Nora Çeviri İngilizce

- Nora çiçeğe hiç katlanamaz.

Nora can't abide cut flowers.

- Nora...

Nora...

Ama Nora...

Nora just likes to...

Avrupa'nın geleceği bu Nora.

Europe's the future, Nora.

Miles ve Nora ne olacak? Bizi nasıl bulacaklar?

- How will Miles and Nora find us?

Merak etme, Nora randevu yerini biliyor.

Don't worry, Nora knows where the rendezvous point is.

Nora'yla ben yardım edebiliriz, tamam mı?

- Nora and I, we can help, okay?

Detektif Clark, Nora adında bir bayan size bir mesaj bırakmış?

Detective Clark, there's a Nora that left word for you?

Nora'nın polis bir oğlu olduğunu bilmiyordum.

I had no idea Nora had a son in the department.

Tamam. Nora dur.

All right, Nora, stop.

Yardım edin! - Nora!

Help me!

- Yardım edin!

- Nora! - Help me!

Nora bana güven, olur mu?

Nora, just trust me, okay?

Olur. - Nora!

Okay.

Nora, dur!

Nora! Nora, stop!

Nora Clayton'ı bulacaksın.

You find Nora Clayton.

Nora.

Nora.

Nora, Nora, Dur!

Nora, Nora, stop!

Nora, seni tekrar görmek ne büyük bir zevk

Nora, what a pleasure to see you again.

Elbise çok yakışmış Nora.

That dress looks great on you, Nora.

Ah, hadi ama Nora.

Oh, come on, Nora.

Nora...

Nora...

O pahalı bir içkiydi Nora.

That was an expensive bottle.

Nora, ilerleyen haftalarda bunu hatırlamanı istiyorum ve bu anı hatırla.

Nora, in the weeks ahead, I want you to think back and remember this moment.

Nora'dan hiç haber var mı?

Any word on Nora?

Nora, Nora

Nora, Nora.

Monrou için ajanlık yapıyorsun. Nora'yı da buraya girebilmek için kullandın.

You're spying for Monroe, using Nora as your ticket in.

arkadaşın Nora'yı öldürmemi emrettiler.

They ordered me to kill your friend, Nora.

Nora

Nora.

Nora'da iyi değil, ama o da tamir edebilir.

Nora's not great, but she can fix it.

Nora nerede?

Where's Nora?

Nora hangi cehennemde?

Where the hell is Nora?

Nora'yı bulup döneceğim.

I'll be back when I find Nora.

Nora?

Nora?

Evet, Nora'yı kurtardığın gibi değil mi.

Yeah, like you rescued Nora.

Nora.

Nora...

Nora, güçlü olmalısın.

Nora, you gotta be strong.

- Güçlü ol Nora.

- Be strong, Nora.

Ve Nora'yı Rabbimizin ellerine bırakırken biliyoruz ki oğlu Barry bu korkunç kaybı atlatabilmek için dualarımıza ve yardımlarımıza ihtiyaç duyacak.

And as we commit Nora to the care of our Lord, we know her son, Barry, will need all our prayers and help to see him through this terrible loss.

- Kanı zaten Nora'yı kurtarmayacaktı.

His blood was never gonna save Nora in the first place.

Üzgünüm Nora.

I'm sorry, Nora.

Nora içti.

Nora has it.

Nora'ya yardım edersen tabii.

If you help Nora.

Nora, beni bırakma.

Nora, don't leave me.

Nora alkollü araba kullanırken yakalanınca ailesi onu işe aldı.

The Carlyles hired him after Nora got that DUI.

Nora, bu insanları buradan çıkar.

Nora, get these people out of here.

Gitmezsek, Nora kanamadan ölür.

If we don't go, Nora's gonna bleed out.

Nora'yla kalın.

Stay here with Nora.

Sen dönene kadar Nora ölür!

By the time you go and come back, Nora is gonna be dead!

- Nora.

Nora.

Nora!

Nora!