy, lending you his car?
At arabası geç gelirse ne yaparım bilemiyorum.
I don't know what to do if the stagecoach is late.
Şu cenaze arabasında ne arıyorlar?
What are they looking for in that hearse?
Marlo parayı ve teknede her ne bulduysa onları almış hatta kurbanın üzerinde bulduklarını da toplamı 2 milyon Frank kadar 200 milyon eski Frank Bayan Wormser'in yeni Datsun 260 arabasını da alarak kaçmış Bayan Wormser daha sonra onun yanına gidecekmiş.
Marlo took the money and whatever else he found on the boat... maybe even on the victim's body, a total of about 2 million francs,... 200 million old francs,... and taking Mrs. Wormser's new Datsun 260 he fled and Mrs. Wormser was to join him later.
Hiç başkasının arabasına bakıp oha ne yiyor bunlar dediniz mi?
Did you ever look at someone else's cart and say, ooh, goddamn, look what they eat, yech?
Ne düşünüyorsun, böyle söylemem çok mu zalimce? Zavallı annem, arabasına atladı ve kaçar gibi gitti.
Poor little Mama, rushing off like that.
Ne yazık ki biz gelmeden Durant'ların arabasını yiyip bitirmişler.
Unfortunately, they washed down the Durant car before we got to it.
Arkadaşının arabası ne büyüktü öyle.
Your friend drives a mighty big car.
- Babamın arabasında ne işin var?
What are you doing in the back seat of my dad's car?
- Ne çalıntı arabası?
- What stolen car?
Kar arabasını ve telsizi dene, ne demek istediğimi anlayacaksın.
Go check out the Snowcat and the radio, and you'll see what I mean.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]